Yurttaşlar yoksullaştı, açlık sınırı hiç düşmediği gibi giderek arttı. Yurttaşların bankalara olan borcu her geçen gün artarken faiz kararı bir darbe daha vurdu. Türkiye, ekonomi açısından seçime nasıl gidiyor?

OCAK’TA açıklanan 17 bin 2 TL’lik asgari ücrette döviz kurları nedeniyle meydana gelen kayıp 1.612 TL’ye ulaştı. En düşük memur maaşı ise 3 bin 94 TL eridi. 10 bin TL’lik en düşük emekli maaşı ise 399 dolardan 310 dolara geriledi.

Bu yıl ramazan katmerli zamlarla geliyor. 2018’de makarna, çorba, çay ve bakliyatların yer aldığı ramazan kolisi 49 liraydı. Bu yıl aynı kolinin fiyatı 450 lira.

6 Kasım 1983 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimleriyle 12 Eylül 1980 Darbesi hukuken sona erdi. Seçimlerde en fazla oyu alan Anavatan Partisi iktidara geldi.

Enflasyonun düşüşünde tarihler sürekli ‘güncellenirken’ Merkez Bankası Başkanı fiyatlardaki tırmanış için “Bir numaralı risk asgari ücret artışı” dedi.

Maliye bakanı, asgari ücret görüşmesi öncesinde; “ücret artışı enflasyonu körükler” dedi.

Prof. Dr. Kuruç, uygulanan tarım politikalarıyla Türkiye’nin 21’inci yüzyıla ulaşamadığını belirterek “Destekleme politikaları siyasallaştı. 45 yıldır ilerleme yok” dedi.

2023 yılında çiftçi ve besiciyi vuran sorunları tek tek sıralayan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, gıda ihtiyacının gıda milliyetçiliğini ön plana çıkardığını belirtirken “Üretici ve girdi fiyatları başta olmak üzere istikrarlı bir piyasa oluşturulmalı” uyarısı yaptı.

Her yıl aralık ayıyla birlikte bana en çok sorulan soruların başında asgari ücret artışı ve işveren desteklerinin devam edip etmeyeceği gelir. Ayrıca yemek yardımı konulu yazımdan sonra bu sorulara “nakit mi, yemek kartı mı?” sorusu da eklendi.

Türkiye’de işveren sendikacılığı 1960’lı yıllarda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) öncülüğünde gelişti.

Son yıllarda TÜİK’in enflasyon, işsizlik, kira artışı gibi pek çok başlıkta açıkladığı istatistik göstergelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı sık sık tartışılıyor.

Hükümetin iç talebi kısan politikalarının yansıması ise dönemsel büyümeyi yüzde 0.3’e düşürdü. Milli gelirden iş gücünün aldığı pay gerilerken sermayenin payı arttı.