İzmir Aliağa´da Petkim´de, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alamayan işçiler eylem kararı aldı. İşçiler talepleri karşılanana kadar fabrikada nöbet tutacak.

İZMİR´in Aliağa ilçesinde bulunan Petkim ile Petrol-İş arasında sürdürülen toplusözleşme görüşmelerinde yaşanan tıkanma sonrası başlayan eylemler anlaşma sağlanması üzerine sona erdi.

PETKİM´de sürdürülen Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçilerin başlattığı eylem, 4. gününde sürüyor.

TOPLU sözleşme görüşmeleri tıkanan Petkim işçileri, Petrol-iş Aliağa Şubesi´nin çabalarına rağmen işverenin uzlaşmaz tavrı nedeniyle fabrika içinde eyleme başladı. Gebze´deki Arçelik-LG işçileri de Türk Metal´i protesto etme kararı alınca fabrika üretime ara verdi.

ALİAGA´da bulunan Petkim´de çalışan işçiler, Sütaş´ın işçi çıkarmalarını protesto etmek amacıyla Petkim´de Sütaş ürünleri kullanılmamasını istediler.

PETKİM işçileri, Tekgıda-İş´e üye oldukları için işten atılan Sütaş işçilerine uygulanan baskıyı protesto etti.

6 Kasım 1983 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimleriyle 12 Eylül 1980 Darbesi hukuken sona erdi. Seçimlerde en fazla oyu alan Anavatan Partisi iktidara geldi.

Günümüzde kamu işverenlerinin büyük bölümü Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası’na (TÜHİS) üyedir. TÜHİS günümüzde TİSK’in üyesidir. Ayrıca Mahalli İdareler İşveren Sendikası (MİS) gibi kuruluşlar da vardır.

Tekgıda-İş Sendika Akademisi’nin geçmiş haftalardaki raporlarında, Türkiye sendikacılık tarihinde büyük ölçüde ihmal edilen “Türk-İş’in siyasi partilerle ilişkileri ve bir siyasi parti kurma tartışmaları” ele alınmıştı.

Türk-İş içindeki CHP’li sendikacılar, 1976 yılında “Türk-İş Üyesi Sosyal Demokrat Sendikalar” adıyla yeni bir hareket başlattı. Bu yapı, 1971 yılında Abdullah Baştürk ve Genel-İş’in önderliğini yaptığı “Sosyal Demokrat Sendikacılar Konseyi”nden farklı bir girişimdi.

Tekgıda-İş Sendika Akademisi’nin 30 Ocak 2023 tarihli raporunda, Yüksek Hakem Kurulu’na ilişkin mevzuat düzenlemeleri ile 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında yapılan çalışmalara ilişkin hukuki çerçeve sunulmuştu.

Türkiye’deki özelleştirme uygulamaları genel olarak Türkiye ekonomisine verdiği zararın ötesinde, başta işçi sınıfı olmak üzere, toplumun tüm emekçi sınıf ve tabakalarına ve ayrıca ulusal güvenliğimize ve milli bütünlüğümüze de önemli zararlar verdi.