21 Ocak 2017
VATAN SAVAŞI VE İŞÇİ HAKLARI
Türkiye bugün hem vatan savaşı veriyor, hem de giderek derinleşen bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu kriz, 2017 yılında çöküntü düzeyine tırmanabilir.
Vatan savaşı veriyoruz. İkinci Kurtuluş Savaşını yaşıyoruz. Birinci Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’da nüfusun yüzde 80’i köylüydü. Kurtuluş ordusunun çok büyük bölümünü köylüler oluşturdu. Bu yıllarda milleti birleştirmek demek, köylüyü birleştirmek, Anadolu’daki az sayıda işçiyi kazanmak demekti.
I. İSTİKLAL SAVAŞI’NDA İŞÇİ LEHİNE KANUNLAR
23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi, Zonguldak kömür havzasındaki maden işçilerinin haklarını koruyan iki kanun kabul etti.
28 Nisan 1337 (1921) gün ve 114 sayılı Yasa, kömür tozlarının “amele heyeti idaresi” tarafından açık artırma ile satılmasını ve satıştan elde edilen gelirin “amele heyeti” adına Ziraat Bankası’na yatırılmasını öngörüyordu.
10 Eylül 1337 (23 Eylül 1921) gün ve 151 sayılı Yasa ise, işçiler için koğuş ve hamam yaptırılmasını öngörüyor; işçilerin zorla çalıştırılmasını ve 18 yaşından küçüklerin çalıştırılmasını yasaklıyor; işçilerin kuracağı “ihtiyat ve teavün sandıklarına” işverenlerce işçi ücretinin yüzde 1’inden az olmayacak bir miktarın yatırılmasını zorunlu kılıyor; hastalanan ve kazaya uğrayan işçinin, işverenlerce tedavi edilmesi zorunluluğunu getiriyor; işveren hatalarından kaynaklanan iş kazası nedeniyle ölümlerde işçinin ailesine işverence tazminat ödenmesini zorunlu kılıyor; günlük çalışma süresini 8 saatle sınırlıyor; fazla çalışma zorunluluğunu kaldırıyor; fazla çalışma ücretini yüzde 100 zamlı olarak belirliyor; madene iniş ve madenden çıkış sürelerini çalışma süresi içinde kabul ediyor; maden işçileri için asgari ücret düzenlemesi getiriyordu. 1923 yılından beri Zonguldak’ta çalışmalarını sürdüren bir sosyal güvenlik örgütü olan Amele Birliği, 151 sayılı Kanuna dayalı olarak kuruldu.
İşçi kazanılmadan vatan savaşı kazanılamazdı.
Mustafa Kemal Paşa, daha İstiklal Savaşı yıllarında işçi lehine düzenlemeler yaptırtarak, emperyalizme karşı milli birliği oluşturdu.
HÜKÜMET KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKIYOR
Türkiye bugün hem vatan savaşı veriyor, hem de giderek derinleşen bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu kriz, 2017 yılında çöküntü düzeyine tırmanabilir.
Vatan savaşı, milletin birliği sağlanarak, iç cephe güçlendirilerek verilir.
İç cephe kimdir? Nüfusumuzun çoğunluğunu oluşturanlar kimlerdir?
Yaşamını, bir başkasına ait işyerinde çalışarak aldığı ücretle sürdüren ücretliler, işçi sınıfımız. İşsizler ve işçi/memur emeklileri de işçi sınıfına mensuptur. Milli birlik demek, öncelikli olarak nüfusumuzun yüzde 70’inden fazlasını oluşturan işçi sınıfımızın birleştirilmesidir, vatan mücadelesine kazanılmasıdır. Vatan mücadelesi ancak bu sınıfın etkili katılımıyla başarıya ulaştırılabilir.
AKP, başkanlık dayatmasıyla milleti bölüyor.
AKP, 18 Ocak 2017 günü Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nın Bursa Orhangazi’deki Asil Çelik işyerinde uygulayacağı grevi erteleyerek (yasaklayarak) milleti bölüyor.
AKP, ayağına kurşun sıkıyor, vatan mücadelesinde en büyük dayanağımız olan işçi sınıfımıza darbe indiriyor.
AKP, 2017 yılı özel sektör ve kamu sektörü toplu iş sözleşmelerinde benzer bir tavır sürdürürse, patronları kurtarmak için işçi haklarını ortadan kaldırmaya kalkarsa, vatan mücadelesine büyük zarar verecektir.
Vatan mücadelesi, geçim kaygısıyla mücadele eden işçilerden fedakarlık istemek üzerine inşa edilemez.
Vatan mücadelesi, geçim kaygısıyla mücadele eden işçilerin meselesine, davasına, mücadelesine sahip çıkılarak güçlendirilebilir.
Vatanseverlerin görevi, Mustafa Kemal Paşa’nın 1921 yılındaki çizgisini kararlı bir biçimde sürdürmektir.
