Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
25 Eylül 2017
TARLADA BÜYÜYEN ÇOCUKLAR

Tarım işçileri sadece Akdeniz ve Ege bölgelerinde değil, Ankara´da da zor şartlarda çalışıyor. Başkent´in göbeğinde çok ağır şartlarda çalışmak zorunda kalan tarım işçilerinin sağlıklı içme suları ve elektrikleri yok.

TARLADA BÜYÜYEN ÇOCUKLAR

Tarım işçileri sadece Akdeniz ve Ege bölgelerinde değil, Ankara’da da zor şartlarda çalışıyor. Başkent’in göbeğinde çok ağır şartlarda çalışmak zorunda kalan tarım işçilerinin sağlıklı içme suları ve elektrikleri yok. Polatlı’da tarlalardan soğan toplayan işçilerin büyük bölümünü küçük çocuklar oluşturuyor. Bunların arasında 6 yaşındaki küçük çocuklar bile var. CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, Polatlı’daki tarlalarda çalışan mevsimlik işçilerle bir araya gelerek, sıkıntılarını dinledi. Tarım işçiliğinin durumunun vahim olduğunu vurgulayan Yılmaz, "6 yaşındaki Fatmanur’un minik elleri soğan rengine bulanmış, İbrahim 11 yaşında, aynı tarlada soğan kesen kardeşi Berat ise 7 yaşında, işte durum bu kadar vahim. Tarım işçilerinin çalışma koşullarının mutlaka iyileştirilmesi gerekiyor. Sıkıntılarının takipçisiyiz" dedi.

13-15 saat çalışıyorlar 
 
CHP’li Yılmaz, Polatlı İlçe Başkanı Selami Ovacık ve Sinanlı Köyü Muhtarı Mustafa Arıkan’la birlikte Polatlı’da çalışan mevsimlik tarım işçileriyle buluştu. Adatopraklı Köyü ile Sinanlı arasındaki ekili alanlarda çalışan işçileri, tarlada ziyaret eden Yılmaz, tarım işçilerine çalışma şartlarını sordu ve sıkıntılarını dinledi. Yılmaz’a mevsimlik tarım işçilerinin sıkıntılarını, Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünü bitiren ve ailesinin yanına soğan toplamaya gelen Mustafa Zengin anlattı. Şanlıurfa’nın Siverek İlçesi’nden mevsimlik tarım işçisi olan ailesine yardım etmek amacıyla Polatlı’ya gelen Zengin, ailesiyle birlikte çadırlarda kalıyor ve soğan topluyor. Zengin, Yılmaz’a ağır şartlarda çalıştırıldıklarından şikayet etti. Sabahın erken saatlerinde çalışmaya başladıklarını söyleyen Zengin, "Sabah 05.30’da kalkıyoruz, akşam 20.00’ye kadar tarlalarda çalışıyoruz, Gün oluyor sabaha karşı 03.00’te kalkıyoruz, çünkü ürünün tarladan toplanması gerek. Burada 150 kişi, 450 dönümlük tarlada söküm, kesim, dolum yapıyoruz. Günde 13-15 saat arası çalışıyoruz" dedi. 
 
"Sağlıklı su ve elektrik yok" 
 
Kaldıkları yerde kuyu suyu kullandıklarını dile getiren Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
"Kuyu suyunun bağlandığı boruların ve tankerlerin kanserojen olması sebebiyle risk altındayız, kanserojen madde içiyoruz. Çadırlarda kalıyoruz, elektrik yok. Elektriğimiz jeneratörle çadırlara veriliyor, jeneratör akşam 2-3 saat çalışıyor ve çalışan jeneratörün parası da işçinin parasından kesiliyor. İşverenden kesilmiyor. Dayılar aracılığıyla iş bulduğumuzdan, dayıbaşlarma topladığımız günlük soğanın yüzde 10’unu veriyoruz. Bunu bilerek geliyoruz, işin başında biliyoruz, ama birçok şey işçiden kesiliyor. Hep akraba olarak çalıştığımız için, aileler olarak çok para kazanıyormuşuz gibi bir algı var, oysa kişi başına aylık asgari ücreti ancak kazanıyoruz. Dayıbaşlarından tutun da işverene kadar korkusundan kimse sesini çıkaramıyor, ben yaşadıklarımızı anlatmazsam kim anlatacak bilmiyorum. İşçi sesini çıkarsa, bir sonraki yıl tarlaya gelememe ihtimali çok yüksek. Her biri işsizlik korkusuyla bu şartlara katlanmak zorunda bırakılıyorlar." 
 
CHP’li Yılmaz, Zengin’e çocukların eğitim alması için Milli EĞİTİM Bakanlığı’nın bir adım atıp atmadığını sordu. Zengin ise "Burada 150 ailenin çalıştığı yerde, üniversite okuyan sadece bizim aileden çıktı. Kardeşim de ben de çok zor şartlarda üniversite okuduk, tarlalarda çalıştık, ailemiz de tarım işçiliği yaparak bizi okuttu. Bizden başka üniversite okuyan yok. Şimdi burada bulunan ailelerin lise ve ortaokul çağındaki çocukları memlekette kalabiliyor ve okuyabiliyorlar fakat ilkokul çağındaki çocuklar aileleriyle birlikte burada kalıyor ve okula gidemiyor" dedi. 
 
