BÜYÜME HEDEFİ KARAVANA
İkinci çeyrekte büyüme oranı 2.9’da kaldı. Veriler, yüzde 4’lük yıl sonu hedefinin tutmayacağını gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün açıkladığı verilere göre büyümenin temposu iyiden iyiye düştü. İç talep durdu, yatırımlar oransal olarak geriledi. Büyümeyi ihracat artışı kurtardı. Mevcut şartlarda gelecek pek parlak gözükmüyor.
Bu yılın ikinci çeyreğinde ekonomide büyüme oranı yüzde 2.9 olarak gerçekleşti. Böylelikle yılın ilkyarısındaki toplam büyüme oranı yüzde 3.1’e indi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYİH’de ise bir önceki döneme göre sadece yüzde 1.8 artış kaydedildi. Ekonomi geçen yılın ilkyarısında yüzde 10.5 büyümüştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranını da yüzde 3.2’den yüzde 3.3’e revize etti.
NE?DEDİLER?
İSO Başkanı: Düşündürücü
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük: İlk altı ayda ortalama büyümenin yüzde 3.1 olarak gerçekleşmesi, yılın tamamı için öngörülen yüzde 4’lük büyümenin yakalanmasını riske atmıştır. Tüketim ve yatırım harcamalarının eksiye geçmesi önemli ve düşündürücü.
Aygün: Altın hormonlu
CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün: Bu yılki ihracat artışının temelinde İran’a yapılan altın ihracatı olduğunu görüyoruz. Bunun büyüme oranını 1 puana yakın artırdığını tahmin ediyorum. TÜİK’i İran’a yapılan altın ihracatını hariç tutup ayrı bir büyüme oranı hesaplamaya çağırıyorum.
Bakan Şimşek: Küçümsemeyin
Büyüme rakamları yumuşak iniş sürecinin hedefler doğrultusunda devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde Avro bölgesi daraldı, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke ekonomisi yavaşladı. Bu nedenle Türkiye’nin gösterdiği yüzde 2.9’luk büyüme küçümsenecek bir performans değildir.
JP Morgan: Bu yıl yüzde 2.8 olur
İkinci çeyrek büyüme verilerini değerlendiren JP Morgan, 2012 yılı için yüzde 2.8 olan 2012 yılı büyüme tahmininde “daha emin hale geldiklerini” açıkladı. Yurtiçi ortamdaki zayıflık ve zayıf global büyüme dinamiklerine işaret eden JP Morgan, 2013 yılı için GSYH büyüme beklentisini de yüzde 4.5’ten 4.1’e indirdi.
İTO Başkanı: Yüzde 4 zor
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş: Hane halklarının yurtiçi tüketiminde ve özel sektör sabit sermaye yatırımlarındaki düşme bu sonuca yol açtı. Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını biraz olsun gevşetmesinde fayda var. Yoksa yüzde 4 hedefini yakalayamayacağız.
Çağlayan: Fren balatası sıyrıldı
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: İhtiyatlı olalım derken, fren balataları sıyrılmaya başladı. Merkez Bankası ayağını frenden çekmekte gecikmemeli. Bu yıl yüzde 4’ün üzerinde büyüme giderek zorlaşıyor. İniş gerçekleşti ama bu uçak durmak için inmedi. Yakıt ikmali yapıp devam…
Bayraktar: Tarım görevini yaptı
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: Tarım, orman ve balıkçılık ilk 6 ayda yüzde 4.2 ile yine yüzde 3.1 olan ortalamanın üzerinde büyüdü. Bu yıl ihracatta 20 milyar doları yakalayacağı tahmin edilen tarım, hem üretimde, hem ihracatta hem de istihdamda çok önemli destek sağlıyor.
Rakamlar neyi gösteriyor?
Söz konusu veriler, büyüme oranının ikinci çeyrekte daha da yavaşladığını ve yüzde 4 olan yıl sonu hedefinin gerçekleşmesinin neredeyse olanaksız olduğunu gösteriyor.
TÜİK’in dün açıkladığı verilere göre ikinci çeyrek sonu itibarıyla Türkiye’nin büyüme profili şöyle: İlk 6 ayda yüzde 3.5’lik artış gösteren tarımda büyüme hızı düşse de devam ediyor. Yüzde 3.6 büyüyen sanayi sektöründe ilk çeyreğe oranla hafif bir kıpırtı var. Hizmetlerde büyüme yüzde 2.5 artabildi ama tempo düşüyor. İnşaat sektörü ancak binde 4 artış gösterebildi, yani dışardan bakıldığında en canlı imiş gibi gözüken bu sektör aslında yerinde sayıyor.
İç talep donmuş kalmış
Harcamalar yönünden bakınca da pek parlak bir gelecek gözükmüyor; Tüketim harcamaları sadece binde 2 farkla geçen yılki düzeyinde. Hatta daha derinden bakınca, özel sektör harcamalarında geçen yıla göre gerileme var. Kıpırtı bütünüyle kamu harcamalarındaki yüzde 4.4’lük artışa dayanıyor.Yatırımlar alarm veriyor; özel sektör yatırımları yüzde 7.9, kamu yatırımları yüzde 4 gerilemiş. Sabit sermaye yatırımlarının büyümeye etkisi negatif.
Bütün bu olumsuzlukları bir ölçüde gideren tek kalem ihracat. İthalat da azalınca, büyümeye dış talep katkısı 5.1 puana çıktı. Yüzde 2.9’luk büyümeye tarım kesiminin binde 3, sanayinin 1, hizmetlerin 1.6 puan katkısı var.
Bundan sonra ne olur?
Büyümeyi ihracat ayakta tutuyor ama küresel kriz ortamında önümüzdeki aylara bakınca, bunun pek de güvenilebilir bir dayanak olmadığı anlaşılıyor. Bu koşullarda ihracatın katkısı düştükçe, gelecek dönemde büyüme oranının daha da aşağılara düşmesi olasılığı oldukça yüksek görünüyor. Buna karşılık sanayi ve hizmetler sektöründe canlanma beklentisi zayıf. İç talebin canlanacağı konusunda bir işaret de yok. Bu durumda yıl sonunda büyüme oranının yüzde 4’lük hedefin hayli altında, yüzde 3’lere çok yakın gerçekleşme olasılığı da yüksek görünüyor.