İşçilerle veya kamu çalışanlarıyla yaptığımız A. toplantılarda yaygın biçimde rastladığım bir anlayış, verilen hak geri alınmaz biçiminde ifade ediliyor. Bu düşünceyi savunanlar gençse ve bu konularla ilgilenmemişse, daha bir anlayışla karşılıyorum.

İSTANBUL İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi eylül ayında en az 127 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini açıkladı. Yaşanan iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin 20´si kadın, 107´si erkek. İş kazasında ölenlerin 7´si de çocuk.

12 Eylül 1980 ve 12 Eylül 2010: 30 yıl arayla iki darbe, ikisi de topluma ve bağımsız yargıya karşı; ama ikisi de toplum onaylı.

AKP 12 Eylül döneminin grev yasaklarını genişletti. Çalışanların ve emeklilerin hakları, darbe döneminin gerisine çekildi. Ücretler ve sosyal haklar gasp edildi. AKP 1980´deki grev yasaklarına havacılık işkolunu ekledi. Emeklilik yaşı, AKP döneminde kademeli olarak 65´e, prim gün süresi de 5.000´den 7.200´e çıkarıldı. 1980´de yüzde 60 olan taban emekli aylığı oranı, 2008´de yüzde 50´ye düşürüldü AKP, cunta dönemine fark attı.

Yanm doktor candan, yanm imam dinden eder.

KESK Genel Başkanı Lami özgen ve çok sayıda KESK yöneticisinin gözaltına alınması örneği en son 12 Eylül´de yaşanmış bir uygulama.

Türkiye, 12 Eylül Anayasası ve sendika yasalarında getirilen sendikal yasaklar nedeniyle Uluslararası Çalışma Örgütü ILO´da kara listeye girdi.

AKP, hava işkolunda grev yasağı getirdi. THY, 300’den fazla çalışanı kapının önüne koydu…

Öyle ya, madem ki Türkiye darbelerle, darbecilerle hesaplaşıyordu kendine demokrat diyenlerin yaşananlara kayıtsız kalması nasıl açıklanabilirdi, bunca zaman 12 Eylül ile hesaplaşacağız diyenler neden hükümete destek vermediler?

SGBP, AKP´nin işçilerin ve sendikaların üzerinde siyasi vesayet kurmak için hazırladığı Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı´nın geri çekilmesini istedi.

12 Eylül Cuntası´nın sendikal yasakla S nnı 32 yıl sonra kararlılıkla onayan grevsiz Toplu Sözleşme Yasası bu hafta Meclis´ten geçerken, yazılı ve görsel basın 12 Eylül´ün yargılanmasıyla ilgili milli coşkumuzu manşet manşet aktanyordu.

12 Eylül´ün ürettiği bu piyasa tabusu yani işçinin adını unurturan, varlığını yok sayan ve 12 Eylül´ün esas düşmanın örgütlü emekçi olduğunu saklayan tavır aynen sürmüş ve 12 Eylül iddianamesi bu tabuya dokunmamıştı…