2012 Ocak ayında görülen tablo: İkisi çocuk ve üçü kadın olmak üzere en az 62 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi. Özellikle inşaat sektörü yaz-kış demeden alarm veriyor Ocak ayında sadece bina ve yol inşaatlarında çalışan 15 işçi hayatını kaybetti.

Türkiye´de 15 milyon çalışanın zaten yüzde 5´i sendikalı, 750 bin kişi. Baraj nedeniyle DİSK ve 88 sendika devre dışı kalırsa, 600 bin işçiye toplu sözleşme yolu kapanıyor. AKP 12 Eylül darbecilerine yargı yolunu açıyor, ama 12 Eylül yasaları dimdik ayakta.

Akşam, 2012 model çalışma hayatını tartışmaya açıyor. Patron İş güvencesi ve sosyal haklar yönünden milyonları etkileyecek yeni düzenlemeler ne getirecek? Esnek çalışma, mevcut çalışanlar açısından risk oluşturur mu? Taraflar bu sorulara yanıt arıyor.

Yeni yıl, çalışanlar açısından yeni ücret ve maaş anlamına da gelir. Patrondan, devletten ne zam alınacak, hatta alınacak mı?

Sendikalı oldukları için işten çıkarılan Balıkesir İŞBİR Sentetik Fabrikası´nda çalışan işçiler, işyeri önündeki direniş çadırında 160 gündür direnişlerine devam ediyor. Bu onurlu mücadeleyi kazanarak işlerine geri döneceklerinin, bunun da diğer işçi arkadaşlarına örnek olacağının altını çizen işçiler seslerini duyurabilmek için şehir merkezinde basın açıklaması yaptı.

Her gün daha iyi bir gelecek yaratmak için çalışan Unilever’in, en büyük gıda markalarından Lipton, Türk çay tarımı ve geleceği için önemli bir adım atıyor.

Türkiye´de aile işinde çalışan kadınların hemen hemen tamamının kayıtdışı çalıştırıldığı-çalıştığı belirtildi.

Bazı illerde kayıtlı çalışanların sayısı, il nüfusuna oranı ve yeşil kartlı sayısı Türkiye genelinde nüfusun sadece yüzde 22´si kayıtlı olarak çalışıyor.

TBMM Genel Kurulu´nda kamuoyunda ´´Torba Tasarı´´ olarak nitelendirilen ve çalışan kesimin ve sendikaların büyük tepkisini çeken tasarının ilk bölümü muhalefetlere rağmen Meclis´ten geçirildi.

OECD´nin tavsiyesine uyarak, ´düşük maliyetli genç işgücü´ üreterek uluslararası piyasada rekabete niyetlenen Türkiye, tüm çalışan haklarını torba yasada boğarak Meclis´e getirdi.

Çalışanların Anayasal hakları olan sendikalaşmanın önünü kesmek ve güvencesiz istihdam yaratmak için geçmişte yaygınlaşmaya başlayan taşeronlaşma ile ilgili olarak 4857 sayılı yasa ile çalışanlar yararına önemli düzenlemeler yapılmıştır.

Ahmet İnsel´in ilk yazısı Sömürü ve onur Kapitalist sistemde sermaye sahiplerinin kâr amacıyla değil, onurları için çalıştıklarını iddia etmeleri üzerine ayrı bir kitap yazılır. Bu hamaset patlamasının yanında, Türkiye´de işverenin sömüren olmayıp, sömürünün karşısında durduğunu ifade etmesi hafif kalıyor. Türkiye´de 9 milyon çalışan sosyal güvenliğe kayıtlı değil. Sömürü ve onur AHMET INSEL Kapitalist sistemde sömürü iki biçimde gerçekleşir.