Türkiye’de günümüzde 16 milyondan fazla insan işçilik yaparak hayatını kazanmaya çalışıyor. Bir de memurlar ve sözleşmeli personel var.

40 yıl önce gerçekleştirilen 12 Eylül 1980 Darbesi dört temel nedene bağlı olarak yapıldı.

Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra, Türkiye ekonomisinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, savaş yıllarında vatana ihanet etmiş olan Osmanlı burjuvazisinin kalıntılarına dokunulmadı.

Türkiye’nin her açıdan büyük sıkıntılar yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi dönemlerde birlik ve beraberliğin korunması ve geliştirilmesi son derece önemlidir.

Türkiye’nin her açıdan büyük sıkıntılar yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Böylesi dönemlerde birlik ve beraberliğin korunması ve geliştirilmesi son derece önemlidir.

AKP hükümeti iktidara geldiği günden beri gözünü kıdem tazminatına dikti. Yaklaşık 18 yıllık iktidarları boyunca çeşitli defalar kıdem tazminatını ortadan kaldıracak tasarılar hazırlandı ancak sendikaların tepkisi sonucu rafa kaldırıldı.

MMO Başkanı Yunus Yener, iş cinayetlerinde 2012-2017 yılları arasında yüzde 1119 artış olduğuna dikkat çekerek, Mevzuatı sermaye çıkarları belirliyor dedi.

Her şeyden önce, kıdem tazminatının ana amacı hatırlanmalıdır: “Kıdem tazminatı, kıdemliliğin ödüllendirilmesi ve işbaşında yıpranmanın tazminidir”.

Enflasyonun kontrol altına alınmasıyla faizlerin düşürülmesinin ikinci etkisi, devletin harcamaları üzerinde oldu.

Üretim araçlarını gasp edenler, araçlara sahip olamayanları kendilerine çalışmaya mecbur ettiler. Sermayenin kökeni de, büyümesi de bu öyküde. Başkaca da tılsımlı bilinemezlik yok.

Ülkemizde küçümsenmeyecek bir sermaye birikimi var. Bu sermaye birikiminin ne kadarı ülkemiz yurttaşlarına ait? Ne kadarının çıkarları bağımsız bir Türkiye’den yana?

Türkiye çok ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. Sermayedarların nesnel çıkarları bu krizde nasıl bir tavır almalarını gerektiriyor? Bu krizde sermayedarlar ne yapacak?