Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
16 Ağustos 2021
OTOMOTİVDEKİ ÖTV DÜZENLEMESİ TÜFE’Yİ NE KADAR ETKİLER?

Otomobilin TÜFE içindeki ağırlığı yüzde 7.2. ÖTV düzenlemesiyle sağlanan indirim ağustosun yarısında geçerli olacak ve TÜFE’ye 0.3-0.4 puanlık bir katkı gelecek.

OTOMOTİVDEKİ ÖTV DÜZENLEMESİ TÜFE’Yİ NE KADAR ETKİLER?

-Bu katkı hesaplama yönteminden dolayı eylülde de devam edecek.

-Otomobil fiyatlarını aşağı çekmekteki amaç yalnızca enflasyona olumlu etki etmek mi? Sanmıyoruz. TÜİK oranlarla kolaylıkla oynuyorsa Maliye’nin vergi kaybına yol açacak böylesine dolambaçlı yollara ne gerek vardı ki?

Otomotiv sektöründe geçen hafta sürpriz bir şekilde uygulamaya konulan ÖTV düzenlemesi ilk anda sektöre destek amaçlı bir adım olarak görülmüşse de sonra sonra ağırlıklı olarak bu düzenlemenin temelinde enflasyonu etkileme çabasının yattığı yorumları yapılmaya başlandı. Öyle ya, Maliye vergi diye adeta kıvranırken ne diye vergi kaybına yol açan bir adım atmış olabilirdi ki. Elbette otomotiv sektörü Türkiye için önemliydi ve canlandırılması için bir miktar vergi kaybı göze alınabilirdi, bunda şaşılacak bir yön yoktu ama her doğal afette vatandaşa İBAN verilir hale gelinmesi Maliye’nin aslında pek parlak durumda olmadığının işaretiydi. Gerçi yüksek vergiyle 10 otomobil satılıp belli bir vergi tahsil edilebilirken, daha düşük vergiyle 15 otomobil satılıp daha yüksek tahsilata erişmek de mümkündü. Kuşkusuz bunun hesabı da yapılmıştı.

Ancak dedik ya piyasalar hemen başka bir hesap yapmaya başladı. Otomotivdeki bu vergi düzenlemesi ve bu sayede gerçekleşen ucuzlama ağustos ayının genel fiyat eğilimini tersine çevirmek amacıyla yapılmış olabilir miydi? Belki ağustosta fiyatlar yine artacaktı ama hiç kuşku yok otomotivdeki bu ucuzlama sayesinde daha az artacaktı.

Otomobilin payı yüzde 7.2

Otomobil TÜFE’de yüzde 7.2 ağırlıkla yer alıyor. Benzinli otomobilin ağırlığı yüzde 4.13, dizel otomobilin ağırlığı ise yüzde 3.07.

TÜFE’de 400’ün üstünde mal ve hizmet kapsanıyor, otomobil dışında kalan tüm mal ve hizmetlerin payı yüzde 92.8 düzeyinde.

Vergi düzenlemesiyle otomobillerin fiyatlarında yüzde 17’ye yaklaşan düşüşler oldu.

Ortalama oranı yüzde 10 olarak alalım. Fiyatı düşen otomobillerin pek bulunmadığı da belirtiliyor ama biz bu otomobillerin piyasada olduğunu ve indirimli fiyattan satıldığını da varsayalım.

İndirimli fiyatların ağustosun ancak yarısında geçerli olacağını da göz önünde bulunduralım.

Bu gerçeklerden yola çıkarak bir hesap yapmaya çalışalım:

Eğer vergi kaynaklı indirim yüzde 10 olarak tüm ayı kapsamış olsaydı buradan TÜFE’ye 0.7 puanlık olumlu bir etki gelecekti.

Ancak indirim etkisini ağustosun yalnızca yarısında göstereceği için bu indirimin etkisi yarı oranında, yani 0.35 puan dolayında kalacak.

Yani TÜFE’de otomobil dışındaki mal ve hizmetlerin fiyatı örneğin yüzde 0.35 artarsa, otomobil bu etkiyi sıfıra indiren bir etkide bulunacak ve TÜFE’de ağustos oranı sıfır olacak.

Ne var ki indirimin etkisi ağustosa tam yansımayacak ama ağustosa yansımayan kısım eylül enflasyonunu etkileyecek. Şöyle ki; temmuzda ve ağustosun ilk yarısında 200 bin lira olan bir otomobilin fiyatı ağustosun ikinci yarısında 180 bin liraya düşmüşse, ağustos ortalaması 190 bin lira olacak; ancak eylülde fiyat 180 bin lira olarak devam edeceği için 190 binden 180 bine inilmesi de enflasyona katkıda bulunacak. Tabii ki ağustosun ikinci yarısı ve eylülde başka etkenlerle fiyat değişimi olmadığını varsayıyoruz.

Yani sonuçta otomotivdeki ÖTV düzenlemesi ağustos enflasyonuna 0.3-0.4 puan arasında bir katkıda bulunacak gibi görünüyor. Bu, ağustos için önemli bir katkıdır. 2003’ten beri hesaplanan TÜFE’de 18 yılın ağustos ortalamasındaki artışın yüzde 0.40, geçen yılın ağustosundaki artışın yüzde 0.86 olduğu dikkate alınırsa 0.3-0.4 puanlık katkı hiç de azımsanacak bir katkı değildir.

