151 gündür grev çadırında Anayasa ile güvence altına alınmış hakları için mücadele eden işçilerden Seval Batı, grev süreci boyunca edindiği tecrübeleri kaleme aldı.

Tekirdağ Valiliği önünde eylem yaparken “Çevik, süpür” talimatıyla darp edilerek gözaltına alınan Bel Karper ve Indomie AdkoTurk işçileri greve devam etme kararı aldı.

Dr. Yüceer, “Eğer işveren anayasal olarak yetki almış bir sendikayı kabul etmiyorum, ben yargı kararını tanımıyorum diyebiliyorsa, sendikalı oldu diye işçiyi işten çıkarıyorsa bu direniş haktır.

Tekgıda-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Adkoturk’te dün grev günüydü. Daha önce grev kırıcılığına girişen işveren bugün de işçinin hakkına saygı göstermedi. Greve çıkacak işçileri şoförlere verdiği talimatla servislerden indirmeden fabrikaya soktu. Servislere de güvenlik görevlisi dikti.

2010 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Indomie Hazır Noodle’ın Türkiye’deki üreticisi olan Adkoturk’te, tazminatsız olarak işten çıkarılan 21 işçi 126 gündür fabrika önünde direnişte.

Tekgıda-İş üyeleri greve çıkmaya hazırlanırken işveren yasadışı uygulamalara başvurdu. Bel Karper, Döhler ve Adkoturk işverenlerinin birlikte hareket ettiği öğrenildi.

Tekgıda-İş Sendikası, işvereni, “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre greve çıkan işçiler hiçbir şekilde işten çıkarılamaz” diye uyardı.

Pandemi dönemi çalışma koşulları giderek kötüleşirken Avrupa’nın birçok ülkesinde ulaşım işçileri grevlerle taleplerini haykırıyor.

Grevin 19’uncu gününde işverenin grev kırıcı uygulamalarına karşı direnen Bel Karper işçilerinin mücadelesi güçleniyor.

Türkiye 1932 yılından beri Uluslararası Çalışma Örgütü’nün üyesidir. Türkiye tarafından onaylanmış ILO Sözleşmeleri, Anayasanın 90. maddesinin emredici hükmüne göre, iç mevzuatımızın üstündedir. Onaylanmış ILO Sözleşmeleri doğrudan uygulanırlık kazanmıştır ve bu Sözleşmelerin hükümleriyle çelişen iç mevzuat düzenlemeleri “YOK” hükmündedir.

Tekgıda-İş Sendika Akademisi’nin ‘Türkiye’de grev hakkını kısıtlayıcı düzenlemeler’ başlıklı raporuna göre 19 milyon işçi ve memurdan yalnızca 1 milyonu greve çıkabiliyor. O da bu hakka sahip 1 milyon çalışanın önüne başka bir engel çıkmazsa…

Türkiye’de yürürlükteki mevzuatla grev hakkı çok ciddi biçimde kısıtlanmıştır. 2021 yılı Mart verilerine göre, Türkiye’de 19 milyon 140 bin ücretli, diğer bir deyişle, yaşamını işgücü satışıyla kazanan işçi, memur ve sözleşmeli personel vardır. Yürürlükteki yasalar, 19 milyonu aşkın ücretlinin yaklaşık 18 milyonunun grev yapmasını yasaklamaktadır. Yasalara göre, grev hakkı bulunanların sayısı ancak yaklaşık 1 milyondur. Bu hakkın kullanımı konusunda da çeşitli kısıtlamalar söz konusudur.