Son 36 aydır aralıksız artış gösteren gıda fiyatlarında mayıs ayında da bir önceki aya göre yüzde 2,3 oranında yükseliş yaşanırken, yılın ilk beş aylık dönemdeki tırmanış ise yüzde 30,9’a ulaştı.

Yanlış ekonomik politikalar sebebiyle, ülkemizin içinde bulunduğu yüksek enflasyon süreci 33 aydır tırmanışta.

Açlık sınırı aralıkta 8 bin 130 lira oldu. Böylece zamlı asgari ücretle fark 370 TL oldu.

Dört kişilik ailenin gıda yanısıra yapması gereken diğer harcamaları için hanesine girmesi gereken toplam gelir tutarı “yoksulluk sınırı” 26.485 TL olarak hesaplandı.

Açlık sınırı 7.785 TL hesaplandı ve asgari ücretin 2.285 TL üzerinde oldu! Yoksulluk sınırı (dört kişilik ailenin yapması gereken toplam harcama) 25.365 TL!

Yılın ilk yarısı için belirlenen 4 bin 253 TL asgari ücret, alım gücü olarak 5 bin 500 TL asgari ücretin üzerinde.

İktidarın, geçen yıl eylül ayında Merkez Bankası’na faiz indirterek Türkiye’yi içine soktuğu yüksek enflasyon döngüsü yoksulluk ve açlık sorununu hızla büyütmeye devam ediyor.

Dört kişilik bir ailenin aylık tüm masraflarını ifade eden yoksulluk sınırı, son bir yılda 9 bin 351 TL artmış oldu.

Dar ve sabit gelirlilerin gıdaya erişimi her geçen ay daha da zorlaşıyor. Geçen yıl Ağustos ayında 100 liraya alınan gıda sepeti için bu yılın aynı ayında 276 lira ödemek zorunda kaldı.

“Yükselen ekosistem” olan Foodtech’in Raporu, sektörün önde gelen teknolojileri ve kullanım alanları, dünyadan ve Türkiye’den Foodtech örnekleri, sürdürülebilir gıda, geleceğin gıdaları ve trendleri açıkladı.

TÜİK’in yayınlamadığı madde sepetini CHP’li Veli Ağbaba hazırladı. İşte o sepete göre asgari ücretli vatandaşın bir yılda kaybettikleri.

Hükümetin tarımdaki alım fiyat politikası ne yazık ki, üreten çiftçiden ucuza almak, dışarıdan pahalıya ithal etmek oldu.