TÜİK ORANLARLA OYNUYORSA BUNCA UĞRAŞA GEREK VAR MIYDI?

Hükümetin otomotivdeki ÖTV düzenlemesini yapmaktaki birincil amacı fiyat artış hızını aşağı çekmek ve Merkez Bankası’nın faizi yükseltmek zorunda kalmasını önlemeye çalışmak mı? Girişte de söyledik, vergi düzenlemesi yapıldığında akla öncelikle gelen bu değildi ama daha sonraları hep bu amaca odaklanıldı.

Burada bir çelişki var.

TÜİK madem gerçek enflasyonu açıklamıyor ve verilerle böylesine kolay oynuyor, bunun için kulağımızı tersten gösterip ve bir de vergi kaybına uğramayı göze alıp ne diye otomotivde vergi düzenlemesine gittik ki? Tüm amaç enflasyonun az artmasını ya da gerilemesini sağlamaksa TÜİK bunu bir kalem oynatmakla pekâlâ yapabilirdi.

Evet, bu çelişki izahat bekliyor.

KİMSE TÜİK’E AK KAŞIK DİYEMEZ!

Kimse dile getirdiğimiz bu çelişkili durumdan yola çıkarak TÜİK’i sütten çıkmış ak kaşık olarak gördüğümüzü düşünmesin, enflasyonla ilgili değerlendirmemiz bu yöne çekilmesin.

Hep savunageldiğimiz bir görüş var.

TÜİK’in bazı hesaplamalarını, bazı ölçümlerini herkes bireysel olarak iyi kötü yapabilir. Bazı ölçümler ise yapılamaz; eğer TÜİK’e kuşkuyla bakılacaksa asıl bunlar için bakılmalı.

Herkesin ölçebileceği verilerin başında enflasyon geliyor. Hem zaten açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunun söyleniyor olması da herkesin kendi kendine ölçüm yaptığının bir göstergesi değil mi. Herkesin tüketim kalıbı başka, gelir gruplarına göre tüketim eğilimleri başka ve bu da onlarca, yüzlerce enflasyon oranı demek. TÜİK’in yaptığı tüm Türkiye için ortalamayı bulmak.

Şimdi örneğin ağustos ve eylül aylarında otomobil fiyatları kaynaklı görece bir iyiye gidiş olacak. Bu genel orana yansıyacak ama otomobil almayan milyonları hiç mi hiç ilgilendirmeyecek.

Enflasyonda durum bu ve herkes bir ölçüm yapabiliyor.

Herkesin bireysel olarak yapamayacağı ölçümlerin başında ise işsizlik var, büyüme var, sanayi üretimi var. İşsizlik örneğin yüzde 13 değil de yüzde 12 açıklanmış, ölçebilir misiniz? Ama gün geliyor, mızrak çuvala sığmıyor. Haziran ayının işgücü istatistikleri açıklandığında gördük. Bir piyasaya bakın, bir TÜİK’in açıkladığı oranlara! Çünkü artık herkes işsizlik konusunda da ölçüm yapabilme, kendi durumuyla tüm ülke için açıklananı kıyaslayabilme duruma geldi. Ve gördü ki işsizlikle ilgili açıklanan verilerle gerçeğin hiç ilgisi yok.

Oranlarla oynanıyor mu?

Bu köşede hiçbir zaman TÜİK’in oranlarla oynadığını dile getirmedik, çünkü elimizde bunu kanıtlayacak veri yok; ama olduğunda açık açık yazacağımızı herkes biliyor.

Ne var ki oranlarla oynamıyor olmak, hesaplamaların doğru yapıldığını göstermiyor. İster metodoloji Türkiye’ye uygun olmadığı için, ister veri toplamada, derlemede sorun yaşandığı için… Bazı istatistiklerde birçok yönden eksik var ve bu da ortaya pek inandırıcı bulunmayan veriler çıkmasına yol açıyor.

KAYNAK Alaattin AKTAŞ / Dünya
DİĞER HABERLER
İŞGÜCÜ KITLIĞI BÜYÜMEYE FREN OLMASIN
İŞGÜCÜ KITLIĞI BÜYÜMEYE FREN OLMASIN

Türkiye’de en fazla ‘açık iş’ sanayide, en çok aranan eleman konfeksiyon makine işçisi.

TOPRAKLARI İŞLEME DÜZENİNİ SORGULAMALIYIZ
TOPRAKLARI İŞLEME DÜZENİNİ SORGULAMALIYIZ

Kalkınma üzerinde çalışanların ortak görüşlerinden birini şöyle özetleyebiliriz: Elinin menzilindeki kaynaklarını etkin ve verimli kullanamayan toplumlar, dışardan sağlanacak kaynakları da gerektiği gibi değerlendiremez.

1 MAYIS’TA GAZZE İÇİN DE MEYDANA
1 MAYIS’TA GAZZE İÇİN DE MEYDANA

Filistin Sendikalar Konfederasyonu, 1 Mayıs’ta tüm dünya emekçilerini İsrail işgali altındaki Gazze için meydanlara inmeye çağırdı. Açıklamada diğer ülkelerdeki işçilere İsrail’e silah sevkiyatını engelleme çağrısı yapıldı.

ZAM YOK, AÇLIK VAR
ZAM YOK, AÇLIK VAR

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Asgari ücrete temmuzda ara zam gündemimizde yok” dedi.