Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
05 Şubat 2019
AKP İKTİDARLARINDA YABANCI SERMAYENİN YÜKSEK KÂRI

Enflasyonun kontrol altına alınmasıyla faizlerin düşürülmesinin ikinci etkisi, devletin harcamaları üzerinde oldu.

AKP İKTİDARLARINDA YABANCI SERMAYENİN YÜKSEK KÂRI

Enflasyonun kontrol altına alınmasıyla faizlerin düşürülmesinin ikinci etkisi, devletin harcamaları üzerinde oldu.

DEVLET BÜTÇESİNDE FAİZ GİDERLERİ AZALTILDI

2002 yılında devletin toplam harcamaları içinde iç ve dış borç faizlerinin payı yüzde 36.6 idi. Ancak 53.5 milyar liralık faiz giderlerinin 61.6 milyar liralık toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 86.8 olmuştu. AKP, faizleri düşürmede başarılı oldu. Aşırı değerli lira ile yapılan büyük miktarda ucuz ithalatla enflasyon oranı ve faiz oranı ve giderleri hızla azaldı. 2001 yılında yüzde 68.5 ve 2002 yılında yüzde 29.7 oranlarında artan TÜFE, 2003’te yüzde 18.4’e, 2004’te yüzde 9.4’e ve 2005’te yüzde 7.72’ye düşürüldü. Enflasyondaki bu büyük düşük faizlere de yansıdı. Devletin toplam harcamaları içinde iç ve dış borç faiz ödemelerinin payı 2002 yılında yüzde 36.6 iken, 2011 yılında bu oran yüzde 9.1’e, 2017 yılında yüzde 5.6’ya geriledi. Faiz giderlerinin toplam vergi gelirlerine oranı ise 2002 yılında yüzde 86.8 iken, 2011 yılında yüzde 16.8’e ve 2017 yılında yüzde 11.0’e düştü. AKP, faiz giderlerinin ciddi biçimde azalmasının yarattığı ek kaynağı, bazı başka işlerin yanı sıra, yandaşları kamuda işe almada ve halkı memnun edecek sosyal yardımlarda kullandı. Memur sayısı artırıldı. Devlet birçok alanda yoksullara sosyal yardımda bulunma ve böylece onların siyasi desteğini kazanma olanağına kavuştu.

YABANCI SERMAYE BÜYÜK GELİR ELDE ETTİ

AKP, enflasyonu düşük tutabilmek için ihtiyaç duyduğu ithalatı sürdürebilmek için gerekli olan dövizi, yüksek getiri sağladığı sıcak parayla, borçlanmayla, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla ve yabancılara satılan kamu varlıkları ve diğer gayrimenkulle sağladı. Emperyalist güçlerin, Türkiye’ye daha çok mal satabilmek için dayattığı aşırı değerli Türk Lirası politikası, halkın yaşam standardını (borca dayalı olarak) yükseltirken, yabancı şirketlerin Türkiye’deki pazarını genişletti ve ayrıca yabancı para sahiplerine de çok büyük paralar kazandırdı. "Sıcak para" Türkiye’ye çekildi ve bu yolla önemli miktarda döviz girişiyle Doların Türk Lirası karşılığı daha da düşürüldü. Türk Lirasının sürekli değer kazandığı koşullarda, "sıcak para" büyük kazanç sağladı. 2002 yılında 1 ABD Doları 1.5 liraydı. 2008 yılında ise 1 ABD Doları 1.3 lira düzeyine gerilemişti. Halbuki Türkiye’de TÜFE 2002 yılından sonra, 2004 yılında tek haneli rakamlara inmiş olsa da, artmasını sürdürdü. 2002 yılı başında Türkiye’ye 1000 ABD Doları getirip bozduran yabancı şirket 1500 Lira aldı. Eğer bu parayı bankaya yatırdıysa veya hazine bonosu aldıysa ve kendisine sıfır reel faiz ödendiyse, diğer bir deyişle, yalnızca enflasyon oranında bir faiz verildiyse bile çok iyi para kazandı. 2002 yılı başında 1500 Lira olan parası, yalnızca enflasyon oranında artırılarak 2002 yılı sonunda 1945 Lira, 2003 yılı sonunda 2303 Lira, 2004 yılı sonunda 2519 Lira, 2005 yılı sonunda 2715 Lira, 2006 yılı sonunda 2776 Lira, 2007 yılı sonunda 3226 Lira ve 2008 yılı sonunda 3551 Lira oldu. 2008 yılında 1 ABD Doları 1,3 Liraya eşitti. 2008 yılı sonunda bu kurdan ABD Dolarına geçtiğinde, eline geçen para 2746 Dolar oldu. Türkiye’ye 2002 yılı başında gelip Türk Lirasına çevrilen 1000 Dolar, sıfır reel faizle (yalnızca enflasyon oranında) artırıldığında, 2008 yılı sonunda 3551 Lira veya 2746 Dolara çıktı. Banka mevduat faizi veya hazine bonosunun getirisi enflasyon oranının üstünde olduğundan, Türkiye’ye gelen sıcak paranın kazancı daha da büyük oldu.

 

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.