Türkiye’yi gıda enflasyonunda zirveye taşıyan tarımsal girdi fiyatları 48 aydır aralıksız yükseliyor. Maliyet artışları çiftçinin üretimden kopmasına, gıda fiyatlarının artması ise sofraların küçülmesine neden oluyor.

Dünya mısır üretimi 1,2 milyar tonun üzerinde. Türkiye bu üretimin sadece 8,5 milyon tonunu gerçekleştiriyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) son verilerine göre, birincil mahsul ürünlerinin küresel üretimi 2000’den bu yana yüzde 54 artarak 202 l’de 9,5 milyar tona ulaşırken, et üretimi yüzde 53 ve süt üretimi yüzde 58 arttı.

Bitkisel üretimde sağlanacak artış ve devir stoklarıyla birlikte iç tüketimin üzerinde bir hububat üretiminin beklendiği değerlendirmesi yapılan Gıda Komitesi toplantısında, bu durumun gıda fiyatlarındaki enflasyonun azalmasına yönelik olumlu etki göstereceği vurgulandı.

Artan girdi maliyetleri üreticiyi ekimden vazgeçiriyor. Üstüne kuraklık da eklenince birçok üründe arz sıkıntısı ve verim kayıpları yaşandı.

Market ve üretici fiyatları arasındaki makas kapanmıyor. Girdi fiyat artışlarının etkisine dikkat çekilirken; verimde ve üretimde düşüş bekleniyor. Maliyetlerin daha da artacağı kaydedildi, sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması talep ediliyor.

Şubatta gübre fiyatları yüzde 40’lara varan oranlarda arttı. Oysa döviz kuru kasımdan bu yana yüzde 10,4 düştü.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar iklim değişikliği ve pandemi nedeniyle dünyada gıda sıkıntısı yaşandığını ve yaşanacağını belirterek, paramız olsa bile gıda ithalatı için mal bulunamayabileceğini bildirdi.

Koronavirüs (COVID-19) tarım ve gıdanın önemini öne çıkardı. Tarımsal üretime ve gıda ürünleri ticaretine ilgi arttı.

Kuraklık, aşırı sıcak, dolu, fırtına yıl boyunca zeytine ciddi zarar verdi. Hasat geçen yıla göre bir ay gecikmeli yapılıyor. Az sayıda üretici hasada başladı. Yaygın hasadın Kasım’da başlaması bekleniyor.

Türkiye´de her yıl üretilen gıdanın beşte biri çöpe gidiyor. Pandemide daha da önemli hale gelen gıda güvenliğinin geliştirilmesi için üreticinin desteklenmesi, savurganlığın yerine de kamuculuğun öne çıkarılması gerektiği belirtiliyor.

Ziraat Mühendisleri Odası Danışma Kurulu Toplantısının ardından yayımlanan bildiride, üretim ekonomisi ve kamuculuğun esas alınması, planlı kalkınma modeline geçilmesi, kamuda savurganlığa son verilmesi, çiftçinin borçlarının silinmesi ya da faizsiz ertelenmesi istendi