TÜRKİYE’NİN ÇOCUK GERÇEĞİ
Bir toplumun ne kadar eşit. müreffeh ve aydınlanmış olduğunu anlamak için. çocuklarına bakmak yeterlidir.

Bir toplumun ne kadar eşit. müreffeh ve aydınlanmış olduğunu anlamak için. çocuklarına bakmak yeterlidir.
Cumhuriyetin iki temel dayanağı gençler ve çocuklar idi. Gelecek onlara bağlı idi. Atatürk, Cumhuriyete sahip çıkma görevini gençlere, TBMM’nin açıldığı büyük günü ise çocuklara armağan etmişti. 17 Ekim 1922’de Bursa’da kendini karşılayan çocuklara şöyle diyordu:
”Küçük hanımlar, küçük beyler Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz."
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklanmız bugün ne durumdalar?
Cumhuriyet yıkılınca en fazla ayaklar altında kalan çocuklar oldu. Aşağıdaki rakamlar, cumhuriyetin ne düzeyde yıkıldığını, sistemin nasıl çürüdüğünü göstermektedir. ?
Son bir yılda aile içi şiddette 15 çocuk öldürüldü, ?
2014 verilerine göre intihar eden 33 çocuğun 24 u hayatını kaybetti. ?
Son üç yılda çocuk gelin sayısı 130 binin üzerinde.
Türkiye çocuk pornografisinin de en yaygın olduğu ülkelerden biri. Çocuk seks kölesi, son 3 yıldakilerle birlikte 50 bine ulaştı.
Son 3 yılda taciz ve tecavüze uğrayan, adli mercilere yansıyan çocuk sayısı 70 bin.
Çocuğa karsı cinsel saldın, taciz, tecavüz davalannda 2008-2013 arasında yüzde 400 artış oldu. Dava sayısı, 2008 de 7 bin 500, 2009’da 13 bin 812 iken, 2011’de 18 bin 334.
2014 yılında sokakta yaşayan çocuk sayısı 641 bin.
Güvenlik birimlerinin uyuşturucu kullandığını tespit ettiği çocuk sayısı 2014’te 273 bin 571’e ulaştı.
2015 yılında, 12-17 yaş arası 525 çocuk hükümlü, 1582 çocuk tutuklu olarak hapishanelerde.
0-6 yaş arasında, annesiyle beraber cezaevinde bulunan çocuk sayısı 450.
Sadece çocuklar için 15 kapalı cezaevi bulunuyor.
Son 3 yılda kaybolan çocuk sayısı jandarma ve polis bölgesiyle birlikte 27 bin.
Evden kaçan ve kaçırılan çocuk sayısı 2008-2011 arasında 142 iken, 2012’de 2 bin 117’ye, 2013’te 5bin 573’e çıktı.
2013 verilerine göre 41 bin çocuk sokakta çalıştınlıyor ve dilendiriliyor.
DİSK’in TÜİK verilerine dayanan raporuna göre, 5-17 yaş arası 8 milyon çocuk çalıştırılıyor.
2013 yılında en az 59 çocuk iş cinayetine kurban gitti.
2015 verilerine göre, okula gönderilmeyen çocuk sayısı 4 milyon 330 bin.
Bu, çocuk gerçeğimizin bir yönü… Bir de tarikat dehlizlerine sürüklenenler var. Ortaçağ karanlığına dönüş için çocukların nasıl kullanıldığına bakalım:
1995: Kurs sayısı 73 bin 766, öğrenci sayısı 1 milyon 475 bin. Yıllar içinde bu sayı aşağı yukarı aynı seyretmiş.
Ortalama 1 milyon çocuk yaz dönemi Kuran kurslanna gönderilmiş. Son yıllarda ise, hızlı bir tırmanış görüyoruz.
2012 yılında sayı, 2 milyona yaklaştı. EĞİTİMde ise hızlı bir imamlaştırma yaşanıyor. MEB istatistiklerine göre, AKP döneminde İmam Hatip Liselerinde ve buralarda okuyan öğrencilerde ürmanış şöyle:
2003 yılında 450 lisede 71 bin 100 öğrenci
2006’da 453 okulda 108 bin 64 öğrenci
2009’da 458 okulda 143 bin 637 öğrenci
2013’te 708 okulda 380 bin 771 öğrenci
2014’te 952 lisede 474 bin 96 öğrenci.
2015’te 1017 lisede 546 bin 443 öğrenci.
Ya ortaokullar?
İmam hatip ortaokulu sayısı 1597’ye, öğrenci sayısı ise 385 bin 830’a ulaştı.
Böylece lise ve ortaokullarda toplam imam hatip öğrencisi sayısı 932 bin 273’e çıktı. …
Türkiye’nin çocuk gerçeği bu…
Sadece hayatlan karartılmamış, karanlık toplumun inşasında da kullanılır olmuşlar.