THY yönetimi kanuna uygun hareket etmiş olsaydı veya kanunsuzluğu hukuk devletinde olması gereken önleme imkanımız olsaydı Hava-İş grevde kesinlikle başarıya ulaşırdı Sendika da, THY de yasalara uygun hareket etmek zorunda. Devletin varlığı ve gereği, hukuka uymayanları, hukuka uyduracak yasal zemini temin etmektir

Türk Hava Yolları´nda grev kırıcılığına karşı alınan mahkeme kararlan uygulatılamıyor. THY´de grev yasasına aykırı uygulamaların durdurulması için 32. İcra Müdürlüğünün verdiği muhtıraya itiraz edildi. 5. İcra Mahkemesi THY´nin müracatım kabul ederek icra takibini Yargıtay kararına kadar durdurdu.

THY işçileri İstanbul Adalet Sarayı önünde, THY yönetiminin grev kırıcılığı yaptığına ilişkin alınan mahkeme kararlarının yapılan tüm başvurulara ve suç duyurularına karşın uygulanmamasını protesto etti.

Hava-İş Sendikası´nın 15 Mayıs 2013´te Türk Hava Yollarında (THY) başlattığı grev, sorunlu bir şekilde sürüyor. İstanbul 5. İş Mahkemesi, 8 Temmuz 2013 tarihinde verdiği kararla greve katılan işçilerin yerine başka işçi çalıştırılmasının durdurulmasına hükmetti. Yani mahkeme, verdiği kararla THY işvereninin burada grev yok sözünü geçersiz kıldığı gibi, grevi resmen tescil etmiş oldu.

Grev şimdi başlıyor ! İstanbul 5. İş Mahkemesi´nden grevdeki Türk Hava Yolları (THY) işçilerini ilgilendiren önemli bir karar çıktı. Mahkeme, grevdeki işçilerin yerine başka işçi çalıştırılamayacağına hükmetti.

Ekonomide önümüzdeki yıla dair beklentiler çoğunlukla kötümser. Ekonomi üzerine kara kehanetleriyle ünlü Roubini´nin senaryosuna göre 2013 2008´den beter olacak. Bu kötümser beklentisini de mükemmel fırtına tanımlamasıyla dile getirmişti.

Türkiye ekonomisi özellikle 2012’nin ikinci yarısından itibaren bir inişe geçti. 2010 ve 2011’deki yüzde 9’luk büyüme basamağından 2012 ve sonrası için yüzde 2-3’lük bir basamağa sert düşüş söz konusu artık.

İkinci çeyrekte büyüme oranı 2.9’da kaldı. Veriler, yüzde 4’lük yıl sonu hedefinin tutmayacağını gösteriyor.

Uluslararası Çalışma örgütü (ILO) 2012 raporunu, World of Work (Emek Dünyası) başlığı altında yayımladı. ILO Başkanı Raymond Torres, rapora bir önsöz yazmış; temel bulguları dört başlık altın toplamış; böylece ILO ile uluslararası sermaye çevreleri, IMF ve AB arasındaki önemli farklılıkları ortaya koymuş.

Siyasal iktidarın emeğin haklarına yönelik saldırılarının en yoğun olduğu dönemde, en fazla işçiyi bünyesinde barındıran Türk-lş, büyük bir sessizlik içinde.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Mehmet Yörükoğlu, 2010’da yüzde 9 civarında olan büyümenin 2011’de yüzde 7’lerde gerçekleşmesini beklediklerini ancak bunun “sağlıklı bir büyüme olmayacağını” belirtti.

Eskiden, iktidarların izleyecekleri ekonomik yol haritasını anlamak için geleneksel büyük burjuvazinin hegemonik örgütü TÜSİAD izlenir, hazırladıkları raporlardan niyetler okunmaya çalışılırdı.