İşveren, iş yoğunluğu çok artınca, doğum izni kullanan ya da askere giden çalışanın yerine geçici iş ilişkisi kurulabiliyor. Gelin, pandemide yaygınlaşan bu ‘meslek edinilmiş geçici iş ilişkisi’ni inceleyelim.

Kadın işçiler için gece çalıştırılma yasağı yalnızca hamilelik döneminde değil, doğumdan sonraki dönemde de geçerlidir.

İşyerinden istifa ederek ayrılma, eğer işçinin haklı nedenle feshi niteliğinde değilse kıdem tazminatına hak kazandırmaz.

Ekonomik kriz derinleştikçe, işverenlerin işçi çıkartma, işyerini kapatma, işçi ücret ve diğer alacaklarını ödememe gibi uygulamaları yaygınlaşacak. Ancak benim bu kez dikkat çekmek istediğim nokta farklı.

4857 sayılı İş Kanunu’na göre yıllık ücretli izin dışında yasal çerçevede tanınan ne gibi izin hakları mevcut?

Yargıtay, dördüz bebek bekleyen ve sağlık riski nedeniyle rapor alarak işe gelmediği için işten çıkarılan kadın çalışanın ayrımcılığa tabi tutulduğuna, işverenin üst sınırdan tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi.

Hamile kaldığı için performansının düştüğü gerekçesiyle savunması bile alınmadan işten çıkarılan kadın işçiye Yargıtay´dan müjdeli haber geldi.

Kıdem tazminatı, işçinin çeşitli sebeplerle işyerinden ayrılırken işveren tarafından İş Kanunu kapsamında vermiş olduğu bir tazminat şekli.

Kural olarak kadın işçiye doğum öncesi ve doğum sonrası 8’er; toplamda 16 haftalık süre ücretli izin verilir.

Çalışanın kıdem tazminatı alabilmesi için kendi isteği dışında işten ayrılması (atılması) gerekiyor. Ama bazı hallerde istifa eden de tazminat alıyor. Ayrıntıları bilmeden istifa eden kıdemini kaybeder

Çalışanın kıdem tazminatı alabilmesi için kendi isteği dışında işten ayrılması (atılması) gerekiyor. Ama istifa edenin de tazminat hakkı bulunuyor.

Ortada geçerli hiçbir neden yokken işten çıkarılanlar, kıdem ve ihbar gibi tazminatlarını alabiliyor. Ancak, kimse işsiz kalmak istemez. Haksızlığa uğradığını düşünen işçinin hak arama yolları var.