Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
09 Ocak 2013
DIŞ SERMAYE VE AKP’Lİ SON 10 YIL

Cumhuriyetin 90’ıncı yılındayız. Geride kalan 90 yılın AKP’li 10 yılını, eldeki büyük fotoğraftan iyi okuyabiliyor muyuz?

DIŞ SERMAYE VE AKP’Lİ SON 10 YIL

Cumhuriyetin 90’ıncı yılındayız. Geride kalan 90 yılın AKPli 10 yılını, eldeki büyük fotoğraftan iyi okuyabiliyor muyuz? Ne yazık ki, hayır. Son 10 yılın, diğer on yıllardan farkını anlamak için öncelikle Türkiye’nin dünya kapitalizmi ile ilişkisine bakmak gerekiyor. Bunu yapabilmek, AKP rejiminin hikmetini, değişen siyaseti, kentleri, sınıfsal yapıları, dinden diplomasiye tüm değişimleri anlamayı da kolaylaştırır.

Cumhuriyetin ilk 10 yılında iç iklim, dış dünyanın etkisindeydi. Yeni Cumhuriyet, Osmanlı’dan miras ekonomik ilişkilere dokunmamıştı. Devletçilik ve 2. Savaş’ın bitişine kadar olan dönem ise dışa -zorunluluk ile bilinçlilik karışımı bir tercihle- kapalı ve ona bağlı olarak ekonomisi, siyaseti ile içe dönük, farklı bir devirdi. 1950’lerden 1980lere olan dönem, içe dönük görünür ama döneme yön veren, IMF, Dünya Bankası gibi kurumlarla, dış dinamiklerdi.

1980, doksan yıllık tarihimizde yeni bir kilometre taşıdır. O güne kadar görülmedik ölçüde mal ve sermaye girişine kapıları açmanın miladıdır… Bir ülkeye mal (ve hizmet), özellikle de sermaye girişinin boyutları, o ülkenin tüm kaderini şekillendirir. Marxın, sermaye için bir ilişki ifadesi burada daha iyi anlaşılır. Sermaye, sıkletine göre, girdiği her coğrafyayı kendi huyuna suyuna uydurur, hayat tarzlarını değiştirir, baştan aşağı yeniden şekillendirir.

Adına küreselleşme denilen, aslı ise sermaye girişinin tüm dünya coğrafyalarına derinlemesine nüfuz etmesi ve dünya işbölümünü yeniden düzenleyip rol dağıtması olan yeni emperyalizm, Türkiye’ye de yeni roller sundu. Ülkeye mal girişi katlanarak hızlanırken sermaye girişi, önceki dönemlerin toplamını birkaç kez katladı. Ama 1980 sonrası yılların da alt dönemleri var. Özellikle 2002’nin yeni bir kırılma yılı olduğunu görmek gerekiyor. 1984-2001 döneminde Türkiye’ye net mal ve hizmet satışı 36 milyar dolar iken, 2002-2012 döneminde 7 kat artarak 281.5 milyar dolara çıktı. Çoğu ABD ve AB’li çokuluslu şirketlerin bu mal satışlarının iki gömlek üstünde olanı ve patlama yapanı, yine onlara ait sermaye girişidir. 1980’lerin başından 2002’ye kadar 65 milyar doları ancak bulan sermaye girişi, 2002 sonrası 484 milyar dolara çıkarak 6 kat artış gösterdi.

Doğrudan yabancı sermaye, borsaya, devlet kâğıtlarına sıcak para yatırımı ve banka kredileri biçimindeki bu sermaye girişi (ihracı), 2002 sonrasının yıllık ortalama yüzde 5’e yaklaşan büyümesinin ana rüzgârı oldu. Sermayenin bir kısmı, KİT’leri, yerli bankaları almak için geldi.

2002 sonrasını yeni bir dönem yapan temelde ekonomidir, dışarıdan yoğun mal ve sermaye girişine imkân tanıyan iklim değişimidir. Dışarının ilgisinin hikmetini AKPde aramak, dünyayı, tarihi okuyamamak; ağaçlardan ormanı görememektir. Dünya kapitalizmi ile bütünleşmede hem niceliksel, hem niteliksel bir sıçrama momentumu olan bu dönemi hazırlayan iç ve dış etkenlerden söz etmeliyiz. İç etken, sermaye girişine yol açma, onun iştahını kabartma hazırlığıydı. 1990’larda başlamıştı ama 2001 krizi sonrası Derviş-IMF işbirliğinde radikal operasyonlarla tamamlandı. Dış etken ise 2008 krizi öncesinin likidite bolluğuydu. Küresel sermaye zaten her yere gidiyordu, Türkiye’ye de geldi. Bu yoğun sermaye akışı ve patlayan mal satışı, 2008-2009 krizinde aksadı ama burada AKP, devraldığı rektifiye edilmiş ekonomik mirası kullanarak dümen tutmayı bildi, sermaye akışını yeniden sağladı. 2010 ve 2011’in yüksek büyümesinin ardından ise 2012 “çakılma yılı oldu. Devamında, iç talebin dibi kazınarak yol almak istenecek. Sermaye, henüz girişte nazlanmıyor. Çünkü küresel kriz nedeniyle gidecek fazla yer yok, risk alarak geliyor. AKP de borç dağları yaratmış bu sermaye girişinin altında kalmamanın formülünü arıyor, risk alıyor, ter döküyor. Riskler, tehditler, uyku kaçırıyor. Bunları, izleyen yazıya bırakıyorum.

DİĞER HABERLER
TÜRKİYE: PERFETTİ VAN MELLE, SENDİKA HAKLARINA SAYGI GÖSTERİN ARTIK!
TÜRKİYE: PERFETTİ VAN MELLE, SENDİKA HAKLARINA SAYGI GÖSTERİN ARTIK!

Perfetti van Melle (PvM) Türkiye’de yerel yönetim sendika üyelerini tehdit etti, korkuttu ve taciz etti; bu eylemler, IUF üyesi Tekgıda-İş’in Mentos ve Chupa Chups şekerleme üreticisinin Türkiye’deki iki fabrikasındaki işçileri başarılı bir şekilde örgütlemesinin ardından başladı.

FİRMALAR İŞÇİLERE ‘DEVAMLILIK’ PRİMİ ÖDEMEYE BAŞLADI
FİRMALAR İŞÇİLERE ‘DEVAMLILIK’ PRİMİ ÖDEMEYE BAŞLADI

Sanayideki eleman sorununa bir de devamlılık problemi eklenince şirketler çalışanlarına 600-1000 TL arasında değişen tutarlarda devamlılık primi ödemeye başladı.

SUÇU NORMAL GÖRMEYİN, GÖSTERMEYİN; “HEP BÖYLE YAPIYORLAR” DEMEYİN!
SUÇU NORMAL GÖRMEYİN, GÖSTERMEYİN; “HEP BÖYLE YAPIYORLAR” DEMEYİN!

Türkiye İstatistik Kurumu denildi mi geniş kitlelerin aklına yalnızca enflasyon verisi gelir. Vatandaş geçim derdinde olduğu için bu gayet normaldir.

İLK FAİZ İNDİRİMİ NE ZAMAN OLACAK
İLK FAİZ İNDİRİMİ NE ZAMAN OLACAK

Piyasalar gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının faiz indirimine odaklandı. Avrupa Merkez Bankası politika faizinde ilk indirimini 6 Haziran 2024 tarihinde yapacağı toplantıda muhtemelen 25 baz puan indirecek ve yüzde 4 olan politika faizini yüzde 3,75 olarak belirleyecektir.