02 Kasım 2018
İŞÇİ SINIFI NİYE ÖNEMLİ?-2
Kriz derinleşiyor. Şu paket, bu ilaç diye üç günde bir ilan edilenlerle krizden çıkılamayacağı ortada.
Kriz derinleşiyor. Şu paket, bu ilaç diye üç günde bir ilan edilenlerle krizden çıkılamayacağı ortada.
Nasıl çıkılacak peki?
Halktan, milletten ve vatandan yana planla. Unutmayalım ki, her ideolojinin, her sınıfın ilacı kendincedir. Kiminin ilaç saydığı, diğerine zehirdir. 24 Ocak ve 5 Nisan Kararlarını, Kemal Derviş yasalarını hatırlayalım. 12 Mart, 12 Eylül darbeleri ilacı millete yedirme yöntemi değil miydi?
Milletin ortak menfaati, halktan, milletten, vatandan yana çözümlerdir. Cumhuriyet çabasının ve işçi sınıfının havuzlarından beslenen çözümlerdir.
Fikirler kuvvetten beslenir, kuvvetle uygulanır. Krizin acısı ile sağa sola savrulacak olan milleti birleştirecek ve ayağa kaldıracak kuvvet, tarih sahnesine çıkıyor. İşçi sınıfıdır bu!
BİRLEŞTİREN, AMAÇTAN ÖNCE SONUÇLARA YOL AÇAN SINIF
Her sınıf ve tabakanın, kendi ihtiyaçları için harekete geçtiği zamanlar olur. Çevrelerinde az çok bir güç toplar, etki yaratırlar.
Astsubayların Ankara mitinglerini hatırlıyorum. “Haklılar” demişti herkes. Ama sadece o kadar.
Çocuklarının okullarının zorla İmam Hatip yapılmasına isyan eden velileri görüyoruz. Burnundan soluyan çok oluyor, ama o velilerin tepkisiyle kalıyor sadece.
Atanamayan öğretmen eylemleri… İntihar edenleri bile var. Herkesin yüreğinde derin bir sızı. Ama kendi güçleriyle yapıyorlar, ne yapıyorlarsa.
En fazla ilgi toplayan, 68 kuşağının öğrenci eylemleridir. Dikkatli bir kitle çizgisi, toplumun ortak taleplerini de savunmak…
Öz güçlerinin çok ötesinde etkileri oldu.
Üretici mitingleri, köylü isyanları da hatırı sayılır.
Bir sınıf var ki, hiçbir sınıfın yaratamadığı kadar etki yaratır
Etki eylem yapanların sayısı değil, özündedir. SEKA direnişi birkaç yüz kişinindi, TEKEL birkaç bin…
Eylem sebepleri ücret, sosyal hak, işten atılmadır. Fabrikalarının satılmak istenmesi, ocaklarının kapatılmaya çalışılmasıdır. Kendilerine aittir sorun.
“Bana ne” demez millet genellikle. Binlerin, milyonların, hatta bütün milletin sorunu olur.
Başarmaları için de ne gerekiyorsa yapılır. 1977’deki Divriği maden işçilerinin grevine köylünün bağışladığı inekleri, kazanlar dolusu bulguru, tereyağını, yoğurdu hatırlıyorum. SEKA direnişine memleketin ücra köşelerinden yağan desteği hatırlıyorum. Battaniyesini sırtlayıp Zonguldak işçisinin seline karışmak için Antep’ten, Muğla’dan gidenleri hatırlıyorum.
İşçi sınıfı harekete geçtiği zaman, diğer bütün sınıf ve tabakaları etrafında birleştirebilen özel sınıftır. Sihirli bir asası vardır sanki. Millet, o işçi grubuna ait olan o özel istekte, kendilerini bulmaya çalışırlar.
Sonuçları mı?
Amaçlarını aşan etkiler yaratırlar. İşçinin planlamadığı, kendisinin de şaşırdığı sonuçlar…
89 Bahar Eylemleri, bastırılmış ücretler içindi. Ama milletin 19 yıllık suskunluğuna son verdi. 12 Eylül karanlığından milleti çıkardı. İktidarı salladı. Genel grevin, Büyük Zonguldak direnişinin önünü açtı.
Zonguldak mücadelesi, sosyal haklar, ücretler için, toplu sözleşme içindi. Ocaklarının kapatılma planını durdurmak içindi. Sadece Zonguldaklı birleşmedi. Bütün memleket birleşti. Ankara yoluna düştüklerinde, “kurtarıcı güç geliyor” dendi. Hükümet sallandı. “Çankaya’nın şişmanı” ile simgeleşen ANAP Hükümetinin sonu geldi.
Kocaeli SEKA, Seydişehir direnişleri, ERDEMİR, TÜPRAŞ, TELEKOM eylemleri, hepsi toplumda şimşekler çakan, amaçlarının çok ötesinde sonuçlar yaratan eylemlerdir.
Yatağan işçisi Sodra tepesine çıktığında, Karadenizli, Doğulu, Trakyalı, Akdenizli de çıkmıştı onlarla. Bütün milletin umudu taşınmıştı Sodra’ya.
11 bin dolayındaki Tekel işçisinden 3 bini Ankara’ya gelmişti sadece. Kapatılan fabrikaların işçileriydi onlar, başka kuruma gitmek istiyorlardı. Fırtınalar yarattılar.
AKP’nin o günlerde yeniden alevlendirdiği açılım çöpe atıldı. PKK’nın yasal uzantısına itibar kazandırma gayreti yırtıldı. Parçalanmak üzere olan Türk-İş birleşti, işçi sınıfı, bütün millet birleşti. AKP’nin milleti sindirdiği, üç kişinin yan yana gezmekten, yüksek sesle konuşmaktan çekindiği günlerde, korku duvarını parçaladı. Hükümetin kâbusu oldular.
Tekel direnişi, etkisi ve sonuçları bakımından Zonguldak mücadelesi kadar büyüktür. Nelere sebep olduğunu sonraki yazıda ayrıca ele alalım.