18.02.2010
TEKEL DİRENİŞİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT
TEKEL işçilerinin işçilik statüsünü sürdürme başta olmak üzere kazanılmış haklarını korumak amaçlı iki aylık direnişi üzerine, sermaye ile hükümeti ve devleti cephesinden de, işçi sınıfı ve kent ve kırın öteki emekçileri ve örgütleri cephesinden de birçok şey söylendi/söyleniyor ve söylenecek.
12.02.2010
MUSTAFA TÜRKEL: KÖLELİK DÜZENİNE KARŞI DİRENİYORUZ
Tekgıda-İş Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel ile TEKEL işçilerinin 57 gündür önünde çadırlar kurarak bekledikleri Türk-İş Genel Merkezi’nde görüştük. Görüşme sırasında işçilerin bazıları Türk-İş Genel Merkezi içinde açlık grevindeyken, diğerleri dışarıda soğuğa ve Başbakan’ın ‘polisi üstlerine salarız’ tehditlerine aldırmadan direniyorlardı.
12.02.2010
ONLAR ARTIK ‘BİZİMKİLER’
Direnişçiler, kendilerine destek verenlere marjinal dendiğini duyunca kendilerine marjinal demeye başlamış. Mithat anlatıyor: İşçi arkadaşlar bu insanları görünce bana gelip ‘Mithat bak seninkiler geldi’ diyordu. Onuncu günden sonra ‘Bak bizimkiler geldi’ oldu.
12.02.2010
TEKEL’DE TEK YOL DİRENİŞ
İşçiler AKP’nin kendilerine yönelik saldırılarına büyük bir olgunlukla yanıt veriyor. Hakları için mücadele eden emekçiler kararlılıkla ‘Ölmek var, dönmek yok’ diyor
05.02.2010
DAYANIŞMAYI ANLAYAN ANLAMIŞ; YALANLARA, TUZAKLARA AYNA TUTTULAR
Dayanışmayı Anlayan Anlamış; Yalanlara, Tuzaklara Ayna Tuttular
05.02.2010
BÜYÜK GÜN
Dün, kazanılmış hakları verilmediği için 50 gündür direniş yapan TEKEL işçilerinin 6 federasyonla birlikte iş bıraktıkları büyük gündü.
03.02.2010
TEKEL İŞÇİSİ DİRENİYOR… YA DİĞERLERİ…
-TEKEL işçilerine önerdiğimiz parayla çalışacak sokakta dolaşan milyonlarca insan var.
03.02.2010
ÇOCUKLARI DA DESTEK VERDI
Başkent´te açlık grevine başlayan TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla çocukları Tokat´tan yola çıktı.
02.02.2010
İŞKENCEDEN BETER
Hükümet biber gazı, cop ve tazyikli suyla çile çektirdiği TEKEL işçileri kış soğuğunda tam 49 gündür oyaladı.
28.01.2010
‘ HAKKINIZI HELAL EDIN! ‘
Türkiye’de işçi-emekçi hakkına hukukuna duyarlı çevreler zaten çok sınırlı. ‘Adı sol’ çevrelerin bir kısmı, ulusalcı olup vatan kurtarmaya, diğer kısmı ‘demokrat’ olup önceleri emek siyasetlerine mesafe koyup, şimdilerde darbe avcılığı peşine düşünce iyice yalnız kaldılar.