Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
21 Temmuz 2010
KUR SORUNU, YENİDEN…

Küresel ekonomide toparlanma süreci inişli çıkışlı seyrini sürdürmekte iken, Türkiye ekonomisinin yeniden yüksek cari işlemler açığına sürüklenmeye başlaması, döviz kurundaki dengesizlik ve uyumsuzluk sorunlarını bir kez daha tartışma gündemimize taşıdı.

KUR SORUNU, YENİDEN…

Küresel ekonomide toparlanma süreci inişli çıkışlı seyrini sürdürmekte iken, Türkiye ekonomisinin yeniden yüksek cari işlemler açığına sürüklenmeye başlaması, döviz kurundaki dengesizlik ve uyumsuzluk sorunlarını bir kez daha tartışma gündemimize taşıdı. Döviz kurunda Türk Lirasının reel olarak yeniden değerlenmeye geçmesi (dövizin ucuzlaması) bizleri yeniden 2008 Ekimi öncesine götürmekte.

Öncelikle sorunun boyutlarını bir kez daha anımsayalım: Türk Lirası 2001 krizi sonrasında diğer paralar karşısında hızlı bir biçimde değerlenme içine girmiştir. Eğer Ocak 2002ye geri dönersek ve o tarihte Türk Lirasının ABD Doları karşısındaki fiyatını 100 kabul edersek, o günden bu yana doların fiyatının reel olarak neredeyse yarı yarıya düştüğünü görmekteyiz. Eğer karşılaştırmalarımızı sadece ABD Dolarına göreceli değil, aynı zamanda ticaret yaptığımız ülkelerin paralarına göreceli yaparsak, Türk Lirasındaki değerlenme yüzde 20 civarında oluşmaktadır.

Aşağıdaki şekil bu tür hesaplamaları özetlemektedir.

Kaynak: TCMB veri dağıtım sistemi (evds).

 

Şekilde geçen veriler TC Merkez Bankasının aylık ortalama döviz kuru değerlerini yansıtmaktadır. Döviz kurunun reel değerini bulmak için Türkiyede yaşanan üretici fiyatlarındaki enflasyon ile ticaret yaptığımız ülkelerdeki enflasyon farkları birbirinden çıkartılmış ve Ocak 2002 değeri 100 olarak kabul edilmiştir. Söz konusu hesaba göre, Ekim 2008de, küresel krizin Türkiyeye yansımasından hemen önce, TL dolar karşısında yüzde 60, ticaretimizde önde gelen 17 ülkenin paralarının ortalamasına görece de yüzde 27 daha değerlenmiş konumdaydı.

***

Merkez Bankası yetkilileri döviz kuruna dair herhangi bir hedeflerinin olmadığını ve hatta herhangi bir hedefin kesinlikle söz konusu olmaması gerektiğini; merkez bankasının biricik görevinin fiyat istikrarını korumak olduğunu; dolayısıyla bu hedef ile döviz kuruna müdahalenin uyuşmadığını, bu yüzden de döviz kurunun piyasanın görünmez eline teslim edilmiş olduğunu, yani serbest dalgalanmaya bırakıldığını… savunmaktadır.

Oysa sorun tam da burada çıkmaktadır. Aslında hiç de serbest rekabetçi olmayan piyasanın inişli çıkışlı spekülatif sıcak para hareketlerine terk edilmiş olan Türk Lirası, küresel para piyasalarında şişkinleşen likidite balonunun etkisiyle giderek dengesinden kopmakta ve aşırı değerlenme içine sürüklenmektedir. Nitekim, son 5 aylık dönemde özellikle yabancı finansal yatırımcıların Türk finansal varlıklarına ilgilerini arttırmaya başladıkları izlenmektedir. Şubat ayından itibaren yabancı finansal yatırımcılar Türkiyeden varlık alımlarını hızlandırmışlar ve temmuzun ilk haftasına değin birikimli olarak 6.2 milyar dolar alım yapmışlardır.

Türk finans piyasasındaki varlık değerlerine yönelik ilgiler, mali kural”, “mikro reformlar”, “esnekleştirilmiş işgücü piyasası gibi siyasi saldırılar ile de bütünleştirilmektedir.

Cari işlemler açığının ve istihdamsız büyüme tehditlerinin ana unsuru olan döviz kurundaki aşırı ucuzlama olgusuna karşı geliştirilebilecek alternatif kur politikaları neler olabilir? Bu konuyu önümüzdeki haftaki yazımda ele almak arzusundayım.

Kaynak: ERİNÇ?YELDAN / Cumhuriyet

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.