ANAYASAL HAKKIMIZ İÇİN SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ
Sendikalı oldukları için işten çıkarılan Balıkesir İŞBİR Sentetik Fabrikası´nda çalışan işçiler, işyeri önündeki direniş çadırında 160 gündür direnişlerine devam ediyor. Bu onurlu mücadeleyi kazanarak işlerine geri döneceklerinin, bunun da diğer işçi arkadaşlarına örnek olacağının altını çizen işçiler seslerini duyurabilmek için şehir merkezinde basın açıklaması yaptı.

Sendikalı oldukları için işten atılan ve 160 gündür direnen IŞBİR işçileri: Anayasal hakkımız için sonuna kadar direneceğiz.
Sendikalı oldukları için işten çıkarılan Balıkesir İŞBİR Sentetik Fabrikası’nda çalışan işçiler, işyeri önündeki direniş çadırında 160 gündür direnişlerine devam ediyor. Bu onurlu mücadeleyi kazanarak işlerine geri döneceklerinin, bunun da diğer işçi arkadaşlarına örnek olacağının altını çizen işçiler seslerini duyurabilmek için şehir merkezinde basın açıklaması yaptı.
Türk-İş’e bağlı Teksif Sendikası üyesi dokuma işçilerine aralarında KESK, DİSK, Türk-İş’e bağlı diğer sendikalarla CHP, İşçi Partisi ve sivil toplum örgütlerinin olduğu bir kalabalık da destek verdi. İşçiler adına Türk-İş’e bağlı Teksif sendikası Balıkesir bölge temsilcisi Hüseyin Akyüz konuştu.
Şirketin kurulduğundan beri en az 100 kat büyüdüğünü, buna rağmen son yıllarda alınteri dökerek şirketin büyümesini sağlayan işçilere karşı işverenin, taşeron uygulaması ile yasal ve anayasal haklarını gasp ettiğini belirten Akyüz, "Bunlar hakkında gerek sendikamız gerekse çıkarılan işçiler Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş, yapılan suç duyurusu sonucunda 3 taşeron hakkında ‘sendikal örgütlenmeyi engelledikleri’ gerekçesi ile davalar açılmıştır. İşbir işvereninin haksız uygulamalarını duyurabilmek ve kamuoyu desteği sağlamak için 29 Hazirandan itibaren ana fabrika önünde 160 gündür mücadelemiz sürmektedir" ifadesini kullandı.
İşverenin bu direnişi kırmak için her yolu denediğini hatta işçilerin hayatını tehlikeye attığını dile getiren Akyüz, "Direniş çardaklarımız, taburelerimiz, pankartlarımız çalınmış olup yetkili mercilere gerekli şikâyet yapılmıştır. Yoldan geçenlerin çadırımızı görmelerini engellemek için etrafına tankerler dizilmiştir. Çadırımız içinde direnişçi işçiler yemek yerken bu tankerlerin biri ile yıkılmak istenmiş, çadır yırtılmış direnişçi işçilerin hayatı tehlikeye atılmıştır. Bununla ilgili olarak da dava açılmıştır" diye konuştu.
‘Hiçbir düzenleme yapılmadı’
Kayıt dışını önlemenin yolunun ancak sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmakla mümkün olduğunu belirten Akyüz, siyasi iktidara şöyle seslendi:
"Referandum öncesinde AKP Ve destekçileri çarşaf çarşaf ilanlar vererek işçilerin isterlerse iki sendikaya birden üye olabileceklerini, haklarını alabilmek için hak grevi, işi yavaşlatma, dayanışma grevi gibi haklara kavuşacaklarını vaat etmişlerdir. Geçen zaman içinde bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmadığı gibi bırakın iki tek bir sendikaya üye olmak bile hak olarak görülmemekte, sendikaya üye olan kapı dışarı edilmektedir. Bizim talebimiz işçilerin de haklarına saygı gösterilmesi ve örgütlenmelerinin önüne engel konulmaması, Anayasal ve yasal haklarının kullanılmasının sağlanmasıdır. Ancak mücadelemizi yasadışı yollarla engellemek isteyenlere karşı da sonuna kadar direneceğimizin bilinmesi gerekir."