TİSK’İN EYLÜL AYI EKONOMİ BÜLTENİ:’KUR MALİYETİ SANAYİYİ ZORLUYOR’
“Siyasetteki ve ekonomideki belirsizlikler, iş dünyasını olumsuz etkiliyor. Kur etkisiyle, üçüncü çeyrek büyümesi düşebilir. İhracat 2009 krizinden bu yana ilk defa bu kadar hızlı ivme kaybetti”
İş dünyasından art arda belirsizlik ve kur uyarısı geliyor. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) yayınladığı Eylül ayı ekonomi bülteninde, “Ekonomiye olan güvenin zayıflaması, tüketim ve yatırım harcamalarının ertelenmesine neden olabilir” denildi. Olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin büyüme performansını sürdürdüğü vurgulanan bültende, sanayide kurun yarattığı aşınmanın sonuçlarının görülmeye başlandığı belirtildi. Bültende kur sıkıntısının üçüncü çeyrek büyümesini düşürebileceğine de dikkat çekildi.
TİSK Bülteni’nde ülkemizin 2009 yılının ikinci çeyreğinden bu yana kesintisiz büyüdüğü, 2015 yılının ikinci çeyreğinde sağlanan yüzde 3,8 büyümeyle G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen dördüncü ülke olduğuna dikkat çekildi. Ancak 2015 yılının ilk altı ayında büyüme iç talep ağırlıklı gerçekleşmişti.
Sanayi üretimi Temmuz’da aylık bazda yüzde 1,5 azalırken, yıllık bazda sadece yüzde 0,3 yükselmişti. Bültende, “Sanayi sektöründeki üretim, kur artışının neden olduğu aşınmayı göstermeye başlamıştır” denildi.
ENFLASYONUN KAYNAĞI
MALİ disiplin sağlandığı halde, enflasyonun yükselmeye devam ettiği vurgulanan bültende, “2015 yılında da hedef enflasyona ulaşılamayacağı” görüşününü iyive güçlendiği vurgulandı. Bültende, enflasyonun kaynağı olarak parasal değişkenlerden çok ekonomideki belirsizliklerin öne çıktığı belirtildi. Nitekim Ağustos’ta tüm güven endekslerinde düşüş görülmüştü. En yüksek güven kaybı ise aylık bazda yüzde 6,1 ile tüketici güven endeksi ve yüzde 4,6 ile reel kesim güven endeksiydi.
İHRACATTA HIZLI DÜŞÜŞ
TİSK Bülteni’nde, ihracatın 2015 yılının ilk yedi ayında bir önceki yıla göre kesintisiz düştüğü vurgulandı. Bültende şu satırlara yer verildi: “İhracat, 2009 krizinden bu yana ilk defa bu kadar hızlı ivme kaybetmiştir. 2015 yılının Ocak-Temmuz döneminde ihracatta yaşanan düşüşler, 1985 yılından bu yana, 2009 yılı hariç (yüzde 22,9 yıllık bazlı düşüş) hiç bir yılda görülmemiştir. Bu durumun temel nedenleri, küresel ölçekte ihracattaki düşüş, geleneksel pazarlarda yaşanan siyasi ve ekonomik sorunlar, Bursa merkezli eylemler, Çin ve diğer yükselen ekonomilerde kaydedilen gelişmeler ve Rusya’nın ambargosu oldu.”
KUR RİSKİ NASIL ENGELLEDİ
Bülten’de cari açıkta artışın devam ettiği, yıllık cari açığın 45 milyar 27 milyon dolara ulaştığı kaydedildi. Cari açığın finansman kaynaklarının başında gelen doğrudan yatırımların, yılın ilk yedi ayında 6 milyar 681 milyon doları bulduğu vurgulandı. Bülten’de, “2015 yılında artan risklere rağmen doğrudan yatırımların bu düzeye ulaşması, ekonomi açısından önemli bir kazanım olarak algılanabilir” denildi.
Cari açığın bir başka finansman kaynağı olan portföy yatırımlarında ise çıkışın sürdüğüne değinilen bültende, şu saptamalara yer verildi:
“Temmuz ayında sermaye çıkışı 3 milyar 260 milyon dolara ulaşmıştır. Finansman dengesindeki düzeltmeyi, diğer yatırımlar kaleminden gelen 5 milyar 845 milyon dolarlık net giriş sağlamıştır. Bu kalemden girişin kaynakları, bankaların 2 milyar 250 milyon dolar, diğer sektörlerin 1 milyar 283 milyon dolarlık yaptıkları borçlanma olmuştur. Basit bir ifadeyle bankalar ve diğer sektörler yurtdışından sendikasyon kredisi sağlayamamış olsalardı, döviz kuru üzerinde ciddi riskler gerçekleşebilirdi.”
Ocak-Temmuz döneminde cari açığın finansmanında önemli rol üstlenen bir başka kalem net hata noksan. Bu kalemden giriş 9 milyar 99 milyona ulaşarak, cari açığın finansmanının yüzde 35’ini üstlendi.