AB Komisyonu’nun İlerlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle Türkiye’nin Ekim 2011-Ekim 2012 arasında AB sürecindeki demokrasi karnesini bugün açıklayacak.

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP)’nu oluşturan işçi sendikalarının Genel Başkanları 5 Ekim 2012 tarihinde bir araya gelerek, halihazırda TBMM’nde görüşülmekte olan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu üzerinde yapılan değişiklikleri değerlendirmiş ve aşağıdaki hususların kamuoyuna açıklanmasına karar vermiştir:

AB’NİN TÜRKİYE İLERLEME?RAPORU

İstanbul´da Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) öncülüğünde toplanan grup, cezaevindeki gazetecilere özgürlük istemek için Zindanlar boşalsın, gazetecilere özgürlük adlı bir yürüyüş düzenledi.

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, 7. kez 2-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Halkevleri başta olmak üzere pek çok sivil toplum örgütünün katkısıyla gerçekleşecek olan Festival´de işçi sınıfının yaşadıktarı aktarılacak.

İşçi Filmleri Festivali bu sene yoksul mahallelere de gidiyor.

Anadolu Ajansı´nın, çalışanlarına yaptığı baskıyı protesto için süresiz açlık grevine giren Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, Bizim ideolojimiz belli, hükümet güdümündeki AA´nın ideolojisi ne? sorusunu yöneltti.

Sendikamız, 78 günlük TEKEL direnişiyle yeniden canlanan dayanışma ruhu, sınıf mücadelesi, barış ve kardeşlik duygularını sembolize eden ve direnişi ölümsüz kılacak bir anıt-heykel projesini tamamlamış bulunuyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü Aplikasyon Komitesi, hükümetten, örgütlenme özgürlüğü konusunda atılacak adımların izlenebilmesi için net bir zaman çizelgesi ile birlikte eylem planı sunmasını ve ILO´nun devam eden teknik yardımının kullanmasını istedi

Sendikamızın Genel Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte 111 sendikacı ve sivil toplum kuruluşu yetkililerinin yargılandığı Dava 03.06.2011 (yarın) tarihinde saat 09.30’da Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacaktır

Sabah ve ATV önündeki eylem yeniden başladı. 155. gününde gösteri vardı…

Hayata toplumcu açıdan bakanların değişmeyen bir kaderi vardır. Sözleri, yazıları, fikirleriyle baş edilemeyen aydınların karşısına “kara çalma” ile çıkılır.