Türkiye’de yürürlükteki mevzuatla grev hakkı çok ciddi biçimde kısıtlanmıştır. 2021 yılı Mart verilerine göre, Türkiye’de 19 milyon 140 bin ücretli, diğer bir deyişle, yaşamını işgücü satışıyla kazanan işçi, memur ve sözleşmeli personel vardır. Yürürlükteki yasalar, 19 milyonu aşkın ücretlinin yaklaşık 18 milyonunun grev yapmasını yasaklamaktadır. Yasalara göre, grev hakkı bulunanların sayısı ancak yaklaşık 1 milyondur. Bu hakkın kullanımı konusunda da çeşitli kısıtlamalar söz konusudur.

İşçilerin çalışma ve yaşama koşullarının düzenlenmesinde (1) ücretler ve yan ödemeler, (2) iş güvencesi, (3) çalışma süreleri, (4) işçi sağlığı ve güvenliği, (5) işyerindeki çalışma düzeni temel alınır.

Gıda güvenliği konusunda meslek odaları, üniversiteler, ilgili bakanlıklar ve belediyelerin içinde yer alacağı kurumlar arası işbirliği zemini oluşturularak birlikte çalışma zemini sağlanmalıdır.

Genç nüfustaki işsizliğin boyutu, Türkiye İstatistik Kurumu´nun, 2018 Kasım dönemine ilişkin 15 Şubat´ta açıkladığı işgücü verilerine yansıdı.

“Sıradan işçi” karşısına çıkan ve gideren büyüyen sorunları çözmeye kalktığında önce en risksiz, en kolay, en az özveri isteyen, en az bedel ödenecek yollara başvurur.

Bazı sözler kitap gibidir. Çok şey anlatır birkaç kelime. “Sendikacılar niye böyle” diye 16 yıldır tartışılır ya!

Bitkisel üretimde verimliliği etkileyen öğelerin başında gelen kimyasal gübrede, Türkiye’de zaten yetersiz olan üretimde son yıllarda artış yerine azalışlar yaşanıyor.

Türkiye’de 40 yıla yakın süredir sürekli gündemde olan özelleştirme konusu hâlâ öğrenilemedi; insanlarımız özelleştirmeyi hâlâ yalnızca işyeri satışıyla özdeş tutuyor.

AKP döneminde grev yapmak imkânsız oldu. 12 kez ertelendi grevler. Hem de hukuka aykırı şekilde. Gerekçenin o işkolu ve işyeri gerçeğine uymamasına rağmen.

Türkiye bugün hem vatan savaşı veriyor, hem de giderek derinleşen bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu kriz, 2017 yılında çöküntü düzeyine tırmanabilir.

Sıradan bir işçi (18 milyon ücretlinin büyük çoğunluğu) sıkıntılarıyla baş etmeye çalışırken önce risksiz, bedelsiz, en az çaba ve özveri isteyen yollara başvurur. Bu konuda gelişkin bir sezgisi ve büyük deneyim birikimi vardır. Hayat mecbur bırakmadan mücadeleye girmez.

Sendikaların ´kölelik büroları´ olarak tanımladığı özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenleme Meclis´e sunuldu. Tasarı yasalaşırsa çalışanların kıdem tazminatı ve sendikaya üye olma hakkı ortadan kalkacak