Kıdem tazminatına saldıranların dili mi sürçüyor acaba?
İşçiyi seviyorlar da sadece bu konuda bir yol kazası mıdır karşımıza çıkan?

Kıdem tazminatına saldıranların dili mi sürçüyor acaba?
İşçiyi seviyorlar da sadece bu konuda bir yol kazası mıdır karşımıza çıkan?
Çok mu şüpheciyiz?
Emperyalistlerin emirleri ile yaptıklan ve yapmak istedikleri "tıpkısının aynısı" değil de zoraki benzetmeye mi çalışıyoruz?
İyi adamlar da biz mi yanılıyoruz?
"Bunlar aslında cici adamlar" da, birileri (!) mi kandınyor?

Anlamanın yolu o kadar kolay ki oysa.
"Ainesi iştir lafa bakılmaz"
Anlamı ne?
Birinin nasıl biri olduğu, yaptıklanndan anlaşılır. Sadece kişileri ve kurumlan değil, iktidarlan da anlamanın yolu budur. Bu kadar basit… Atalar demiş bunu. Binlerce yıllık tarih, on binlerce tecrübe. İnşallah bunu da hafife almayız. Hafızası zayıf olanları düşünerek, "ainedekileri" birkaç kez yazmıştım. En son bir ay önce, 4 Mayıs’ta, "AKP döneminde işçi sınıfı neler kaybetti?" başlıklı yazı idi. O halde, sık sık yolunu şaşırmak istemiyorsan, geçmişi, yapılanlan unutmayacaksın. Daha da ötesi, bugün yapılanlar hakkında kafan mı karıştı, yine geçmişe bakacaksın. Her şey ayan beyan oysaki…

Yasalan gasp etmeye kalkmak ve hakkı ortadan kaldırmaya niyetlenmek ise yapılan, işçinin yannında daha karanlık bir gelecek görünüyor ise, anlaşılmayacak ne kaldı? Ama herkes aynı hızla anlayamıyor. Kendisi bizzat da yaşamış olsa, uzun sürüyor kimilerinin anlaması. Ya da "aineye" değil, başka yere bakıyor. Aklı havalarda. *** Aineye faklı gözlerle bakmıştık geçmişte. Bir de kıdem tazminatı gözüyle bakalım. Ama SSK’nın gasp edildiği yıllara gitmeyelim. Mezarda emeklilik yasalanna, emekli maaşının bir kısmının alenen gasp edilmesine kadar da gitmeyelim. Bugüne bakalım sadece.

Belirli süreli sözleşmeler, hükümet eliyle hızlı bir şekilde yayılıyor, farkında mıyız?
Bu sözleşme biçiminin kıdem ve ihbar tazminatını ortadan kaldırdığını biliyoruz, değil mi?
Bu sözleşmeyi işçiye dayatanlann saf olduğunu ya da birileri tarafından kandmlmış cici adamlar olduklarını mı düşünüyorsunuz?
BES denilen kumarhanelere ne demeli?
Hükümetin neden SGK’yı batırmak için bu kadar canhıraş şekilde gayret ettiğini merak etmiyor musunuz?
Elin yabancı devletine ait Bireysel Emeklilik Şirketlerini beslemek için, neden bu kadar hevesli olduğunu düşünüyor musunuz?
45 yaşın altındaki her çalışanı gasp etmeye çıkacak kadar gözü karartmasında nasıl bir vatanseverlik var sezebiliyor musunuz?
Oyunu anlamadık mı hala?
SGK’nın yerine bu kumarhanelerin egemen kılınmak istendiğini, milletimizin parasının emperyalist kumarhanelere akıtıldığını, kıdem tazminatının tasfiye edilmeye çalışıldığını göremedik mi hala?
Ya kölelik büroları?
Sendikaya üye olmanın, bireysel ya da grup halinde pazarlık yapabilmenin ve dayanışma, toplusözleşme, grev, direniş gibi bütün anayasal hakların ortadan kaldırıldığının, aynı zamanda kıdem tazminatını ortadan kaldırdığının farkında mıyız?

İlgili-ilgisiz her konuyu işçilerin haklannı kısıtlamak için kullanan hükümetin, kadın haklan, "Arabuluculuk" gibi konularda bile işçi haklarına saldırdığını unutuyor muyuz?

"Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz". Kıdem tazminatına dokunuyorlar, görelim. Gözümüzü bu koca gerçeklere kapatarak, mevzileri nasıl savunacağız?

"Bunlar aslında cici adamlar, ama kıdem tazminatında birileri bu saf adamları kandırıyor" mu diyeceğiz?

Öyle diyenler aynaya baksın, onların değil ama kendi alınlarında, kocaman harflerle SAF yazısını görecekler.