Tek Gıda-iş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, Aydınlık´a değerlendirmelerde bulundu.

‘Yeni dönemin hedefi örgütlenme’

       ‘Hedefimiz, Türk-İş Genel Kurulu’nda daha zinde, daha güçlü bir yönetim sağlayabilmek. Daha öncelikli ve sürekli hedefimiz ise örgütsüz işçilerin örgütlü olması, sendikal hak ile özgürlüklerin güçlenmesine katkı sunacak bir direnç noktasını oluşturmak"

       Tek Gıda-İş Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu bugün başladı. Genel Kurul öncesi Mustafa Türkel’le hem önemli mücadelelerle geçen 4 yılı, hem de önümüzdeki sürece ilişkin projelerini konuştuk. Tek Gıda-Iş sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel. sendikalar için artık yeni bir dönemin başlayacağını belirtti. Yeni dönemde eğitim ve iletişimin önemine vurgu yapan Türkel, Sendikal Güçbirliği Platformu’nun da üzerinde ağır bir sorumluluk olduğunu söyledi.

‘Tekel ve Yörsan’da şanlı mücadeleler gerçekleştirdik’

       Sayın Türkel, Tek Gıda-iş Sendikası önemli mücadelelerin ardından genel kurul sürecine girdi, bu genel kurulda neler göreceğiz? Önümüzdeki sürece ilişkin ne gibi planlarınız var?

       Bu kongre Tek Gıda-tş için önemli bir döneme rastlıyor. Biliyorsunuz Tek Gıda-lş Sendikası bölge şubeler üzerine kurulu bir örgütlenme yapısına sahip idi. 9 bölgeye bağlı 113 şube vardı. 7 yıl önce yeni bir yapılanmaya gittik. Genel merkez ve bağlı şubeler olarak yapılandık. Bu kararları genel kurullarımızda tartışarak aldık. Demokratik teamüller uygulandı. Çok önemli değişimler yaşandı. Bu süre içerisinde Çaykur, Tekel ve Yorsan mücadeleleri gibi çok büyük ve zorlu bir dönem geçirdik. İçerde ve dışarıda bütün olumsuzluklara karşı ciddi bir kavga verdik. Ankara’nın göbeğinde, 78 gün boyunca işçi sınıfı tarihine geçecek şanlı bir Tekel mücadelesi verdik. Yörsan’da 382 gün boyunca olağanüstü bir mücadele gerçekleştirdik. Yorsan işçisini işvelinin eline bırakmadan, işyerinde aldığı ücretin çok üzerinde tazminat almasını sağladık. Tarihte en yüksek tazminata mahkum edilen işveren oldu. Yine bu dönemde örgütlenmede önemli bir süreç yaşadık. Büyük gıda işletmelerini de Tek Gıdatş bünyesine kattık.

‘Sürekli eğitim ve iletişim atağı başlatıyoruz’

       Bu süreç içerisinde kurumsallaşmayı da tamamlamaya çalıştık. Bundan sonraki dönem bizim için çok farklı bir dönem olacak. Türkiye’de örgütlenmenin daha bilinçli yapıldığı, özellikle de teknolojinin iletişimin bu kadar geliştiği bir ortamda biz de sendika olarak bu olanakları kullanacağız. İnternet üzerinden çeşitli ağları kullanacağız. EĞİTİMimizi de internet üzerinden sağlayacağız, sürekli iletişim ve eğitimi hedefliyoruz, yeni dönçm için yaşam boyu eğitim diyoruz. Üyelerimizle iletişimi de aksatmak istemiyoruz. Üyesiyle bütünleşen, Toplu iş Sözleşmesi hazırlıklarını üyesiyle birlikte sürdürebilen, birlikte sonuçlandıran bir sendika düşünüyoruz. Bu kongre projelerimizin tartışılıp, olgunlaştırıldığı bir kongre olacaktır.

‘Çalışma hayatına damgasını vuracak’

       Tek Gıda-iş Sendikası mücadeleci sendikalar arasında yer alıyor. Sendikal Güçbirliği Platformu Eylül ayıyla birlikte atağa geçeceğini açıklamıştı. Neler yapılması planlanıyor?

       Bölgesel toplantılarımızın ilkini İstanbul’da yapmıştık, tkincisi 13 Eylül’de Lüleburgaz’da yapılacak. Burada hedef, Türk-lş genel kurulunda daha zinde, daha güçlü bir yönetim sağlayabilmek. Ama daha öncelikli ve sürekli hedefimiz örgütsüz işçilerin örgütlü olması, demokrasi ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlenmesine katkı sunacak bir direnç noktasını oluşturmasıdır. Var olan konfederal yapının bu ihtiyaca cevap veremeyeceğini görüyoruz. Bu anlamda platform, işçi sınıfının kendine yeni bir rota oluşturmak için önemli bir sorumluluğun altına girdi. Kamuoyuna bunu deklare ettik. Platform, kazanılmış hakları korumanın yanı sıra yeni haklar kazanmayı önümüze hedef koyan bir mücadele platformu olarak çalışma hayatına damgasını vuracaktır.

‘Çözüm sendikal yapıyı güçlendirmekte’

       AKP’nin kıdem tazminatından, bölgesel asgari ücret uygulamasına kadar işçi haklarına ciddi saldırıları olacak. Bir de giderek yaklaşan ekonomik kriz var. Bu konularla ilgili platformun programı var mı?Neler yapılması gerektiğini düşünüyorsu nuz?

       Bu sorunların çözümü için sendikal yapıyı güçlendirmek gerek. Uluslararası normlara uygun bir sendikal yapı istiyoruz. Yeni dönemde özı I içle örgütsüz yapıya örgütlemek gt rekiyor. İşten atılma, aç kalma risklerini de göze alarak örgütlenmek gerekiyor. Çünkü öbür türlü kölelik şartlarında bir ömür boyu çalışacak. Hiç değilse işsiz kaldığında çözüm üretmek zorunda kalacak ya da işsiz kalmayı göze almış kitleler karşısında işletmeler sermayeler artık örgütlü işçiden başka çıkış yolunun kalmadığını görecekler. Dolayısıyla örgütlenme bir tek sendikaların sorunu değildir. İşletmelerde kayıt dışı çalışan, emeğinin karşılığını alamayan, herkesin sorunudur. Sendikal hakları koruma sorumluluğu, çocuğunun, kendinin ekmeğini korumak zorunda olan emekçinin de sorunudur.