Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
03 Ocak 2011
‘SOSYAL HARCAMA’ SANCILARI

Türkiye seçimlere giderken ekonominin şimdiye dek sürekli biçimde göz ardı edilen sosyal ayağının önem kazanacağı görülüyor. CHP Kurultayı sonrasının tartışmaları bunun ilk işaretidir

‘SOSYAL HARCAMA’ SANCILARI

Türkiyenin de kurucu üyesi olduğu OECD-Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Gelişme Örgütü- sosyal harcamaları şöyle tanımlıyor: sağlık ve emeklilik ödemeleri; artı, işsizlere; iş göremeyen engellilere; yoksul ailelere; evsizlere ve emekli geliri olmayan yaşlılara yapılan ödemeler.

Sosyal harcamaların göstergesi olarak iki istatistik kullanılıyor: toplam ulusal gelirden sosyal harcamalara ayrılan pay; ya da kişi başına sosyal harcama.

OECDnin 23 Aralıkta yayımlanan en son (2007) sayısal verilerine göre, Türkiye, yıllık yurtiçi ulusal üretim değerinin (GSYH) yalnızca yüzde 12.1i kadar sosyal harcama yapmıştır. Sağlık, emeklilik ve yaşlılara yapılan ödemeler, Türkiyenin sosyal harcamalarının tamamına yakınını oluşturuyor.

Oysa, OECD ülkeleri ortalaması olarak bu oran yüzde 22.4tür; yani, Türkiyenin iki katı dolayındadır. Çoğu ülkede, başta işsizliğin azaltılması programları olmak üzere işsizlik ödemeleri, yoksulluk ve konut yardımları sosyal harcamaların içinde önemli bir yer tutuyor.

OECD üyesi 27 ülke arasında yalnızca iki ülkenin, Meksika ve G. Korenin sosyal harcamalarının toplam ulusal gelirdeki payı Türkiyeden azdır (www.oecd.org, sosyal istatistikler).

Kişi başına sosyal harcamalar bakımından da Türkiye çok geridedir. Kişi başına sosyal harcamaların OECD ortalaması 6600 ABD Doları’na çıkıyor; Türkiyenin kişi başına harcamasıysa 1433 dolarda kalıyor. Bir başka anlatımla OECD ülkeleri kişi başına ortalama, Türkiyenin tam 4.6 katı daha fazla sosyal harcama yapıyor.

***

Türkiyenin uluslararası karşılaştırmalarla sosyal harcama fotoğrafı bu.

CHP Kurultayında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, büyük bölümü sosyal harcama olan; kalanı da eğitimle ilgili, kimi somut, sosyal koruma ya da destek önerileri yaptı.

AKP iktidarı ve yandaşı medya, anında yaylım ateşine başladı. Değirmenin suyu nereden gelecek, sen Hıdır mısın soruları havalarda uçuştu. Hesaplar yapıldı. O hesapların çoğu yanlış varsayımlara dayanıyor ve aşırı abartılıdır: o kadar ki, önerilerin karşılanması için bir hesaba göre 155 bir diğer hesaba göre 241 milyar lira gibi bir kaynak gerektiği ileri sürüldü.

Türkiyenin toplam ulusal geliri cari fiyatlarla 2010da 1100 milyar lira dolayındadır. Eğer Kılıçdaroğlunun önerdiği sosyal harcamalar bir anda yapılırsa, bunların tutarı toplam gelirin yüzde 14-22si olacaktı.

Belirtmek gerekir ki, Kılıçdaroğlunun konuşmasındaki tutarların, üst sınırı alınsa bile, yalnızca 137.9 milyar lirası sosyal harcamadır; diğer önerileri sosyal harcama sayılmaz; bu tutarın ulusal gelir içindeki payı da yüzde 12.5tir. Eğer bu harcama yapılsaydı, Türkiye OECD ortalamasını ancak yakalayacaktı.

Ayrıca konunun birkaç açıdan irdelenmesi gerekir.

Önce, Türkiyenin sosyal harcamaları, hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde, tam bir dağınıklık içindedir. Bu olgu, eleğe su dökülmesi gibi boşa para harcanmasına yol açıyor. Eğer sosyal harcama yönetimi etkin ve verimli olursa, büyük bir kaynak tasarrufu sağlanabilir.

Sonra, OECD ülkelerinde doğrudan ve dolaylı vergiler arasında bir denge vardır. Türkiyede ise çok ağır bir vergi adaletsizliği geçerlidir. Türkiye, kimi parasal işlemlerin; üretim dışı faaliyetlerin ve rant kazançlarının vergilerini, programlı bir biçimde arttırabilir. Ayrıca, ekonominin yüzde 45i dolayında olan kayıt dışılığı azaltılabilir. Sonuçta, sosyal harcamalara daha çok kaynak ayrılabilir.

Daha sonra, Türkiyenin iş dünyası, artık sosyal harcamaların arttırılmasına karşı çıkmaktan vazgeçmek durumundadır. Sosyal harcamalara dayalı bir toplumsal koruma ağının varlığı, sağlıklı bir ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmenin kapısını açan anahtardır.

Bireyin özgürleşmesi ve siyasetin demokratikleşmesi açısından da belirleyici olan, sosyal harcamalar, uzun dönemli ekonomik getirileri; toplumun yaşam kalitesini yükseltmeleri; gelir dağılımındaki aşırı bozukluğu bir ölçüde de olsa onararak toplumda adalet duygusunu güçlendirmeleri ile önemsenmelidir.

Uyguladığı ekonomi politikasıyla yoksulluğu ve işsizliği arttıran, sonra da yoksulu, muhtacı ve işsizi hak sahibi saymayan; tersine, bunları sadaka isteyen dilenci durumuna düşüren ve yaptığı yardımları seçimlerde oya dönüştürmeye çalışan AKP, iktidardır.

AKP anlayışının yerini çağdaş sosyal devlet uygulamasına bırakması, bunun için de, sosyal harcamaların, geç de olsa, ülke siyasetinin gündemindeki yerini alması gerekiyor.

CUMHURİYET – YAKUP KEPENEK

DİĞER HABERLER
FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI
FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI

Fazla çalışma ücreti, kanunun veya sözleşmelerin öngördüğü haftalık çalışma süresinin üzerindeki çalışmalar için ödenecek ücreti ifade etmektedir.

GELİR DAĞILIMINDA BOZULMA ZİRVEDE
GELİR DAĞILIMINDA BOZULMA ZİRVEDE

İktidarın neoliberal politikaları gelir dağılımı adaletsizliğinde ülkeyi Avrupa’nın zirvesine taşıdı. En zengin %1’lik kesim ülkedeki servetin %40’ına sahip oldu. Halkın %71’inin 10 bin dolardan az serveti bulunuyor.

MAZERETSİZ DEVAMSIZLIKTA İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
MAZERETSİZ DEVAMSIZLIKTA İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisi sürdürülürken, işçi tarafından yapılan devamsızlıkların geçerli bir mazerete dayanması gerekmektedir.

BEDELLİ ASKERLİK VE TAZMİNAT HAKKI
BEDELLİ ASKERLİK VE TAZMİNAT HAKKI

Bedelli askerlik ve tazminat hakkı.