Emeğin Gücü, Emekçinin Yanındayız...
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
TEKGIDA-İŞ SENDİKASI
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
ATAKEY
FELDA IFFCO
PERFETTİ VAN MELLE
KRAFT HEİNZ
SAFE SPİCE
SAGRA
İZTARIM
DOĞANAY
KESKİNOĞLU
BARRY CALLEBAUT
BEL KARPER
Cargill
Doğadan
Tarım Kredi Birlik
Bolez Piliç
Badem Su
İzmir Su
Elmacık Atasu
Sek_Süt
Yudum_Yag
ORYANTAL TÜTÜN PAKETLEME
Olin_Yag
NuhunAnkaraMakarnasi
Nestle_Su
Pinar
Savola
Pepsi
Tuborg_Bira
Nestle cereals
Yepaş Ekmek
Yesaş
Mey
Nestle
Mauri_Maya
Lipton_Dosan
Mondelez
TtlTutun
TrakyaBirlik
Tat
Tamek
Sırma Su
Sunel
KristalYag
Knorr_Besan
Kent_Cadbury
Efes
ELİT Cikolata
Erikli_Su
Eti
Evyap
Ferrero
Filiz Makarna
Timtas
Kavaklıdere
ibb kent ekmek
Hayat Su
Haribo
Frito Lay
BAT
Barilla_Makarna
Banvit
Aroma
Ankara Fırınları
Akmina
Alpin Su
Bimbo QSR
Bolca Mantı
BUNGE YAĞ
Chipita Gıda Üretim A.Ş.
Coca Cola
Damla Su
Danone
Dr Oetker
Agthia
17 Nisan 2017
İŞÇİ SINIFININ DEĞİŞEN YAPISI

Bugünkü işçi sınıfımız 50 yıl önceki işçi sınıfımızdan çok farklı. Türkiye’nin önündeki devrimci aşama olan Kemalist devrimin geliştirilerek korunması sürecinde bu gelişkin işçi sınıfının rolünü daha çok tartışmamız gerekiyor.

İŞÇİ SINIFININ DEĞİŞEN YAPISI

Bugünkü işçi sınıfımız 50 yıl önceki işçi sınıfımızdan çok farklı. Türkiye’nin önündeki devrimci aşama olan Kemalist devrimin geliştirilerek korunması sürecinde bu gelişkin işçi sınıfının rolünü daha çok tartışmamız gerekiyor.

1965 YILINDAKİ DURUM
 
1965 nüfus sayımı sonuçlarına göre Türkiye’de 15-64 yaş grubunda olup, gelir getirici bir işte çalışanların toplam sayısı 13.0 milyondu. Bu insanların 3.0 milyonu (% 23.0) yaşamını bir başkasına ait işyerinde çalışarak aldığı ücret veya aylıkla kazanan işçi veya memurdu.
 
3.0 milyonluk ücretli kitlesinin 614 bini okuma yazma bilmiyordu.
 
442 bini okuma yazma biliyordu ancak ilkokulu bile bitirmemişti.
 
1.3 milyonu yalnızca ilkokul diplomasına sahipti.
 
3 yıllık ortaokulu bitirenlerin sayısı 198 bindi.
 
108 bin kişi lise mezunuydu.
 
174 bin kişi lise düzeyinde meslek okulunu bitirmişti.
 
Üniversite ve yüksekokul mezunlarının sayısı da yalnızca 63 bindi. Bu 63 bin kişinin 19 bini subaydı. Geriye kalan 44 bin kişilik üniversite ve yüksekokul mezununun büyük bölümü de devlet memuruydu. Özel sektörde çeşitli düzeylerdeki şirket yöneticileri ve mühendisler dışında işçi statüsünde çalışan üniversite mezunu yoktu.
 
2016 YILINDAKİ DURUM
 
2016 yılında gelir getirici bir işte çalışan 27.2 milyon kişinin yalnızca 978 bini okuma yazma bilmiyordu. 959 bini ise okuma yazma biliyordu, ancak elinde diploması yoktu.
 
