Sendika Akademisi
TÜRK HÜR TEŞEBBÜS KONSEYİ
Türkiye’de işverenlerin kendi aralarında örgütlenmelerinin yanı sıra, esnaf ve köylü örgütleriyle birlikte bir cephe kurma konusundaki en önemli girişimleri, Türk Hür Teşebbüs Konseyi’dir.
12 EYLÜL DARBESİ’NE DOĞRU TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU
1975-1980 döneminde Türkiye büyük ekonomik, toplumsal ve siyasi kargaşa yaşadı. Bu kargaşa işçi-işveren ilişkilerine de yansıdı.
1970’Lİ YILLARDA TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU
Türkiye’de işçi sendikacılığının gelişmesi işverenlerin örgütlenmesini de geliştirdi. Özellikle 1974 yılından itibaren işçi eylemleri arttı.
12 MART DÖNEMİNDE TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 1968-1970 dönemindeki işçi eylemlerinden büyük ölçüde rahatsız oldu. 12 Mart 1971 darbesi sonrasında sıkıyönetim sayesinde bu eylemlerin önlenmesi çalışma hayatında bir sükûnet sağladı.
İŞYERLERİNDE VUKU BULAN KANUN DIŞI OLAYLAR HAKKINDA RAPOR (1968)
Türkiye’de 1967-1968 yıllarında çeşitli biçimlerdeki işçi eylemlerinde büyük bir artış yaşandı. Bu artışın bir nedeni, 1964-1966 döneminde kamu kesiminde çalışan ve sendikalara üye olan işçilerin gerçek ücretlerinde yaşanan artıştı.
1960’LI YILLARDA İŞVEREN SENDİKACILIĞI
Türkiye’de işveren sendikacılığı 1960’lı yıllarda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) öncülüğünde gelişti.
TÜRKİYE’DE İŞVEREN SENDİKACILIĞININ DOĞUŞU
20.2.1947 gün ve 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun 26.2.1947 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
1960’LI YILLARDA TOBB VE İŞVEREN DERNEKLERİ
15 Ekim 1961 tarihinde İstanbul İşveren Sendikaları Birliği’nin kurulması ve bu örgütün 1962 yılı Aralık ayında yaptığı genel kurulda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’na (TİSK) dönüşmesine kadar, Türkiye’de işçi-işveren ilişkilerinde işverenlerin görüş ve taleplerini formüle eden ve ilgililere ileten örgüt, Türkiye Odalar Birliği (TOBB) idi.
TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ VE DEVLET DENETİMİ
Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye’deki sermayedarların büyük bölümü İstanbul ve İzmir’de faaliyet gösteriyordu. Bu sermayedarların hemen hemen tamamı yabancı şirketlerin temsilciliğini sürdürüyordu veya yabancı şirketlerle çeşitli biçimlerde çıkar birliği içindeydi.
1950 ÖNCESİNDE SERMAYEDARLARIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ
1960’lı yıllara kadar Türkiye’de sermayedarların önemli bölümü, yabancı şirketlerle tam bir çıkar birliği içinde bulunan, onların Türkiye’deki temsilciliğini yapan ve ağırlığını Ermeni, Rum ve Yahudilerin oluşturduğu kesimdi.
KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA SERMAYEDARLAR VE İŞVERENLERİN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ
1919-1922 döneminde çok büyük oranda Avrupa sermayedarlarından, Levantenlerden, Rum-Ermeni-Yahudi sermayedarlarından oluşan Osmanlı sermayedar sınıfı, 1908-1918 dönemindeki kayıplarını bir ölçüde telafi ederek varlığını güçlendirdi.
OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE SERMAYEDARLAR VE İŞVERENLERİN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ
Osmanlı’da sermayedar sınıf, yabancı uyruklu sermayedarlardan, Levantenlerden, Osmanlı’nın gayrimüslim sermayedarlarından ve sayıları çok az olan Müslüman sermayedarlardan oluşuyordu.