2010 YILININ EKONOMİK SONUÇLARI
Geçen yılın ekonomik performansına ilişkin kesin rakamlar henüz açıklanmamış olmakla beraber; mevcut veriler ekonomik sonuçların değerlendirilmesine olanak verecek yeterliktedir.

Ekonomik büyüme hızı yüzde 6.8 olarak tahmin edilmektedir.
2009 yılının ekonomik açıdan da gerileme yılı oluşu, 2010 yılı sonuçlarının baz etkisiyle olumlu izlenim vermesine yol açmaktadır. Türkiye’nin ekonomik büyüme hızı GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) artışı olarak son üç yılda daha önceki yazılarda da vurgulandığı gibi, yıllık ortalama binde 7.0 düzeyinde kalmıştır.
2008 yılında binde 3 düzeyinde büyüdükten sonra, 2009 yılında yüzde 6.7 oranında küçülen sanayi sektörünün 2010 yılında büyüme hızı yüzde 10.0 olarak tahmin edilmektedir. Sanayi sektörü 2010 yılında en hızlı büyüyen alt sektör olmuştur.
• Tüketim harcamaları yüzde 4.5 oranında artarken sabit sermaye yatırımları yaklaşık yüzde 22 oranında artmıştır.
Sabit sermaye yatırımlarında artış, ekonomik hayattaki canlanmayı göstermektedir. Ancak sabit sermaye yatırımlarındaki artış yorumlanırken, baz etkisini dikkate almak gerekir. Sabit sermaye yatırımları, 2008 yılında yüzde 3.7, 2009 yılında da yüzde 21.9 oranında azalış gösterdikten sonra, 2010 yılında artmıştır. Sabit fiyatlarla sabit sermaye yatırımları tutar olarak, 2010 yılında da 2007 yılı düzeyinin altında bulunmaktadır. Sabit sermaye yatırımları yıllık tutar olarak ancak 2011 yılında 2007 yılı düzeyine yaklaşabilecektir.
Sabit sermaye yatırımlarının tutarı, stokları da içeren yatırım tutarından daha fazladır. 2009-2011 döneminde ekonomide stokların azalması, yatırım harcamaları ile sabit sermaye yatırımları arasında fark yaratmaktadır.
• Yurtiçi talep 2009 yılında yüzde 7.2 oranında azalırken 2010 yılında yüzde 9.1 oranında artmıştır.
Tüketim harcamaları artı yatırım harcamaları, toplam yurtiçi talebi vermektedir. 2010 yılında yurtiçi talebin, gayrisafi milli harcanabilir gelirden daha hızlı artması, dış açığın büyümesi sonucudur. Dış açık büyüdükçe, yurtiçi talep artışı daha yüksek oranda fonlanabilmektedir. Dış açığın büyümesi toplam kullanılabilir kaynağı arttırmaktadır. Dış açıkta azalış ise 2009 yılında yaşandığı gibi, yurtiçi talepte büyüme hızından daha yüksek oranda daralmaya yol açmaktadır.
• Dış ticaret ve cari işlem açıkları büyük boyutlu olarak artmıştır.
Kamuoyunda olumlu izlenim yaratabilmek için sürekli ihracat artışı vurgulanmakta, ithalat artışı, büyüyen dış ticaret açığı, düşen ihracat/ithalat karşılama oranından söz edilmemektedir. Geçici verilere göre 2010 yılında ihracat FOB değer olarak yüzde 11.3 oranında artarak 113.9 milyar USD’ye yükselirken, ithalat CIF değer olarak yüzde 26.0 oranında artarak 185.5 milyar USD olmuştur. Buna göre dış ticaret açığı yüzde 84.5 oranında artarak 71.6 milyar USD olmuştur. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yaklaşık yüzde 73’ten yüzde 67.4’e gerilemiştir.
Dış ticaret açığına koşut olarak, program tahminine göre cari işlemler açığı yüzde 173 oranında artarak 14.4 milyar USD’den 39.3 milyar USD’ye yükselmiştir. Açığın Gayri Safi Milli Hasılaya oranı da yüzde 2.3 iken yüzde 5.4 olmuştur.
• Bütçe açığı yaklaşık yüzde 25.0 oranında daralmıştır.
2010 yılında bütçe harcamaları cari fiyatlarla yüzde 9.5 oranında artarak, 268.2 milyar TL’den 293.6 milyar TL’ye yükselmesine karşın; bütçe gelirlerinin daha hızlı bir artışla 215.5 milyar TL’den 254.0 milyar TL’lik bir boyuta ulaşması, bütçe açığının bir önceki yıla göre 52.8 milyar TL’den 39.6 milyar TL’ye gerilemesine yol açmıştır.
Bir zamanlar bazı ekonomistler ve IMF tarafından önemli bir gösterge gibi sunulan, aslında anlamsız olan Faiz Dışı Fazla/GSMH oranı artık hesaplanıp, konu dahi edilmemektedir. 2010 yılında Faiz Dışı Fazla/GSMH oranı binde 8 düzeyinde bulunmaktadır.
• 2010 yılında, TÜFE yılsonu dışında fiyat artışları hızlanmaktadır.
2010 yılında, önceki yazılarımızda da vurgulandığı gibi, ÜFE’de artış yılsonu itibarıyla yüzde 5.93’ten yüzde 8.87’ye yükselirken, yıl ortalaması olarak da yüzde 1.23’ten yüzde 8.52’ye yükselmiştir. TÜFE’de ise artış yıl ortalaması olarak yüzde 6.25’ten yüzde 8.57’ye yükselirken, yılsonu olarak yüzde 6.53’ten yüzde 6.40’a gerilemiştir.
Özetle 2010 yılında ekonominin performansı, baz etkisiyle büyüme hızı, 2007 düzeyine dahi ulaşamayan yatırım hacmi, artan dış ticaret ve cari işlemler açıkları, hızlanan fiyat artış hızı süreğen yüksek oranlı inatçı işsizlik oranıdır. 2009 yılına kıyasla olumlu gelişme büçe açığının daralmasıdır. Ancak bütçe açığının göreli boyutu, yine de mali kuralın çok üstünde bulunmaktadır.
ÖZTİN AKGÜÇ – CUMHURİYET