İŞÇİNİN TOKADI SERT OLUR
ERDOĞAN´IN ´2000 KİŞİYLE MI BİZİ YIKACAKLAR´ SÖZÜNE ARÇELİK´TEN YANIT İşçinin tokadı sert olur
ERDOĞAN’IN ‘2000 KİŞİYLE MI BİZİ YIKACAKLAR’ SÖZÜNE ARÇELİK’TEN YANIT İşçinin tokadı sert olur
FABRİKALARINDA taşeronluk sisteminin son bulmasına sevinen Arçelik işçilerinin sevinci, geleceğe güvenle bakmalarını sağlamadı. Aldıkları ücretlerle geçinemediklerini söyleyen işçiler, aynı zamanda geleceğe de güvenle bakamıyorlar. Fakat işçinin gücüne inanıyorlar. Bu güvenle TEKEL işçilerinin ‘Hükümeti deviririz’ sözüne, "2000 kişiyle mi bizi yıkacaklar?" cevabını veren Başbakan’a şu yanıtı veriyorlar: "Valla işçinin tokadı sert olur, bunu hatırlatıyoruz kendisine…" Daha önce işçi ile uğraşan hükümetlere işçilerin gereken yanıtı verdiğini söyleyen işçilerden Ergün Öztürk, "Biz her zaman TEKEL işçilerinin yanındayız" dedi.
AKP iktidarı ile birlikte yaşam koşullarının daha da kötüleştiğine değinen İşyeri Temsilcisi Salih Gündüz, şu bilgileri verdi: "Bu hükümet gelmeden önce aldığımız maaşla yerinebiliyorduk. Ailemizle birlikte bir yerlere gidiyorduk. Şimdi ise enflasyon düşmüş olmasına rağmen ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz.
Herkesin kredi kartı borcu var. Geçim problemi yaşıyoruz. Her gün yapılan zamlar belimizi büküyor." "Ülkemizde insanın değeri yok. Hükümet ‘insana saygı var’ diyor ama insana saygı göstermiyorlar. Ben eskiden kendi işimi yapıyordum ama yürütemedim. Şimdi çalışıyorum ve çok zor koşullarda geçimimizi sürdürüyoruz. H^r şeye zam yapıyorlar" diyen Arçelik işçilerinden Yücel Çalışkan, "Bir genç olarak ileriye pek umutla bakamıyorum. Ekonomik olarak bir dengesizlik var ve gençler olarak önümüzü göremiyor ve geleceğe umutla bakamıyoruz" dedi.
BİZDEN GİTTİĞİNİN FARKINDAYIZ
"Dünya ülkelerini bu kadar çok dolaşan başka bir hükümet olmamıştır" diye söze başlayan işçilerden Yunus Karataşoğlu, "Acaba Başbakan ve bakanlarımız gezdikleri ülkelerdeki insanların yaşam koşullarına bakmıyorlar mı" sorusunu yönelterek şunları söylüyor: "Avrupalı işçiler bizden çok daha iyi koşullarda yaşıyorlar ve çalışıyorlar. Bizde ise sürekli işçi hakları gasp ediliyor. Birçok hakkımızı yok ettiler ve şimdi de kıdem tazminatlarımıza göz dikmiş durumdalar. Üstelik fonlarımızın da biriken paralan birilerinin kullanımına açıyorlar." İşçilerden Yunus Karataşoğlu, Başbakan’ın TEKEL işçilerinin yatarak para aldığı sözüne kızarken, TEKEL ile ilgili hükümetin yanlış bilgiler vererek halkm desteğini azaltmaya çalıştığını düşündüğü belirtti.
TEKEL mücadelesine başladığı günden beri destek olduklarım söyleyen İşyeri Baştemsilcisi Salih Gündüz, "Bu anlamda sendikalarımızın aldığı eylem kararlarına Arçelik işçileri olarak da katıldık ve destek verdik" dedi. KÜLTÜR BAŞKENTİ Mİ? İstanbul’un ‘kültür başkentti’ seçilmesine ilişkin düşüncelerini sorduğumuz işçiler, "İstanbul kültür başkenti oldu ama milletin cebinde para yok ki, nereye gidelim? Elde yok avuçta yok, bu tarafını düşünmüyorlar. Sen ver asgari ücreti, sonra da insanlar ‘tiyatroya gelmiyor’ de, olacak iş değil" yaratını veriyor. İşçilerden biri, "Bizim eve 4 yerden maaş giriyor, ona rağmen ay sonunu kredi kartı ile getiriyorum. Bir sinemaya gitmek çocuğunla birlikte 24 milyon demek. Bu koşullarda bu imkansız" sözleriyle kültürel etkinlikleri geçim zorluğundan dolayı dışladıklarını vurguladı. (İstanbul/E VRENSEL)
Arçelik’in Beylikdüzü’nde kurulu fabrikasında taşeron uygulaması son buluyor. Taşeron uygulamasının bitmesi ile birlikte taşeronda çalışan işçiler,
sendika üyesi olarak çalışma hayatlarını sürdürecekler. Fabrika için de bulunan taşeron firmalarda çalışan işçiler, sendikalı ve kadrolu işçilerden daha az sosyal haklara sahip olarak çalışıyorlardı. Aynı fabrikada çalışan ve üretim bantlarında aynı işi yapan taşeron işçiler, kadrolu işçilerle aynı servislere binemiyor, kreş vb. birçok haktan yararlanamıyordu. Taşeron işçilerinin çay saati dahi bulunmuyordu.