Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu 1918 yılında kuruldu. 100. kuruluş yıldönümünü Atina’da görkemli bir törenle kutladı. Düzenlediği Genel Kuruluna dünyanın birçok yöresinden sendika önderleri katıldı. ITUC, ETUC, ILO temsilcileri ile birlikte Avustralya’dan Amerika’ya kadar uzanan ülkelerden birçok insan, sendikalarını temsil etti. Konfederasyon Genel Kurulu ana tema olarak çok önemli bir konuyu seçmişti: Teknolojik gelişmeler ve işçi sınıfının geleceği. Ülkemiz henüz bu çok önemli sorunun ayırdında değil ama gelişmiş ülkelerin sendikaları bu sorunun üstüne gidip hükümetleri şimdiden yakın geleceğin bu çok önemli tehlikesine karşı uyarmak istiyor.
TEKNOLOJİ İŞÇİNİN DÜŞMANI MI?
İnsan beyinin yaratıcı gücünün sınırı yok. 20. yüzyıla kadar yavaş ilerleyen teknolojik gelişim 20. ve 21. yüzyılda akıl almaz bir büyüme içinde. İnsanoğlu sürekli kendi bilgisini ve bilimsel çalışmaları yenilemek, genişletmek zorunda. Bir dağ başından yuvarlanan kar topunun büyüyüp koskoca bir kitle olarak dağın eteklerine ulaşması gibi bilimsel çalışmalar ve bunun ürünü teknolojik gelişmeler de önlenemez bir biçimde büyüme, yaygınlaşma ve tüm yerkürenin insanlarını tutsak etme yolunda. Bilişim alanında ki gelişmeler ürünü olan cep telefonları dağdaki çobanın bile elinde var. Bilgisayarlar tıpta, sanatta, uzay çalışmalarında inanılmaz harikalar yaratıyor. Sanayi de tarım da teknolojik gelişmelerin çekiminden kurtulamayıp teknolojiye teslim oldu. Robotik üretim inanılmaz bir biçimde sanayide yaygınlaşıyor. Robotlar hem daha fazla hem de daha kaliteli üretimin şampiyonları olarak selamlanıyor. İş kazası, meslek hastalığı, işe devamsızlık, sendikalaşma robotların girdiği işyerlerinde sorun olmaktan çıkıyor. Robotik gelişmeler sonucu hükümetlerin sosyal güvenlik harcamaları önemli ölçüde azalacak, sendikalaşmanın yok olması nedeni ile işverenin emek mâliyeti sorun olmaktan çıkacak. Daha seri, daha kaliteli üretim işverenin kârını müthiş artıracak. Başka bir deyişle teknolojik gelişmelerin işyerlerinde uygulanması ile işverenlerin işçi sorunları ortadan kalkmaya ve işverenler daha zengin olmaya başlayacak. Teknolojik gelişmeler kapitalizmin yararına ve kapitalist olguyu daha da güçlendirmeye yarayacak.
YA İŞÇİ SINIFI?
Teknolojik gelişmeler işverenlerin yararına müthiş kazanımlar sağlayacak ama bu gelişmeler işçi sınıfının celladı olacak. Bir kere işyerinde çalışan beyaz yakalıların önemli bir bölümü home-office denen evden çalışma sürecini başlatacak. Bilgisayarı ile işyerinin sorunlarını evden çözecek. Bunlar için işverenin yemek, servis, telefon, elektrik giderleri, sekreterlri sorun olmaktan çıkacak. Ya işçiler? Robotlar işçilerin ve sendikacılığın düşmanı olarak işyerlerine girecek. Robotlar yüzünden milyonlarca işçi işinden olacak. İşçi sayısı an alt düzeye inmiş işyerlerinde sendikacılık artık tarih olacak. Kısacası teknolojik gelişme işverenler yararına harikalar yaratırken işçilerin ve sendikaların felâketi olacak. Sokaklar işsiz insanlarla dolacak ve bunun sonucu toplumsal barışın bozulması kaçınılmaz olacak. Bozulan toplumsal barış siyaset ortamını da olumsuz etkileyecek. Hükümet bunalımları art arda gelebilecek ve parlamentolar sosyal ve ekonomik sorunlara çözüm üretemeyecek.
BU FELAKET SENARYOSU GERÇEKLEŞİR Mİ?
Teknolojik gelişmelerin inanılmaz boyutlarda genişlemesi ve toplumsal yaşamın her alanını kapsaması kaçınılmazdır. Bunu önlemeye kimsenin gücü yetmeyecektir. İnsanlık daha ileri, daha kolay bir toplumsal yaşam için bilimi, teknolojiyi geliştiriken kendisini yok edebilecek bir dev, bir Leviatan yaratabileceğinin acaba ayırdında mı? Teknolojik gelişmeler durdurulamayacağına göre insanlığın geleceği ne olacak? Milyonlarca işsiz insanın parasal yükünü toplum nasıl karşılayacak. Bizim konfederasyonlarımız kısır çekişmelerden kendilerini kurtarıp bu dev sorunla yüzleşmeye acaba hazır mı?