Anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldılar. Beş aydır boyun eğmeden mücadele ettiler. Ne Bakanlık ne Ürdünlü işveren haklarını verdi. ‘Cumhurbaşkanı’na gideceğiz!’ dediklerinde Çatalca’ya hapsedildiler.

‘Şimdi konuşma sırası yönetenlerde.’ dediler, kefenleriyle susma eylemine başladılar

Ürdün sermayeli işverenin sendikaya üye oldukları için işten çıkardığı 146 işçinin başlattığı “Anayasal Hak Yürüyüşü” kolluk kuvvetlerinin kanunsuz engeli karşısında Çatalca Adliyesi önünde sürdü. İşçiler sabahın erken saatlerinde yine yürüyüşe devam etmek istedi ancak polis müdahalesiyle karşılaştı. Etrafları barikatlarla çevrelenen işçiler beyaz kefenlerini giydi; susma eylemine başladı. Önceki gün başlayan açlık grevi de sürüyor.

Aydınlık’a konuşan işçiler “Ölmek var dönmek yok. Şimdi konuşma sırası devleti yönetenlerde!” dedi.

BEMBEYAZ ALINTERİNE HIRSIZLIK İFTİRASI!

Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, Çatalca Adliye Sarayı önünde gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Ürdünlü işletmenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerde de suçlarının tespit edildiğini anlatan Durdu, şunları söyledi:

“İşçilerimizin üzerindeki bembeyaz çarşaf gibi tertemiz olan yıllarca verdikleri alınterine rağmen hırsızlık iftirasıyla işten attılar.

86 MİLYONUN BOYNUNA VEBAL

“Bu patrona ise Türkiye’de müdahale edecek ne bir kaymakam ne yürekli savcı ne bakan bulunamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler bu ülkenin insanını sevmiyorlar. Sevmiş olsalar, 142 gündür sağır sultanın duymuş olduğu Polonez işçilerinin mücadelesini duyarlardı. Aylardır burada bir çiçeğin bile dalını kırmadan ellerinde sadece Türk bayrakları, TÜRK-İŞ’e ait armaları olan bu tertemiz kadınlarımıza uygulanan bu zulmü 86 milyon insanın boynuna vebal olarak koyuyoruz.”

ÖLÜMÜMÜZE ŞAHİT OLUN MADALYANIZI DA ASIN!

Bugüne kadar yaşadıkları hukuksuzluklara karşı hiçbir şey yapılmadığını aktaran Durdu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle seslendi:

“Çatalca Adalet Sarayı’nda adil hakimler arıyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin üstümüze giydiğimiz bembeyaz çarşaflar gibi onurlu anaları babaları, kızları, evlatları, işçileriyiz. Eğer bizim sesimizi hala duymamazlıktan geliyorsanız, 48 saattir açlık grevindeydik, bugüne kadar sesimizi duymayanlar 146 Polonez işçisinin ölümüne şahitlik yapsın! Bu şahitlik de sizin boynunuza madalya olarak kalsın.”

‘BU ZAMANA KADAR BİZ KONUŞTUK’

Durdu, “Bu saatten itibaren konuşmuyoruz, çözüm bekliyoruz. Bu zamana kadar biz konuştuk ama bugün konuşması gerek bu ülkenin yetkilileridir, muhalefet liderleridir, konfederasyon başkanlarıdır.” dedi.

UMUTLAR CANLI

İşçilerden Adem Malkoç eylemlerini “Bu bir hak arayışıydı. Önümüz kesilince biz de artık kefenlerimizi giydik. Şu anda burada artık devletin bu işi çözmesini bekliyoruz. Benim umudum var. Hiçbir zaman da bunu kaybetmedim.” diyerek anlattı.

‘YALVARIŞIMIZI DUYUN’

Senem Gündüz “Biz artık kefenlerimizi giydik bekliyoruz. Yalvarışımızı duyun. Bu ülkede hakkımızı almak istiyoruz. Günlerdir bekliyoruz, sesimizi duyun.” ifadelerini kullandı.

Fadime Altun da “Etrafımız polis barikatıyla çevrili. Bu yük artık çok ağır geliyor. Görmeyen gözler bizi görsün istiyoruz artık. Devlet büyüklerimiz artık bizi görsün. Biz de kurtulalım onlar da kurtulsun. Ben 56 yaşındayım, bugüne kadar ne karakol ne adliye gördüm. Ama Polonez fabrikası hepsini bize gösterdi.” diye konuştu.