ÖZELLEŞTİRMEYE karşı mücadele veren Yatağanlı maden ve enerji işçileri işletme girişini kapatarak ilk barikatı kurdu. T. Maden-iş Yatağan Şube Başkanı Süleyman Girgin, gece gündüz nöbet tutacaklarını ve burada habersiz kuş dahi uçurtmayacaklarını dile getirdi.
BU MÜCADELEDE CANIMIZI ORTAYA KOYACAĞIZ
İzmir Büyükşehir Belediyesinde ihale süreçlerinin başlamasıyla birlikte işçiler için taşeron tehdidi yeniden gündeme geldi. Park, bahçe ve yeşil alanların bakımında çalıştırılacak personel hizmet alımı ihalesi sonucunda Genel-İş üyesi 1170 belediye işçisi işsiz kalmakla ya da güvencesiz ve sendikasız çalışmakla yüz yüze kaldı, işçiler, taşeronlaştırmaya karşı mücadele edeceklerini duyurdular. 22 Temmuz’da yapılan ihaleye 3 firma girmiş, Büyükşehir’e ait İZENERJİ Şirketi ile taşeron firma Denmar Temizlik aynı teklifi vermişti. Ancak İZENERJİ’nin vergi borcu olduğu iddiasıyla ihale Denmar Temizlik’e verildi. İhaleyle birlikte Genel-İş Sendikası üyesi 1170 park bahçe işçisi, taşeron firmanın insafına terk edilmiş oldu. Taşeron firma, mevcut işçilerle çalışmak istemezse işçiler işsiz kalacak. Ya da işçiler, sendikal hak ve güvence olmadan çalıştırılacak, işçilerin ücret ve sosyal haklarında da kayıplar olacak.
MÜCADELE BAŞLAYACAK
İhale sonucunun belli olması üzerine İZENERJİ’de örgütlü olan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Taner Şanlı, sendika önünde toplanan yüzlerce işçiye açıklamada bulundu. İzmir’de ciddi bir kaos başlatıldığını dile getiren Şanlı, "Biz taşerona karşı azimle ve inançla mücadele edeceğiz ama bunu başarabilmek için sonuna kadar birlikte mücadele vermek zorundayız. Biz iş yerlerimize kimseyi sokmayacağız" dedi. Sendikaların işçilerin yasaların değişmesi için de mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Şanlı, şöyle devam etti: "Torba yasa adıyla kiralık işçiliği getiriyorlar. Önümüzdeki haftadan itibaren yapacağımız eylemlerle, taşeronu istemediğimizi göstereceğiz. Soma’da taşerona dönmenin ne vahşet olduğunu gördük."
DESTEK ÇAĞRISI
Gazetemize konuşan Genel-İş 2 No Tu Şube Yöneticisi Kemal Köroğlu, ihalenin taşeron firmaya verilmesinin sebebinin Kamu İhale Kanunu olduğunu belirterek daha önce de bu yasanın değiştirilmesini ve ihalelerde belediye şirketlerinin önünün açılmasını istediklerini hatırlattı. Kanunda yapılan son değişikliklerin belediye şirketlerinin zora soktuğunu dil getiren Köroğlu, "Dün nasıl mücadelemizle taşeronu def ettiysek, bundan sonraki süreçte de kamu ihale yasası, AKP yasası ne derse desin iş yerlerimizde taşeronda çalışmayı kabul etmeyeceğiz" dedi. Köroğlu, İzmir’deki tüm emekten yana kesimleri desteğe çağırdı.
Gazanfer Altanlı: Taşeronda da çalıştım ama şu anda taşeron olmasını istemiyoruz. Sendikalıyım, sendikalı olarak da devam etmek istiyorum, işçiler olarak direnerek bu seviyeye geldik, yine direnmeye devam edeceğiz. Canımızı her şeyi ortaya koyacağız.
Alper Akdeniz: Taşeron demek bizim için hayatın yeniden durması demektir, tamamen bir kölelik düzenidir. Bizler çocuğumuza ekmek götürebilmek için 12 ayın tamamında çalışmamız gerekiyor ama taşeron dönemimde 3-4 ay işsiz kalıyorduk. Zaten kısıtlı bir ücret alıyorduk daha sonra aldığımız da borçlarımıza gidiyordu. Sadece ekmek parası alıyorduk, başka bir şeye yetmiyordu. Tekrar taşeronda çalışmamak için direneceğiz.
Cihan Erdoğmuş: Meclisteki vekillerin büyük bir çoğunluğu patronları temsil ediyorsa, o meclisten işçilerin lehine bir karar çıkmaz. Ama biz örgütlü bir mücadeleden geliyoruz ve direneceğiz.
İŞYERLERİMİZİ TERKETMEYECEĞİZ
Park Bahçeler İşyeri Baş Temsilcisi Arif Yıldız da mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini bildirdi. İşyerlerine kesinlikle taşeron sokmayacaklarının da vurgulayan Yıldız, "Taşeronlarda çalışmış işçiler olarak taşeronun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Kuralsız, güvencesiz, çalışmayı kabul etmiyoruz ve İZENERJİ istihdam edilmek için sonuna kadar direneceğiz. İş yerlerimizi kesinlikle terk etmeyeceğiz ve gerekirse Büyükşehir önünde çadırımızı kuracağız" dedi.