Sn. ÇELEBİ’ye sorunumuza gösterdiği duyarlı yaklaşımları nedeniyle saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Soru Önergesinin Tam Metni:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıdaki sorularımın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Süleyman Çelebi
İstanbul Milletvekili
KAMU-İŞ (KAMU İŞLETMELERİ İŞVERENLERİ SENDİKASI) kamu sektöründe faaliyet gösteren ve kamu adına ve kamu yetkilerini kullanan bir Kamu İşverenler Sendikasıdır.
KAMU-İŞ’in Aralık sonlarında başlayan ÇAYKUR yetki sürecinde Öz Gıda-İş ile sürdürdüğü organik ilişkiler TEKGIDA-İŞ’e yapılan haksız bazı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
KAMU-İŞ TEKGIDA-İŞ in uygulamayla ilgili bilgi isteyen yazısına verdiği cevapta yaptığı hukuksuz işlemleri de bizzat kendi ifadesiyle açıklamıştır. Süreç aynen aşağıdaki şekilde yaşanmıştır:
– TEKGIDA-İŞ 12 Ocak 2015’te Öz Gıda-İş lehine yapılan 25.12.2014 tarihli yetki tespitine itiraz etmiş,
– Bakanlık 6356 sayılı Kanun’un 43/5. Maddesi hilafına, itiraza rağmen 13 Ocak 2015’te Öz Gıda-İş’e yetki belgesini vermiş,
– Durum konusunda uyarıda bulunulan Bakanlık, 16 Ocak 2015’te işlemlerin durdurulduğuna dair bir yazı göndermiş,
– Bu yazı KAMU-İŞ tarafından 22 Ocak 2015’te tebellüğ edilmiştir.
İşte ne olduysa bu üç günlük sürede olmuş;
-Öz Gıda-İş elinde tuttuğu belgeyle 14 Ocak 2015’te KAMU-İŞ’e çağrı yapmış,
-16 Ocak 2015’te görüşmelerin başlayacağı yer gün tespiti için bir araya gelmişler ve 19 Ocak 2015 tarihinde ilk toplantının yapılmasına karar vermişler,
– KAMU-İŞ, aynı gün yani 16 Ocak 2015’te görevli makam olan Rize İşkur İl Müdürlüğü’ne durumu yer, gün tespit tutanağını faksla bildirmiş,
-19 Ocak 2015 tarihinde de KAMU-İŞ ile Öz Gıda-İş toplanarak, aynı gün içinde görüşmeleri tamamlayıp Toplu İş Sözleşmesini imzalamışlardır.
Sonra da KAMU-İŞ, 27 Ocak 2015 tarihinde, yani yetki işlemlerinin durdurulduğuna dair yazıyı tebellüğ ettiği günden tam 5 gün sonra 27 Ocak 2015 tarihinde “ şimdi ben ne yapayım” diye görüş istemiştir.
Bu arada TEKGIDA-İŞ, 12 Ocak’ta Rize Çalışma ve İşkur İl Müdürlüğüne kaydettirerek aynı gün sabah Rize Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmış, 13 Ocak’ta (usulen hiç gerekli olmadığı halde) vekili kanalıyla Bakanlığa bizzat dilekçeyle itiraz edildiği bilgisini vermiş, 16 Ocak 2015 tarihinde, Bakanlığa (yine hiç gerekli olmadığı halde) kanunen işlemlerin durdurulması gerektiği ve konuda özellikle KAMU-İŞ ve Öz Gıda-İş’in bilgilendirilmesini isteyen bir yazı göndermiştir.
Ama, tüm bu yazılı ve sözlü uyarılara rağmen, KAMU-İŞ, hem de ÇAYKUR tarihinde bir ilk olarak bir gün içinde Öz Gıda-İş’le toplu iş sözleşmesini imzalamıştır.
Bu nedenle;
1-KAMU-İŞ Sendikası kamu adına sözleşme yapma yetkisini kullandığına göre İdari bir makam olarak hangi hukuki yetki, görev ve sorumlulukları taşımaktadır?
2- KAMU-İŞ, İdari yapılanma olarak Anayasa ve Kanunların emrettiği kurallara bağlı olmak zorunda değil midir?
3- KAMU-İŞ’in, kendilerine yapılan tüm bildirim ve yazılı, sözlü uyarılara rağmen, hukuken geçersiz olduğunu bildiği bir yetki belgesine dayanarak Toplu İş Sözleşmesi imzalama hakkı var mıdır?
4- Böyle bir hakkı varsa, Anayasal dayanağı nedir?
5- KAMU-İŞ, henüz 2015 yılı Kamu Sözleşmeleri Müzakere Süreci başlamadığına göre, hangi şartlarla Öz Gıda-İş’le toplu iş sözleşmesi imzalamıştır?
6- ÇAYKUR’un bağlı olduğu Bakanlığın imzalanan sözleşmeden bilgisi var mıdır?
7- KAMU-İŞ’in bizzat yarattığı ve ortak olduğu hukuksuzluğun mağduru konumundaki TEKGIDA-İŞ Sendikası kaybını hangi yolla ve nasıl telafi edebilecektir?
8- KAMU-İŞ yaptığı uygulamayla haksız bir işleme imza attığına göre, sorumluları hakkında hukuki ve cezai bir soruşturma başlatılması düşünülmekte midir?
9- Çalışma Bakanlığı bu yaşananlar karşısında 6356 sayılı Kanun’un 45/1. Maddesindeki yetkisini kullanarak “imzalanan toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğü” yolunda bir karar verecek midir?