Yılın son ayına girdik. Defterlerin kapandığı, son hesapların görüldüğü, bütün yılın muhasebesinin yapıldığı bir süreci yaşıyoruz. Hummalı bir çalışma ile bilançolarda son rötuşların uygulandığı dönemdeyiz. Peki, aralık ayını nasıl geçireceğiz?

Yaklaşık 8 milyon emekçi 11 bin 402 liralık asgari ücretle ayın sonunu getirmeye çalışırken iktidar, bu ücretin hem tüketici hem üretici fiyatlarını etkilediğini belirtti.

Yerli üretim ve hayvancılığı desteklemek yerine iktidar ithalata yönelirken, Türkiye’de tarım ve gıda sektörü, son yıllarda pek çok sorunla karşı karşıya.

Merkez Bankası’nın faizi 4 ayda %8,5’tan %30’a çıkarması, borçlanarak geçimini sürdüren vatandaşları kredi kartına el süremeyecek hâle getirdi. Kredi kartlarında yıllık faiz %60’ı aştı.

Hasat dönemini yükselen girdi fiyatlarıyla geçiren üreticilerin yeni sezon umudu, zamlarla yok oluyor.

TÜFE sigaradan akaryakıta vergi artışlarının ve TL’deki değer kaybının birikimli etkileriyle temmuzda yüzde 9.5 artarken ekonomistler ağustosta da sert yükselişin devam etmesini bekliyorlar.

TÜİK’in eski Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer Ocak 2022’de yaptığım söyleşide hayat pahalılığını ölçmediklerini belirterek, “Yaşam maliyetini değil, 84 milyon için enflasyonu ölçüyoruz” demişti.

2022 Haziran ayında yıllık ortalama mevduat faizi, TÜİK’e göre yüzde 16,15 oldu. Bu faizle Bankaya bir yıl önce 100 liralık mevduat açanların 2023 Haziran ayında ellerine nominal değer olarak 116,15 lira geçti.

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersiz kalmasının faturasını emekçiler canıyla ödüyor. Dün meydana gelen iş kazalarında bir işçi yaşamını yitirdi, 19 işçi yaralandı. Hastane inşaatında çalışan işçiler uyuza yakalandı.

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini kabul etmesi ve Merkez Bankası Başkanının değişmesiyle birlikte para politikasında köklü değişikliğe gidileceği, daha doğrusu tam bir U dönüşü yapılacağı zaten belliydi.

Yılın ilk 3 ayında küçülen tarım ve sanayi gelecek dönem enflasyon artışı için kötü sinyal verdi. Emeğin büyümeden aldığı pay, EYT ödemeleri ile yüksek gösterildi.

Türk-İş’te siyasi partilerle ilişki ve partiler üstü politika konusundaki tartışmalar, kendilerini “sosyal demokrat” olarak nitelendiren bazı sendikacıların 1971 yılı Ocak ve Temmuz aylarında iki ayrı rapor hazırlamaları, bunları Türk-İş’e iletmeleri ve kamuoyuna açıklamalarına yol açtı.