Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
31 Mart 2011
TÜSİAD’IN OLMAYAN RAPORDA SOSYAL DEVLET

TÜSİAD’ın, kendisinin “görüş raporu” olmadığını açıkladığı “Yeni Anayasanın Beş Temel Boyutu” başlıklı çalışma, “katılımcılar arasındaki görüş alışverişinin ana hatlarını derleyen bir özet” raporun amacı, “yeni bir anayasa yazmak” değil, beş konudaki “fikirler demeti”ni ortaya çıkarmak.

TÜSİAD’IN OLMAYAN RAPORDA SOSYAL DEVLET

 

TÜSİADın, kendisinin görüş raporu olmadığını açıkladığı Yeni Anayasanın Beş Temel Boyutu başlıklı çalışma, katılımcılar arasındaki görüş alışverişinin ana hatlarını derleyen bir özet raporun amacı, “yeni bir anayasa yazmak değil, beş konudaki fikirler demetini ortaya çıkarmak. Rapor, bir fikirler ve öneriler derlemesi”. Yeni bir anayasa taslağı üretme amacı taşımıyor.

Bu yazının konusu, basında neredeyse hiç tartışılmayan ve üstelik kamuoyuna açıklanmasından iki gün sonraki TÜSİAD ziyaretinde CHP Genel Başkanınca da hiç söz edilmeyen sosyal devlet ve sosyal haklar.

Sosyal haklar, ilk olarak, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı bağlamında gündeme gelmiş. Kimi katılımcılar, bu hakkın Anayasadaki tüm hakları kapsayacak ölçüde genişletilmesini isterken, kimileri karşı çıkmış. Gerekçeleri, bunun AYMye temsili demokrasi ve hukuk devletinin doğasıyla bağdaşmayan geniş bir takdir yetkisi tanıyacağı savı. Oysa bu yaklaşım, insan haklarının evrensel ilkeleri (bölünmezlik, bütünsellik ve karşılıklı bağımlılık) ile bağdaşmaz.

Rapordaki görünürde olumlu önerilerden biri, yeni Anayasanın, (…) devlet memurları için geçerli olan grev yasağını kaldırması ve uluslararası standartlara uygun şekilde düzenlemesi”. Nerede bu grev yasağı? 2010’da, 53. maddeye bon bon olarak eklenen yeni fıkrada! Yapılması gereken ne? Hem grev hakkını tanımak, hem de zorunlu hakem sistemini kaldırmak.

Görüş birliğine varamayan katılımcıların sosyal devlet yaklaşımı şöyle: Yeni anayasa, sosyal devlet ilkesine ve insan hakları kavramının ayrılmaz parçası olan sosyal haklara yer vermelidir. Ayrıca katılımcıların bir kısmına göre, yeni anayasa ekonomik ve sosyal haklar alanında devletin yükümlülüklerini zayıflatan 1982 Anayasasının 65. maddesi gibi bir düzenlemenin yerine, devlete insan yaşamının temel ihtiyaçları arasında yer alan eğitim ve sağlık gibi alanlarda bir dizi açık yükümlülükler getirmelidir. İnsan haklarının evrensel ilkeleri gereğince, sosyal hakların sosyal devletle birlikte anılması doğru. Ancak somut edimde bulunma yükümlülüğü tüm sosyal hakları kapsamadıkça, sosyal devlet ne etkin ne de işlevsel olabilir.

Eşkoordinatörlerin yorum ve değerlendirmeleri ise 2. bölümde özetlenmiş. Yeni anayasanın temel ilkelerinin ana hatları sıralanırken, anlam ve içeriği belirsiz bir anlatım dikkat çekiyor: Anayasanın,  hak alanlarına saygıyı güçlendirici bir sosyal devlet modelini şiar edinmesi.” Sosyal devlete saygı, ancak tüm sosyal haklardan eylemli olarak yararlanmayı sağlamakla güçlendirilebilir.

Sosyal devlet ilkesine yeni anayasada yer verilmesi şarttır diyen eşkoordinatörler, ancak diyerek dolambaçlı bir cümle ekliyor: Ancak, sosyal devlet ilkesinin, sosyal ve ekonomik hakların tanınmasına dair anayasal hak ve özgürlükler kategorisi ışığında ve bu hak kategorisine ilişkin uluslararası insan hakları standartları dikkate alınarak, hangi hukuki ve fiili güçlendirme () mekanizmaları sayesinde hayatiyet kazanacağı hususu da açıklıkla belirtilmelidir.” Amaç, sosyal devlete uygulamada işlevsellik ve gerçeklik kazandırmak, etkin bir sosyal devleti gerçekleştirmek için 65. maddeyi yeniden yazmak ise sözü uzatmanın ne gereği var?

Eşkoordinatörlere göre, “… sosyal ve ekonomik hakların küreselleşmenin etkisi altında olmaları kadar aynı zamanda birer temel hak ve özgürlük olma karakterleri de göz önünde tutularak sadece piyasa koşullarına bağlı bir düzen tanımı içinde tanınmaması gerekir. Yerden göğe kadar haklılar! Küreselleşmenin ve AKPnin budamaktan usanmadığı sosyal haklar, piyasa yasalarına teslim edilemez elbette. 65. madde, bu açıdan yaşamsal önem taşır. Önerilen dengeci yaklaşım şöyle: Yeni anayasada da, bu bağlamda bir sınır tanımına yer verilecekse, bunun, sosyal devlet ilkesiyle kabili telif olma ölçütlerinin de şeffaf biçimde belirlenmiş olması hayati bir öneme sahiptir. Örneğin sağlık ve eğitim gibi sosyal haklar bakımından, devletin ödevi ve haktan yararlanma kavramları arasındaki dengenin nasıl gözetileceği hususu bu çerçevede söz konusu olabilecek birçok önemli bir örnektir.” Uzlaşma dili böyle oluyor galiba!

22 katılımcısından yalnızca 6sı kadın olan raporun söyleyemediğini ben söylüyorum: Sosyal adalete dayalı sosyal devlet, bağımsız ve değiştirilemez bir anayasal ilke olmalıdır. MALİ kaynakların yeterliliği ölçütü 65. maddeden çıkarılmalı, başlıktaki sınırı yerine gerçekleştirilmesi yazılmalıdır.

* Ankara ve Anadolu üniversitelerinde doktora dersleri veriyor

Kaynak: Mesut GÜLMEZ / Cumhuriyet Gazetesi

DİĞER HABERLER
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE
YIKIMIN FATURASI EMEKÇİ İLE EMEKLİYE

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU
YAŞLININ KADERİ YOKSULLUK OLDU

Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı yaşlıları yoksulluğa mahkûm etti. TÜİK verilerine göre yaşlılarda yoksulluk patlaması yaşandı. Ülkedeki yaşlılarda yoksulluk oranı 4 yılda yüzde 7,5 arttı.

İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR
İŞSİZLİK YENİDEN KRİTİK SORUNLARDAN BİRİ OLABİLİR

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, gelecek aylarda istihdamın seyrinin, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekilleneceğine dikkat çekerek, “İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde” uyarısında bulundu.

ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
ÜCRETİ ÖDENMEYEN VEYA EKSİK ÖDENEN İŞÇİ NE YAPABİLİR?

Ekonomik kriz derinleştikçe toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücret ve yan ödemelerinin ödenmesinde giderek artan sıkıntılar yaşanacağı açıkça görülüyor.