9 Eylül 2014 günü Evrensel Gazetesi´nde Kent Gıda ve Sendikamız ile ilgili yapılan asılsız haber dolayısıyla aşağıdaki metin cevap niteliğinde iligili gazeteye iletilmiştir.
Üyelerimizin ve kamuoyunun bilgilerine…

Sayın POLAT;
Bugün gazetenizde; “ETİ işçileri: Patron koltuğunda sendikacılık yapılmaz” başlığıyla yayımlanan haber, gerek gazetecilik gerekse emek hareketine saygı adına talihsizliktir.

Gazetelerinin patron kararıyla kapatılmasına karşı gazete binasında direniş kararı alan Karşı emekçileri, mücadeleye devam dedi. İhtiyaç listesi hazırlayarak işgali sürdüreceklerini duyuran çalışanlar, dün yaptıkları açıklamada, kalan maaş, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesini istedi.

Emek örgütleri adına mikrofonu alan Tekgıda-iş Genel Başkan Danışmam Gürsel Köse de, Evrensel´in sahipleri bizleriz. O yüzden kurulduğundan bu yana elimizden geldiği sahip çıkmaya çalışıyoruz.

TİT’in Evrensel Gazetesi’ne yönelik tehditine aydınlar, gazeteciler, sendikacılar, yazarlar ve sanatçılardan tepki geldi.

TÜRK-İŞ, DİSK, TESK, TOBB ve TİSK’in oluşturduğu Beşli Girişim veya Sivil İnisiyatif, Erbakan Hükümeti’nin görevden ayrılmasının ardından, 1998 yılı boyunca faaliyetlerini yavaşlattı ve 4 Aralık 1998 tarihindeki ortak açıklamanın ardından önemli bir girişimde bulunmadı.

Türk-İş’in mevcut siyasi partilerin karşısında tavır alarak bir siyasi parti kurma tartışmaları, 1997-1999 döneminde de devam etti.

Türkiye’de işçilerin ve sendikaların grev ve eylem hakkı, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda düzenlenenden çok daha geniştir.

Açlık ve yoksulluk emekçileri ablukaya alırken iktidar da sermayeyi kollamaya devam ediyor.

Büyük bir birikime sahip olan Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketini ve tarihini anlayabilmek için başvurulması gereken kaynaklardan biri de, sendikacıların, işçilerin, sendikal alanda çalışmış akademisyenlerin, sendika uzmanlarının yaşam öyküleri ve anılarıdır.

Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi tarihinde çok önemli grev, direniş, yürüyüş, miting, işyeri işgali gibi eylemler vardır.

Türkiye 1932 yılından beri Uluslararası Çalışma Örgütü’nün üyesidir ve onayladığı UÇÖ (ILO) Sözleşmelerini ve bu Sözleşmeleri tamamlayan ILO yetkili organ kararlarını uygulamakla yükümlüdür.