Türk-iş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’nın 14 yöneticisi, “Üye sayısını çoğaltmak bu şekilde aidat gelirlerini artırmak” ve “tatildeki iş yerinin iş ve çalışma hürriyetini engellemek” suçunu işledikleri gerekçesiyle bir buçuk yıl ile altı buçuk yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay’ın da bu kararı onaması üzerine Sendikanın 7 yöneticisi halen hapiste. Diğerleri de sırayla cezaevine girecek. Gerçekten akıllara durgunluk verecek bir karar. Anayasaya sendikal yasalara ve ILO sözleşmelerine aykırı bir durum olayın gelişimi özetle şöyle:
Horoz Kargo da işçiler TÜMTİS’e üye oldukları için işten çıkarıldılar. Bunun üzerine sendika, işe iade davası açtı. Dava, işçiler lehine sonuçlandı. Buket işveren TÜMTİS yöneticileri hakkında şikayette bulundu.
2007 yılının Kasım ayında sendikal örgütlenme yapan 7 TÜMTİS Ankara Şube Yöneticisi gözaltına alındı, daha sonra tutuklandı. 6,5 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldılar. Dava 5 yıl sürdü ve sonuçta sendikal faaliyet, “suç örgütü” olarak tanımlandı, yöneticiler de hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi de bu kararı onadı.
İşin ilginç yanı, sendikacılara hapis cezası veren özel yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakim heyetinin tümü, FETÖ suçlamasıyla meslekten ihraç edildi. Halen 3 hakim, “paralel yapı” davasından tutuklu bulunuyor.
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, Sendikanın Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan, örgüt lideri olarak 6,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve halen Kırıkkale Sulakyurt Cezaevi’nde yatıyor. Diğer yöneticiler de farklı cezaevlerinde bulunuyorlar.
Sendikaya üye kazandırmanın suç olması gerçekten akılla izah edilebilecek bir durum değil. Aslında Türk Ceza Kanununun 118 İnci maddesi, işverenin sendikal bir faaliyeti engellemesi halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörüyor. Bu hüküm değil, sendikal faaliyet “çalışma hürriyetini engellemek” olarak görüldüğünden cezalandırılıyor.
TÜMTİS Başkanı Öztürk, bu kararın tüm sendikaları tehdit ettiğini, Bundan böyle sendikaların İşten atılan işçi koruyamayacaklarını, sendikaya üye yapamayacaklarını belirterek tepki gösterdi.
Kenan Öztürk, Yargıtay Başsavcılığı’na yargılamanın yenilenmesi konusunda talepte bulunduklarını, konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gitmesi halinde yüzde yüz beraat edeceklerine inandıklarını söyledi.
Başta Türk-iş olmak üzere tüm sendikaların bu olaya sahip çıkması, Öncelikle kendi varlık nedenleri ile doğrudan ilgilidir. O nedenle tek adam rejiminde yargının tamamen siyasal ulaştırılmasına ve hukuksuzluklara karşı referandumda HAYIR demek bir kez daha gerekli hale geliyor.