Yüksek gıda enflasyonu ekim ayında da etiketlere yansıdı 37 ürünün 21 ‘inde fiyat artışı yaşandı. Marketin zam şampiyonu ise yüzde 37,4’lük artış ile domates oldu.

Açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki makas açılırken, enflasyonda tırmanış sürüyor.

İklim değişikliği ve uygulanan yanlış tarım politikaları çiftçinin tarımı bırakmasına neden oldu. Sebze, meyve hallerine artık daha az ürün geliyor. Bu da fiyat artışına neden olurken, gıdaya erişim de giderek zorlaşıyor.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Mayıs 2023’teki seçim öncesi litresi 19 lira olan mazotun litresinin bugün 40 lirayı, 9 lira olan gübrenin 13.5 TL’yi aştığını vurgulayarak “Bu fiyat artışlarıyla çiftçi nasıl üretimde olacak, hasat yapacak” diye sordu.

AKP iktidarının yarattığı ekonomik kriz, sağlıklı besine ulaşmayı imkânsız hale getirdi. Bir çocuğun sağlıklı beslenmesi asgari ücretle geçinen bir aile için günden güne zorlaştı.

Yerli üretim ve hayvancılığı desteklemek yerine iktidar ithalata yönelirken, Türkiye’de tarım ve gıda sektörü, son yıllarda pek çok sorunla karşı karşıya.

Hasat dönemini yükselen girdi fiyatlarıyla geçiren üreticilerin yeni sezon umudu, zamlarla yok oluyor.

Çarşı-pazardaki etiketler dünyadan negatif ayrışmaya devam ediyor. Küresel gıda fiyatları pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı krizi geride bıraktı.

Pek çok tarım ürününün dünyaya yayıldığı Anadolu toprakları artık bizi doyurmaya yetmiyor. Türkiye artık, temel gıda ürünlerini bile ithal etmeye başladı. Gıda fiyatları ise bir yılda yüzde 61 arttı.

İTO’nun verilerine göre İstanbul’da enflasyon yüzde 56 oldu. Megakentte enflasyon 47 aydır sürekli artarken gıda ürünlerine zam üstüne zam geliyor. Elma ve mercimeğin fiyatı katlanırken havucun da kilosu 50 liraya ulaştı.

Akp iktidarda olduğu 21 yılda her alanda olduğu gibi tarım gıda alanında da neoliberal dönüşümü tamamladı.

Türk-İş’in hesaplamasına göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı martta 9 bin 590 TL’ye, yoksulluk sınırı 31 bin 240 TL’ye yükseldi.