Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Ekim 2010
YOKSULLUK KADER DEĞİL…

Türkiye’de, gerek faktör payları olarak ve gerek bireysel gelir dağılımı olarak, gelir dağılımını ölçmek çok zordur. Zira, kayıt dışı ekonomi yüksektir. İstihdam oranı düşüktür. Ayrıca TÜİK siyasi etki altındadır.

YOKSULLUK KADER DEĞİL…

Küreselleşme gözle görünen iki önemli sorun yarattı:
Spekülatif ve kırılgan bir piyasa yapısı oluştu. Sektörler arasında denge bozuldu. Sermaye piyasası reel sektörü temsil etmekten uzaklaştı. O kadar ki, örneğin borsada kâr oranı yüzde 100 olurken, reel sektörde yüzde 10’da kaldı. İki sektör arasında büyüme farkı arttı. Ekonomide finans sektörü ve reel sektör olarak ikili yapı oluştu.
Dünyada yoksulluk arttı. Sermaye alabildiğine serbest hareket ediyor. Buna karşılık, emek hareketine tersine sınırlama geldi. Yani faktörel denge de bozuldu. Ücretler arasında uçurum var. Çin işçisine 100 dolar veriyor. Ürettiği tekstili ABD’ye satıyor. ABD çelik işçisine 4000 dolar veriyor. Ürettiği çeliğin bir kısmını Çin’e satıyor.
Küreselleşme, gelir dağılımını gözetmiyor. Dünya bankasının yoksullara yardım fonu ise devede kulak kalıyor.

Türkiye’de, gerek faktör payları olarak ve gerek bireysel gelir dağılımı olarak, gelir dağılımını ölçmek çok zordur. Zira, kayıt dışı ekonomi yüksektir. İstihdam oranı düşüktür. Ayrıca TÜİK siyasi etki altındadır.

Bazı göstergelere göre yoksulluğun hangi boyutta olduğunu çıkarmak mümkündür.
TÜİK, 4 kişilik bir ailede 2008 yılında yoksulluk sınırını 767 lira olarak açıkladı. TÜFE oranı ile bugüne taşırsak, 780 lira eder. Oysa ki bugün 4 kişilik bir ailesi olan için hükümetin ilan ettiği asgari ücret 605 liradır. Bu demektir ki asgari ücretle çalışan beş milyon kişi ve ailesiyle 15 milyon nüfus yoksulluk sınırı altında yaşıyor.

Yine yoksulluk sınırı, 780 lira iken tarım sektöründe Bağ-Kur’dan emekli bir kişinin artan emekli maaşı 371 liradır. Yine Bağ-Kur’dan emekli bir esnafın emekli maaşı 511 liradır.
Başbakan, asgari ücreti ve emekli maaşlarını tespit ederken, kendine bağlı TÜİK’in ilan ettiği yoksulluk sınırına neden bakmadı?

Türkiye’de gelir dağılımını düzeltecek politikalar yoktur. Olanı da 2001 yılında, IMF ve Kemal Derviş, tarıma verilen desteği yarı yarıya azaltarak, toplam talebi kısmak için, ücretleri dondurarak kaldırdı. AKP iktidarı aynı yolda devam etti. Zira AKP’nin yoksulluğu önlemeye niyeti yoktur. AKP iktidarı önce insanları yoksul ve kendine muhtaç bırakıyor. Sonra da onlara, bütçe kaynakları ile ve fakat uygulamada AKP dağıtıyor izlenimini vererek poşet dağıtıyor.

Gerçekte ise ekonomide kalıcı istikrar için iktisat biliminin temel dengeleri olan üretim, istihdam ve bölüşüm politikaları arasında denge gözetmek gerekir.

9 Ekim 1920’de ünlü iktisatçı Ricardo, iktisatta kendi adıyla anılan teorisi ile meşhur Malthus, gönderdiği mektubun bir yerinde  “Size göre iktisat bilimi ulusal refahın artış nedenlerini araştırmaktadır. Bana göre ise bilim bu refah artışının üretime katılanlar arasında nasıl paylaşıldığını araştırmalıdır” diyor.

Gelir dağılımını iyileştirmek ve yoksulluğu azaltmak istiyorsak:
* İç üretimi artıracak ve istihdam yaratacak yeni bir kur politikası getirmeliyiz.
* Asgari ücreti yoksulluk sınırının üstüne çıkarmalıyız.
* Emekli maaşlarında düşük olanları, yoksulluk sınırı üstüne çıkarmalıyız.
* İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükünü düşürmeliyiz.
* Asgari ücretin tamamını vergi dışında tutmalıyız.
* Çalışanlara refahtan pay vermeliyiz. Maaş ve ücretleri enflasyon artı büyüme kadar artırmalıyız.
* Pirinç, bulgur gibi işlenmiş olduğu halde zaruri olan gıdalarda KDV oranını yüzde bire çekmeliyiz. * EĞİTİMi ve sağlığı paralı olmaktan çıkarmalıyız. Tamamıyla devlet yapmalı.
* Bütçeden yapılan gıda yardımları, bölgelerinde Ziraat Odaları, Ticaret Odaları, Esnaf Odaları ve belediyelerin katılacağı komisyonlar tarafından organize edilmelidir.
* Yerel komisyonların tespit edeceği yoksul ailelerde, ev kadınına ödenmek üzere, bütçeden aylık olarak vatandaşlık maaşı verilmelidir.

YENİÇAĞ – ESFENDER KORKMAZ

DİĞER HABERLER
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS
EN TEMEL GIDAYA ERİŞMEK BİLE LÜKS

47 aydır artan gıda enflasyonu nedeniyle sağlıklı beslenmek lüks oldu.

PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ
PATRONLAR İÇİN YAŞAMAYACAĞIZ

1 Mayıs, 8 saatlik iş günü mücadelesinin bir sonucuydu. ABD’de daha kısa çalışma saatleri tekrar sendikaların gündeminde. Otomobil İşçileri Sendikası (UAW) 32 saatlik iş haftasını grev ve örgütlenme talepleri arasına aldı.

HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7
HALKIN ENFLASYONU YÜZDE 95.7

Türkiye’de 47 aydır yükselen gıda fiyatları ile halkın enflasyonu nisanda yüzde 95.7’ye ulaştı.

RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI
RASYONEL ZEMİN SLOGAN DÜZEYİNDE KALDI

Mehmet Şimşek’in “Rasyonel zemine dönmek zorundayız” anlayışı iyi niyetli ve gerekli bir yaklaşımdır. Ne var ki Türkiye’de bugünkü koşullarda slogan düzeyinde kalmak zorundadır.