Türk-İş’in eylül ayı raporuna göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı 27 bin 970 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 TL’ye çıktı. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti 36 bin 305 TL olurken, yoksulluk sınırı 4 asgari ücreti geçti.

Asgari ücretli bir işçi sadece temel ihtiyaçlarını karşılasa bile ayda 14 bin lira açığa düşüyor. Farklı hesaplamalarla dahi devasa artan gıda enflasyonu, finans çevrelerinin işaret ettiği asgari ücret zam oranlarını şimdiden aşıyor.

TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranını yüzde 8,5 olarak açıklamasına karşın, geniş tanımlı işsizlik oranlarında artış hız kesmiyor. Son bir yılda geniş tanımlı işsiz sayısı 1 milyonun üzerinde artarak 12,2 milyona ulaştı.

İşçinin işten çıkış nedeninin SGK’ya işveren tarafından bildirilmesi işçinin hak kaybına sebep olabiliyor.

Asgari ücrete yapılan zam milyonların beklentisini karşılamadı. Açlık sınırının altında kalan maaşlar, artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında hızla erirken, çalışanların alım gücü her geçen gün daha da düşüyor.

Türkiye’de 1999 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarının gündeminin önde gelen birkaç maddesinden biri, “sosyal güvenlik reformu” adı verilen yasa tasarısıydı.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) için ya kıdem tazminatının bir bölümüne el konulacak ya da çalışandan yeni kesinti yapılacak. TES kamusal sosyal güvenlik sistemini zayıflatır ve özel sigorta şirketlerine fon sağlar.

İSİG Meclisi, geçen eğitim öğretim yılına ilişkin çocuk iş cinayetleri raporunu açıkladı. MESEM’lerden tarlalara 0-17 yaş arası en az 72 çocuk, yeni eğitim yılında okul sıralarına dönemedi.

Ulusal Süt Konseyi çiğ süt fiyatında güncelleme yaptı. Karar, üreticilerin gelirini desteklemeyi ve süt sektöründe istikrarı sağlamayı hedefliyor. Yeni düzenleme, üretimin devamlılığı ve piyasa dengesi açısından önemli görülüyor.

Zirai don, bu yıl meyve tezgâhlarını boş bıraktı. Kayısı ve kiraz gibi yazın vazgeçilmez meyveleri ya bulunamadı ya da fiyatları el yakacak seviyeye çıktı. Özellikle kuru kayısının kilogram fiyatı 1500 TL’ye, tanesi ise 24 TL’ye ulaştı.

Kayyum atamaları ve kurultay davalarıyla meşgul edilen kamuoyunda, asıl yakıcı sorun olan ekonomik kriz konuşulmuyor. Milyonlarca işçi ve emekli açlık sınırının altında yaşarken bütçede 2.2 trilyon liralık açık ve 2 trilyonun üzerinde faiz ödemesi bekleniyor.

Türk-İş Yönetim Kurulu, 3 Aralık 1996 günlü Başkanlar Kurulu toplantısında alınan karar uyarınca, Ankara’da 5 Ocak 1997 günü “Türkiye’ye Sahip Çık! Demokratikleşme İçin Mücadele Et!” Yürüyüş ve Mitingini düzenledi.