Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
05 Mayıs 2015
‘YENİ BÜYÜME STRATEJİSİ’ GERÇEK Mİ?

Geçen hafta İstanbul’da “39. İktisatçılar Haftası”nda “Yeni büyüme stratejisi. Gerçek mi illüzyon mu?” başlıklı bir panele katıldım. Yaptığım sunuşu salı, perşembe yazılarımda okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

‘YENİ BÜYÜME STRATEJİSİ’ GERÇEK Mİ?
Geçen hafta İstanbul’da “39. İktisatçılar Haftası”nda “Yeni büyüme stratejisi. Gerçek mi illüzyon mu?” başlıklı bir panele katıldım. Yaptığım sunuşu salı, perşembe yazılarımda okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
 
15 yıldır uygulanıyormuş 
“Yeni büyüme stratejisi” önemli bir konu. Pazar günü Gavin Davies Financial Times’ da dünya ekonomisinin, üzerinde genel olarak anlaşılan beklentilerden daha büyük oranlarda yavaşlamakta olduğunu vurguluyor, toparlanma olasılığı düşmeye devam ederken resesyon olasılığın yükselmeye devam ettiğini gösteriyordu. Bu veriler genel geçer ekonomik büyüme modellerinin, araçlarının beklenen sonuçları vermediğini gösteriyor. 
 
İlginç olan şu ki Dünya Bankası’nın 14 Ekim 2014’te düzenlediği bir toplantıda, 15 yıldır uygulanan “yeni büyüme stratejilerinin” sonuçları tartışılmış. Öyleyse “Yeni Büyüme stratejisi” denen bir şey var, 15 yıldır uygulanıyor. 
 
Ancak, Financial Times, Wall Street Journal gibi yayınlardaki, çoğunu bu köşede aktardığım yorumlara, IMF, OECD açıklamalarına bakınca, “Yaa, sahi mi?” demekten kendimizi alamıyoruz. Öyle ya, “uzun durgunluk”, “büyük depresyon” “gelişmekte olan piyasalarda hava değişti”, “balon patlıyor” gibi kavramlar günlük yaşamın parçası olmadı mı? Nerde bu “yeni strateji”?
 
Dünya Bankası toplantısına katılan konuşmacılar da, bu “yeni” stratejinin sonuçları konusunda iyimser değil: Bu stratejinin “yetersiz, sonuç vermekte çok yavaş” olduğunu düşünüyorlar. Örneğin Dani Rodrik, sanayi üretiminin en önemli büyüme motoru olduğuna işaret ediyor, ancak küreselleşmenin, yeni teknolojilerin özellikle gelişmekte olan ülkelerde, küresel talep yetersizliği sorunuyla da birleşerek bir “erken- sanayisizleşme” yarattığını vurguluyor. Birer parlak nokta olan, Çin ve Asya ülkelerinde de büyüme gerilemeye başladı. 
 
Dolayısıyla, 2007’den bu yana küresel kapitalizmin genel olarak bir durgunluk, mali kriz içinde olduğunu da düşünerek, “yeni büyüme stratejisi” denen şey ne kadar yeni, ne kadar gerçek, diye sorabiliriz. 
 
Sakın bu “yeni strateji” aslında neo-liberal modelin içinde kalarak kimi düzenlemelerle, var olanı koruma taktiklerinden ibaret olmasın?
 
‘Yeni’, ‘büyüme’, ‘strateji’ 
Bu sorunlara, “yeni” ve “büyüme” kavramları üzerinde düşünerek yaklaşabiliriz. Tabii bir de “strateji” kavramı var. Bu da, bir özneyi var saydığı için: “Kim ya da ne” sorusunu getiriyor. 
 
Yeni, “eskisi artık işlemiyor, başka, bir şey gerekiyor” anlamına geliyor. Peki, nedir işlemeyenler? 
 
Çok basit: Ekonomik krizin karşımıza koyduğu sorunları aşamıyoruz. Bu krizin temelinde, kâr oranları ve üretkenlikle ilgili sorunlar var. Bu sorunlar kendilerini “aşırı üretim, talep yetersizliği” olarak gösteriyor, borç yükü, işsizlik, düşük büyüme, finansallaşma ve mali kırılma gibi sonuçlar üretiyor. Eski strateji (neo-liberal politikalar) uygulandıkça bu sorunlar daha da ağırlaşıyor.
 
Büyüme ise tabii ki kapitalist üretim tarzına ilişkin bir kavram; ülke ekonomisinde sermaye birikiminin sürdürülebilmesini ya da dışardan değer transfer edilebilmesini gerektiriyor. Bir “yeni strateji” için bunları sağlayabilecek önlemlerin tasarlanması gerekiyor. 
 
Buradan strateji kavramına geçersek, bir politikalar bütünü, bunu uygulayacak bir kurumsal yapılanma/devlet biçimi, bunları talep edecek, uygulamaya konulmasını zorlayabilecek bir sınıflar dengesini, kadroları düşünmemiz gerekiyor. 
 
Devleti, belli girdileri (personel, ideoloji, finans, teknoloji; “epistemik” toplulukların ürünleri) işleyen bir organizma (kurumlar, personel, kurumları bağlayan network, gelenek, şiddet ve iletişim teknolojileri) olarak düşünürsek, stratejiyi de çıktılarla, siyasi kararlarla ilişkilendirebiliriz. Bu organizmanın dünya ekonomisi ve jeopolitik dengeleri ile her ülkedeki sınıflar matrisi içindeki güçler dengesi gibi iki kümenin kesiştiği yerde yaşadığını da not etmemiz gerekiyor. Kümelerden gelen uyarılar, girdi, işleme ve çıktı aşamalarını etkiler. 

Şimdi buraya kadar konuştuklarımızın üzerinde, bir “yeni strateji” oluşturmayı deneyelim. Devamı perşembe günü… 

DİĞER HABERLER
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI
GÖSTERMELİK BİR TOPLANTI

Yıllar sonra toplanan Çalışma Meclisi’nin taslak gündemi belli oldu.

İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?
İHRACATTAN DÖNEN GIDALARI BİZE Mİ YEDİRİYORLAR?

İhracattan dönen gıdaları bize mi yediriyorlar?

BUGÜN 23 NİSAN
BUGÜN 23 NİSAN

“Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyen M. Kemal Atatürk’ün yolunda, biz 23 Nisanlarla büyüyenler; koşullar ne kadar çetin, imkanlar ne kadar yetersiz olursa olsun, cumhuriyeti bütün değerleri ile koruma kararlılığından asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kararlılığımız her 23 Nisan’da daha da güçlenecektir. Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramımız kutlu olsun.

İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA
İŞÇİ SAĞLIĞI İKLİM TEHDİDİ ALTINDA

ILO’ya göre aşırı sıcaklığa bağlı yaralanmadan kaynaklı 1 yılda 18 bin 970 işçi yaşamını yitirdi.