8.6 milyon kişi ilkokul, 5.1 milyon kişi ortaokul, 2.7 milyon kişi lise, 2.8 milyonu meslek lisesi mezunuydu. Üniversite mezunlarının sayısı ise 6.1 milyondu. 3.3 milyonluk açık işsiz kitlesinin 828 binlik kesimini de üniversite ve yüksekokul mezunları oluşturuyordu.
 
2015/2016 eğitim yılında Türkiye’deki üniversitelerde 2.3 milyon önlisans öğrencisi, 3.9 milyon lisans öğrencisi vardı. Birkaç yıl içinde Türkiye’deki üniversite mezunlarının sayısı 10 milyona çıkacak. Önlisans mezunları da buna dahil edilirse, sayı 12.3 milyona ulaşacak.
 
AKP döneminde çok sayıda yeni üniversite açıldı, mevcut üniversitelerin de öğrenci kontenjanları artırıldı. Milyonlarca genç, ailelerinin büyük fedakarlıklarıyla ve büyük beklentiler içinde yükseköğretime gönderildi.
 
PARA ETMEYEN DİPLOMALAR
 
Bu gençlerin büyük çoğunluğu, sınav öncesinde büyük sıkıntılara katlanarak ve ailelerinin büyük özverisiyle üniversiteye niçin gitti? İnsanlar niçin mühendis, hekim, avukat olmak istiyor?
 
Dünyaya daha geniş bir çerçeveden bakabilmek, dünyayı daha iyi kavrayabilmek, dünyayı daha yaşanılabilen bir yer haline getirebilmek için sorgulayıcı ve araştırıcı bir anlayışla bilgi sahibi olmak, insanlığa hizmet etmek için mi; yoksa bol para kazanmak için mi?
 
Üniversiteyi bitirenler, ellerindeki diplomanın onlara rahat bir hayat sağlamanın anahtarı olduğu düşüncesiyle ve büyük beklentilerle işgücü piyasasına giriyorlar.
 
Ancak elindeki diplomaya güvenerek büyük beklentiler içinde hayata atılan milyonlarca genç insan, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor ve kendisine çok büyük haksızlık yapıldığını düşünüyor. Çaresizlik içinde bulabildiği işe giriyor. Çok düşük ücretle kötü çalışma koşullarına katlanmaya mecbur kalıyor.
 
Beyaz yakalı işçiler ve memurlar ile mavi yakalı işçiler arasındaki fark azalıyor. Giderek artan sayıda üniversite mezunu da mavi yakalı işçi olarak çalışıyor.
 
Kendisine haksızlık yapıldığını düşünen eğitimli insanın tepkisi sert olur. Artık 50 yıl öncesinin düşük beklentili ve patronunun ona ekmek verdiğini düşünen işçiler yok. Bugünün ve yarının işçi sınıfının davranışlarına damgasını vuran özelliklerden biri bu değişen algı olacak.
DİĞER HABERLER
CARGİLL’DE İMZA TÖRENİ
CARGİLL’DE İMZA TÖRENİ

Sendikamızın kısa bir süre önce toplu iş sözleşmesi görüşmelerini anlaşma ile tamamladığı Cargill’de işveren heyetinin ve yönetim kurulumuzun katılımı ile imza töreni düzenlendi.

İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR
İŞSİZLER ÖDENEĞE ERİŞEMİYOR

Koşulların ağır olması ve kaynakların amacı dışında kullanılması nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlananların sayısı azılıyor.

EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ
EMEKÇİNİN GREV HAKKI İADE EDİLDİ

AYM, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını engelleyen düzenlemeyi iptal etti.

YABANCI GİRİŞİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME
YABANCI GİRİŞİNDE UMUT VERİCİ GELİŞME

Merkez Bankası’nın dün açıkladığı menkul kıymet istatistikleri seçimden sonraki haftada yabancıların hem hisse senedi, hem devlet iç borçlanma senedi alarak döviz getirdiklerini gösteriyor.