EĞİTİMDE BÖYLESİ DUYULMADI, GÖRÜLMEDİ
İlköğretime başlama yaşı şöyle mi olsun, böyle mi. kesintili mi, kesintisiz mi tartış ması yapılırken, asıl madde gözden uzak tutulmaya devam ediyor.
İlköğretime başlama yaşı şöyle mi olsun, böyle mi. kesintili mi, kesintisiz mi tartış ması yapılırken, asıl madde gözden uzak tutulmaya devam ediyor. Yapılmak istenen lerden birisi imam hatip liselerinin orta kışı nı açmak, asıl büyük olay ise çok büyük paralar gerektiren mal ve hizmet alımlan, bi na ve tesis yapımları her türlü denetimin dışı na çıkarılmak istenmesidir. Bundan herkesin haberi olsun…
Bugüne kadar AKP’nin programında, seçim beyannamesinde, hükümet programında, bakanlık icra programlannda yer almayan bu tür önemli değişikliklerin AKP Grup Başkanlığı tarafından yasa teklifi olarak verilmesinin mut laka anlamı ve de mesajı olmalıdır…
AB ülkelerinin tersine
Mesleki EĞİTİM Kanununda değişiklik yapılarak çıraklık eğitimine başlama yaşı 14ten ll’e çekilmek istendi. Üyesi olmak istediğimiz Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde mesleki ve teknik eğitime, çıraklığa başlama yaşı en az olan ülkede bile 15 dir. Farklı olan Almanya’da da mesleki eğitime başlamadan önce en az 9 yıllık zorunlu eğitimi tamamlama koşulu var.
AKP hükümeti ve Milli EĞİTİM Bakanlan, kabul edilemeyecek bir sistemi getireceklerine AB ne üye olmanın temel haklanndan biri olan kişilerin serbest dolaşımı önündeki en büyük engel olarak duran "Mesleki Yeterliliklerin Karşılıklı Tanınması” ile "Ulusal Standartlann Belirlenmesi" kanunlannı çıkarabilselerdi.
Öncelik imam hatip ortaokulları
Halen 14 olan mesleki ve teknik eğitime, çıraklık eğitimine başlama yaşı. yasa teklifinde ll’e çekiliyordu. TBMM’de oluşturulan alt komisyon bunu 13 olarak belirledi. İlköğ retim okullarının 2. kademesinin bir kısmını liselerle, bir kısmının ise birinci kademeyle ilişkilendirilmesi öngörüldü. İkinci kademeni ortaöğretimle ilişkilendirilmesiyle de imam hatip liselerinin orta kısmının yeniden açılması sağlanmış olacak. Alt komisyonun düzenlemesine göre ikinci kademede yetenek ve beceri derslerinin seçmeli ders olarak konulması öngörülüyor. EĞİTİMciler, "o derslerle çocukların becerileri ortaya çıkmaz" görüşünde. Ayrıca ilköğretime başlama yaşının düşürülmesi de hem pedagojik değil, hem de binaların fiziki yapısı çocuğun yaşına, boyuna uygun değil. EĞİTİMciler, 60-72 aylık çocukların okul öncesi eğitime alınmasının doğru olacağını belirtiyorlar.
İmam hatip ortaokulları uğruna, AKP hükümetleri döneminde milyonlarca lira harca narak gerçekleştirilen ders programları tamamen ortadan kalkıyor. İlköğretim 4. sı nıftan lise sona kadar bütün sınıfların ders programlarının bütünlüğü kayboluyor. Çün kü. ilköğretim İden lise sona kadar programlar kademeli olarak yapıldı.
Bakın, neler neler olacak?
Konuştuğum bakanlık yetkililerinin "üzeri de durulması gereken kritik konu" dediği ola ya geliyorum. Taslağın 21. maddesi Kamu MALİ Yönetimi ve Kontrol Kanunu tamameı devre dışı bırakıyor. Her türlü bilgisayar alımı internet erişim hizmetleri ve bunlarla ilgili alt yapı hizmetlerinde, mal. hizmet alımlarında, yapım işlerinde (inşaat, onanm. yatırım vb) kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte bakın neler olacak.
MALİye Bakanlığı ve Kontrol ve Denetim Birimleri devre dışı kalacak. Kamu İhale Ki rumunun kontrol ve denetimi kalmayacak, Sayıştay Denetiminden muaf hale gelecektir. Bunun beraberinde neler getireceğini yine Bakanlık yetkililerinden dinliyorum:
"Milli EĞİTİM Bakanlığında yürütülen projelere bakıldığı zaman her türlü hizmeti FATİH Projesi kapsamına sokmak ve onun üzerinden ihale yapmak mümkün hale gelecek. 2015 yılı sonuna kadar herhangi bir üst düzey yönetici devlet adına 15 yılı kapsayacak bir taahhütte bulunabilecek. 15-18 yıllık süreyi kapsayacak ihale yapmak, hizmet alı mında bulunmak, mevcut kanunlara, uygulamalara tamamen aykın. Böyle bir kanun maddesi keyfi uygulamala n, suiistimalleri beraberinde getirir. Kanunur yürürlüğe girmesi halinde FATİH Projesi bir rant projesine dönüşecektir. Son dönemde Kamu İhale Kurumunda yapılan yolsuzlukla nn ayyuka çıktığı bir dönemde böyle bir teki fin yapılması kabul edilemez. Devletin parasıyla birilerine fabrika kurdurulacak, ora dan 15 yıl ileriye dönük bağlantı yapılacak, bütün bunlar da kontrolün dışında kalacak."
Milyar dolarlara mal olacak bu alımlar ile kimler daha zengin edilmek isteniyor? Bu konuda var olan şaibeler dikkate alındığında, ne gibi suiistimallerin ve yolsuzlukların olacağını ön görmek de çok da zor olmaya çaktır. Bu konulara sivil toplum örgütlerinir üniversitelerin, sendikaların ve vatandaşlan hem geleceğimize, hem de devletin kaynai lan adına sahip çıkmalı..’