Naylon çadırlarda hayat 
 
Bir tarım işçisi ise mevsimlik işçilerin zorlu göçebe hayatını şu sözlerle anlattı: 
 
"Adana’da karpuzla başlıyoruz, Aralık’ta hazırlığını yapıyoruz, Ocak, Şubat ekimini yapıyoruz. Sonra patates, sonra narenciye, Ankara’ya soğan için geliyoruz, buradan tekrar Adana’ya döneceğiz. İçimizde soğandan sonra, ambar işine gidecek olanlarımız var. Adana, Reyhan, Amasya, Ankara derken ailelerimizle birlikte sürekli dolaşıyoruz, çoğumuz Urfa’dan geldik, çoğumuz akrabayız, evlerimiz var memlekette ama kapısını açan yok. Hayatımızı naylon çadırlarda geçiriyoruz" 
 
Başka bir tarım işçisi de kuyu suyundan hastalandıklarını belirterek, "Kuyu suyu içtiğimizden hastalanıyoruz, tatlı su yok. Çocuklarımız için para verip su alıyoruz, onu da hastalanmasınlar diye sadece çocuklara içiriyoruz" diye dert yandı. 
 
"Gelinen nokta vahim" 
 
Tarım işçilerinin kaldığı yerleri gezerek, çadırları da dolaşan Yılmaz, bir dokunup bin "ah" işittiğini, tarım işçilerinin çok fazla sorunla boğuştuğunun altını çizdi. Çocuklara kitap hediye eden Yılmaz, çocuklarla birlikte kitap da okudu. Çocukların bazılarının bir harf bile bilmediğine dikkat çeken. Yılmaz, şöyle devam etti: " 
 
Burada 6 çocuklu bir ailenin çocuklarıyla birlikte çalıştıklarına tanıklık ettik. Çocuk işçiliğinin geldiği noktayı Polatlı’daki tarım işçilerinin hali bizlere anlatıyor. 6 yaşındaki Fatmanur’un minik elleri soğan rengine bulanmış, İbrahim Canpolat 11 yaşında, aynı tarlada soğan kesen kardeşi Berat Canpolat ise 7 yaşında, işte durum bu kadar vahim. 11 yaşındaki Baver Gül de okulda değil, soğan tarlasında. Bu çocuklar, okullar açılmış olmasına rağmen tarlada çalışıyor, Polatlı’da yaklaşık 50-60 çocuk soğan tarlalarında çalışıyor. Tarım işçilerinin sıkıntılarının takipçisi olacağız. Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma şartları iyileştirilmediğinden, çocuklar alması gereken eğitimi alamıyor. Tarım işçilerinin koşulları geçen zaman içerisinde iyileştirilmiş değil. Tarım işçileri konusunda hükümetin ciddi adımlar atması gerekiyor. Ailelerin su ve elektrik gibi hayati sorunları var. Mevsimlik tarım işçileri hala sigortasız çalışıyor, hiç dinlenmeden çalışıyorlar, sağlıklı koşullarda barınamıyorlar. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlar son bulana kadar, bunları dile getirmeye devam edeceğiz.
DİĞER HABERLER
TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ AİLESİ, TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ ÜYELERİ
TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ AİLESİ, TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ ÜYELERİ

Sendikamız bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerini, konfederasyonumuz Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun almış olduğu karar çerçevesinde Bursa, Mustafakemalpaşa, Karacabey şubelerimiz ile birlikte Kocaeli, Eskişehir, Gebze, Tuzla ve İstanbul Avrupa Yakası şubelerimize bağlı işyerlerinden üyelerimizin yoğun katılımı ile büyük bir coşkuyla Bursa’da kutladı.

EKMEK KAVGASI BAYRAM DİNLEMEDİ
EKMEK KAVGASI BAYRAM DİNLEMEDİ

Hayat pahalılığı altında ezilen işçiler, bayram günü tarlada, inşaatlarda, fabrikalarda çalışmaya devam etti. İnşaat ustası Şerif Alp, “Karın tokluğuna çalışıp hiçbir şeye sahip olamıyorsun” diyerek isyanını dile getirdi.

TÜRK-İŞ VERGİDE ADALET İSTEDİ
TÜRK-İŞ VERGİDE ADALET İSTEDİ

Bursa’nın Nilüfer İlçesinde bulunan Fatih Sultan Mehmet bulvarında Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) düzenlediği yürüyüş için yüzlerce işçi, sendika ve yurttaş alanda toplandı.

GENEL GREV YAPAR, TÜRKİYE’Yİ DURDURURUZ
GENEL GREV YAPAR, TÜRKİYE’Yİ DURDURURUZ

Kıdem tazminatıyla ilgili konuşan Türk-İş Genel Başkanı Atalay, “4 ay evvel Türk-İş Genel Kurulu’nu yaptık. Aldığımız kararlardan bir tanesi kıdem tazminatıyla ilgili. Kıdem tazminatıyla ilgili ülke gündemine getirirseniz genel grev yapacağız. Aynen aynı noktadayız. Bir adım geri yapmayız. Allah şahidim, Türkiye’yi durdururuz” dedi.