Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
14 Ekim 2015
SİYASETTE ŞİDDET, EKONOMİDE ŞİDDET

Sosyal medyada dolaşan bir ileti haziran seçimlerinden bu yana Türkiye’de “terör” saldırılarında 637 kişinin hayatını kaybettiğini vurguluyordu. “Siyasi şiddet”

SİYASETTE ŞİDDET, EKONOMİDE ŞİDDET

Sosyal medyada dolaşan bir ileti haziran seçimlerinden bu yana Türkiye’de “terör” saldırılarında 637 kişinin hayatını kaybettiğini vurguluyordu. “Siyasi şiddet” Türkiye’nin ana gündemi. Ama şiddet, siyaset arenasıyla sınırlı değil. Siyasi şiddeti emekçilere yönelik ekonomik şiddetin bir uzantısı olarak görebiliriz. Toplumsal arenadaki şiddetin ekonomiye yansımaları ise emeği ile geçinen sınıfların gelirlerindeki baskılandırma ve göreceli gerilemede yaşanmaktadır. Bu doğrultuda, Bağımsız Sosyal Bilimciler, AKP’li Yıllarda Emeğin Durumu üzerinde kapsamlı bir çalışmayı tamamladı. Bugünlerde Yordam Kitap tarafından yayımlanacak. 

Çalışmanın ana vurgularını Korkut Boratav Hoca’nın değerlendirmeleriyle birlikte buraya aktarıyorum:

Türkiye ekonomisi 1980 yılından başlayarak neoliberal iktisat politikalarının derin etkisi altına girmiştir. 2002 yılından beri kesintisiz işbaşında olan AKP hükümetleri yönetiminde ekonominin neoliberal yörüngede gelişmesi daha da derinleşerek sürmüş, dışa açık-serbest piyasa ağırlıklı politikalar, temel üretim sektörleri yanında işgücü piyasaları, sağlık ve eğitim gibi alanların üzerindeki etkisini giderek artırmıştır. Yarattığı çok yönlü olumsuzluklara ve kırılganlıklara karşın, bu politikalar diğer birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de “başka alternatif yok” söylemi altında ve olumlu bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Neoliberalizm, muhafazakârlık ve İslamın birbirini etkilemesi ve/veya birbirine eklemlenmesi ile oluşan emek politikaları, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve işgücü piyasaları gibi geniş bir düzlemde ele alınmakta, güvencesizleştirme ve piyasalaştırma (metalaştırma) olgularına ve emek politikalarının siyasal ve ideolojik temellerine dikkat çekilmektedir. AKP döneminde işsizlik oranları yükselmiştir. 

AKP dönemini “2003-2008” ve “2009-2014” olarak ikiye ayırırsak, bu iki zaman aralığında açık işsizliğin yüzde 10.4’ten 10.8’e çıktığını gözlemekteyiz. DİSK Araştırma Dairesi tarafından ısrarla takip edildiği üzere, “iş aramaktan umudunu kesmiş” geniş tanımlı işsizleri de hesaba katarsak, işsizlik yüzdesindeki artışın daha belirgin olduğunu görmekteyiz: 16.4’ten 18.3’e… 

2000’li yıllarda Türkiye’de emek politikalarının iktisadi alanda iki önemli ayağı olduğu belirtilebilir: Güvencesizleştirme ve piyasalaştırma (metalaştırma). Güvencesizlik, emek politikaları üretilir ve yeniden üretilirken, çok boyutlu ve bu boyutların birbirini etkilediği bir alan olarak şekillenmektedir: (i) İş güvencesizliği; (ii) istihdam biçimlerinin güvencesizliği; (iii) sosyal güvencesizlik ve (iv) gelir güvencesizliği. 

Bu koşullar altında sınıfsal bölüşüm ilişkileri doğal olarak emek aleyhine seyretmiştir. Toplam ücretlerin milli gelirdeki payı 2002-2014 arasında yüzde 29’dan 26’ya düşmüş; ortalama ücretlerdeki değişim hızı, diğer gelir türlerinde kişi başına değişimin daha da gerisinde seyretmiştir. 

Özet olarak, AKP’nin emek politikaları, ideolojik olarak, Cumhuriyetin kazanımları olan yurttaşlık, kolektif hak ve dayanışma kavramlarını yok etmeyi amaçlamaktadır. Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi, eğitim alanında yapılanlar, sanayileşme çabaları ve kalkınma planları, “sosyal devlet” ve istihdam politikaları, Türkiye’de yaşayan insanların tamamını asgari bir zeminde buluşturuyor, bu anlamda “bütünleştiriyordu”. Siyaseti de, ideolojisi de, kültürü de bu zemin üzerinde değişip şekilleniyor, mücadeleler de yine aynı zeminden kaynaklanıyordu. AKP’nin emek politikaları, sosyal politikanın yurttaşlık temelinde bir haklar rejiminin simgesi olarak görülmesini ciddi olarak zedelemektedir. Emek politikaları, sosyal yurttaşlık ve evrensel ilkelere yaslanan bir hak düzleminden çok, yardım mantığına dayalı uygulamalar olarak şekillenmektedir. Bizzat devletin kendisi emek politikalarını hak statüsünde tanımlanmasını amaçlamamakta ve bu politikaların hak değil de, merhamet-lütuf çizgisinde sunulması hedeflenmektedir. 

Yeni Türkiye’nin emekçilere yönelik politikaları da “piyasa her şeyi çözer” dayatması ardına gizlenmiş ekonomik şiddetin doğrudan sonucudur.

Not: Bu yazı, Bağımsız Sosyal Bilimciler’in AKP’li Yıllarda Emeğin Durumu başlıklı çalışmasında incelenen, tartışılan konulardan derlenmiştir. Kitap, 22 Ekim Perşembe 14.30’da Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde, 23 Ekim Cuma 19.30’da Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde kamuoyuna tanıtılacaktır.

DİĞER HABERLER
KENT GIDA VE MONDELEZ TURKEY’DE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI
KENT GIDA VE MONDELEZ TURKEY’DE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ İMZALANDI

Sendikamız ile Kent Gıda ve Mondelez Turkey Gıda arasında şubat ayında başlayan yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı.

TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ AİLESİ, TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ ÜYELERİ
TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ AİLESİ, TEŞEKKÜRLER TEKGIDA-İŞ ÜYELERİ

Sendikamız bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerini, konfederasyonumuz Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun almış olduğu karar çerçevesinde Bursa, Mustafakemalpaşa, Karacabey şubelerimiz ile birlikte Kocaeli, Eskişehir, Gebze, Tuzla ve İstanbul Avrupa Yakası şubelerimize bağlı işyerlerinden üyelerimizin yoğun katılımı ile büyük bir coşkuyla Bursa’da kutladı.

1 MAYIS’TA KAÇIRILAN FIRSAT
1 MAYIS’TA KAÇIRILAN FIRSAT

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş ilk kez 1992 yılında Ankara’da 1 Mayıs’ı işçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak bir kapalı salon toplantısında birlikte kutladı.

1 MAYIS VE GENEL TATİL ÜCRETİ
1 MAYIS VE GENEL TATİL ÜCRETİ

Dünya emekçilerinin birlik dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs İstanbul’da bir kez daha kutlanamadı.