Sendikal Güç Birliği Platformu kıdem tazminatı gasp edilen işçiler için hükümete yaptığı öneride, “Hükümet, kıdem tazminatı da dâhil olmak üzere ödenmeyen işçi alacaklarını devletçe ödeyip, işverenden tahsil etmelidir. Yasa bu şekilde geliştirilmelidir” dedi.
“Çalışanların yüzde 85’i kıdem tazminatı hakkından yararlanamıyor” iddiasıyla yola çıkan hükümet, kıdem tazminatı fonu taslağını geçen günlerde Bakanlar Kurulu’na sundu. Hak kaybının söz konusu olacağını savunan sendikalar fon sistemine karşı çalışmalara başladı. Aralarında Tekgıda-İş, Belediye-İş ve Kristal-İş gibi mücadeleci sendikaların bulunduğu bileşenlerin oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu hükümetin kıdem tazminatını fona devretme dayatmasına karşı başlattığı mücadeleyi fabrikalara taşıdı. Platform, hazırladığı 100 bin bildiriyi işyerlerinde dağıtmaya başladı.
‘TUZAĞA DÜŞMEYELİM’
Bildiride, “Hükümet, kıdem tazminatı hakkımızı yok etmek için yıllardır kıdem tazminatının fona devrini tartışmaya açmakta, sendikaların ve emek örgütlerinin tepkileri karşısında bir süreliğine geri çekip sonra yeniden gündeme taşımakta, ama bu ısrarından asla vazgeçmemektedir. Uygun bulduğu her ortamda yeni yalanlarla tekrar gündeme taşımaktadır. Peki hükümetin kıdem tazminatının fona devri konusundaki ısrarının amacı nedir? Niyetleri gayet açıktır: Önce kıdem tazminatı hakkını 30 günlük ücretten 14 günlük ücrete düşürmek, sonra da adım, adım yok etmektir. Bu gün yemek, yol parası, giyim ve yakacak yardımı, ikramiye gibi haklar dahil edilerek hesaplanan ve ücretin yüzde 8.4’ü oranında olan kıdem tazminatını, öve, öve bitiremedikleri fon sistemi ile önce yüzde 4’ün de altına indirmek, sonra da bütünüyle ortadan kaldırmak istiyorlar. Kardeşler, bu oyunu bozmalı, tuzağa düşmemeliyiz” ifadelerine yer verildi.
ÖZGÜRLÜK TALEBİ
“Hükümet yetkilileri ve sermaye çevreleri; çalışanların yüzde 85’den fazlasının kıdem tazminatı alamadığını, kendi isteğiyle ayrılanların ve bir yıldan az çalışanların da fon düzenlemesi sayesinde kıdem tazminatı alabileceği yalanını söyleyerek işçileri kıdem tazminatı hakkından vazgeçmeye ikna etmek istiyorlar” uyarısında bulunulan bildiride şu görüşler yer aldı: “Ve işçileri ikna edebilmek için de, ‘değişiklikten eski çalışanlar etkilenmeyecek’ diyerek, bu rüşvet karşılığında çocuklarımıza ihanet etmemizi, gelecek kuşakları bu haktan mahrum bırakmaya razı olmamızı istiyorlar. Eğer bugün emekçiler hak etmelerine rağmen kıdem tazminatlarını alamıyorlarsa bunun sorumluları icra makamında oturan bakanlardır, hükümetlerdir. İlgili bakanlar ve Başbakan, görevini yapmadığını itiraf ediyorsa gereğini yapmasını bilecek kadar erdemli olmalıdır. Hükümet, kıdem tazminatından herkesin yararlanmasını istiyorsa öncelikle kaçak-kayıtdışı çalışmanın önüne geçmeli, sendikal sebeple işçi çıkarılmasını yasaklamalı, grev yasaklarını kaldırmalı, sendikal örgütlenme özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldırmalıdır.”
YÜZDE 70’E VARAN HAK KAYBI
İşyerlerinde dağıtılan bildiride kıdem tazminatının fona devredilmesi halinde çalışanları bekleyen hak kaybına ilişkin de bilgi verildi. Kıdem tazminatını hak ediş koşullarını sadece emeklilik veya ölüm koşuluna bağlayan düzenleme girişimlerini hak gaspı olarak nitelendirilen bildiride, “10-15 yıl sonra, emekli olduğunda ya da ölümü halinde mirasçıları tarafından alınacak bir kıdem tazminatı, gasp değil de nedir? Üstelik yüzde 55 oranında azaltılmış, yol, yemek, yakacak, giyecek, ikramiye gibi ek haklar dahil edilmeden yani gerçekte, yüzde 65-70 oranında budanmış bir kıdem tazminatı, gasp değilse nedir?” sözleriyle hak kaybının boyutuna dikkat çekildi.
‘TAVAN UYGULAMASI KALDIRILMALI’
Platform, kıdem tazminatı gasp edilen çalışanlara ilişkin de şu önerilerde bulundu: “İşçiler her türlü işten çıkarma veya kendi isteği ile işten ayrılma hali dâhil olmak üzere, işe girdiği andan itibaren, bir gün bile çalışsa kıdem tazminatı hakkına kavuşabilmelidir. Kıdem tazminatı tavan ücret uygulaması kaldırılmalıdır. Hükümet, kıdem tazminatı da dâhil olmak üzere ödenmeyen işçi alacaklarını devletçe ödeyip, işverenden tahsil etmelidir. Yasa bu şekilde geliştirilmelidir.”
ÇAĞRI: EMANETE SAHİP ÇIKALIM
Bildiride, “Kıdem tazminatının fona devredilmesi, süresinin azaltılması gibi, bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişim karşında Türk-İş’in cevabı genel grev olacaktır” kararı da hatırlatılarak şu çağrı yapıldı: “Biz Sendikal Güç Birliği Platformu olarak tüm işçileri ve sendikaları, konfederasyon ayrımı yapmadan birlik olmaya, bu saldırı girişimini boşa çıkarmaya, yasadaki eksikleri giderecek bir baskı gücü oluşturmaya çağırıyoruz. Sendikal Güç Birliği bileşenleri olarak bizler; bu emanete ihanet ettirmedik, ettirmeyeceğiz!”