Türkiye’yi kalkındırma iddiasıyla iktidara gelen AKP, 21 yılda yüksek enflasyonla mücadele eden, gittikçe yoksullaşan ve borç içinde bir ülke yarattı.

Tarlada 15 lira olan 1 kilogram domatesin fiyatı Antalya’dan İstanbul’a yolculuk sonrası 29,69 lirayı aşarken, yetiştiği ilçede bulunan marketlerdeki fiyatı da nakliye masrafı olmamasına rağmen daha ucuz değil.

İş sağlığı ve güvenliği literatüründe isabetli bir özdeyiş vardır; “Önleme işyerinden başlar ”diye. Yine “Önlemek Ödemekten Daha Ucuz ve Daha İnsancıdır”.

TÜRKİYE’de yaşayanların en büyük sıkıntısı olan hayat pahalılığı, KDV’ye getirilen 2 puanlık artışla vatandaşın sırtındaki yükü daha da ağırlaştırdı.

Yazın gelmesiyle birlikte çalışma hayatında gündem yıllık izin haline geldi. İşte yıllık izinle ilgili bilinmesi gerekenler…

Enflasyon… Fiyatların genel artış hızında meydana gelen değişimi tanımlayan orana verilen isim. Servetleri eriten ve yoksulu daha da yoksullaştıran, insanların ömründen yıllar çalabilecek kadar kudretli olan bir “canavar”.

Konut piyasasında işler pek iyi gitmiyor. Konut satmak isteyenler azaldığı için değil, almak isteyenler azaldığı için el değiştiren konut sayısı geriliyor.

Bizde vatansever olmayan kimse yok! Herkes memleket sevdalısı! İyi ki öyleyiz; ya bir de aksi olsaydı, değil mi…

TÜİK yarın ocak ayı TÜFE oranıyla birlikte 2023’ün madde ağırlıklarını da açıklayacak. Elektrik, doğalgaz ve akaryakıtın ağırlığı artacak. Buna karşılık otomobil, kira, ekmek gibi kalemlerin ağırlığı düşecek.

Pahalılık nedeniyle vatandaş semt pazarına bile gidemiyor. Emekli bir teyzenin başlıktaki sözleri vatandaşın halini gün yüzüne çıkardı.

Hayat pahalılığı günden güne artıyor. Asgari ücretli ve emekli için geçinmek zorlaşıyor.

Açlık sınırı 10 bin lira sınırına dayandı.