Türkiye’nin yıllardır en büyük sorunlarından biri olan enflasyonda sular durulmuyor.

Son 5-6 yılda yukarıdakine benzer en az üç tane başlık atmışım. Her yazının sonunu da “Enflasyon herkesi etkiler ama en fazla düşük ve orta gelirliler hisseder” diye bağlamışım.

Şu anda Ekonomi Gazetesi Ankara bürodayım ve cep telefonumdaki hava sıcaklığını kontrol ediyorum; bana diyor ki güneşe aldanma, hava 1 derece fakat hissedilen ise eksi 1 derece…

Kamu işçileriyle farklı tarihte imzalanan sözleşmeler, TÜİK’in tartışmalı verileri nedeniyle ücret dengesini bozdu.

Prof. Dr. Kozanoğlu, gıda harcamalarında yavaşlamanın geç hissedileceğini belirtti.

Doğru, çok iddialı bir orandan söz ettiğimin farkındayım. Ama mutlaka çift haneli bir düzeye çıkılacağını söylemiyorum, böyle bir endişenin varlığından söz ediyorum.

Enflasyon 2023 yılını, yüzde 64,77 ile son 22 yılın en yüksek seviyesinde kapattı. Ücret zamları ise enflasyonun çok altında kaldı.

Enflasyonda 2023 beklendiği gibi bitti, peki ya 2024 beklendiği gibi biter mi?

Asgari ücretten sonra milyonlarca emekli ve memurun zammı bugün belli olacak. En düşük emekli maaşını alan işçi ve Bağ-Kur emeklisi ise kök maaşa artış bekliyor.

İTO’ya göre İstanbul’un aralık ayında yıllık enflasyonu yüzde 74,88 aylık enflasyonu ise yüzde 3,52 oldu. Gıda fiyatları aylık yüzde 4,90 arttı. Böylelikle enflasyonda şubattan bu yana en yüksek yıllık artış kaydedildi.

Her yıla bir atılımla başlanıyor; her yıl belli eşikler aşılıyor, ekonomide, teknolojide büyük başarılara imza atılıyor, demokratikleşmede sürekli mesafe alınıyor.

Merkez Bankası (MB), Para Politikası Kurulu’nun (PPK) politika faizini 250 baz puan artışla yüzde 42,5’e yükselttiği toplantının özetini yayımladı.