Üç büyük işçi konfederasyonu, kendilerinden habersiz olarak işçi sınıfı hakkında hazırlanan yasa teklifini öğrendiklerinde, “yanlış yapıldığını” herkesin duyacağı sesle söylediler, herkese açık yazılar gönderdiler. Şöyle dediler:
TOPLUMUN HUZURUNU KAÇIRMAYIN, DİNAMİKLERİ ALTÜST ETMEYİN!
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 2 Kasım 2020’de AA muhabiri aracılığı ile şöyle sesleniyor: “Hem içeride hem dışarıda Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiği, vatandaşların birlik ve beraberliğini korunması gereken bu dönemde milyonlarca çalışan aleyhine herhangi bir karar alınmaması gerekir.
“Esnek çalışma uygulamasını yaygınlaştıracak olan söz konusu düzenleme çalışma hayatının tüm dinamiklerini alt üst edecektir.
“25 yaş altı ve 50 yaş üstündekiler için belirli süreli sözleşmelerin iki yıla kadar koşulsuz olarak yapılması, çalışanların kıdem ve ihbar tazminatını ellerinden alır, emeklilik haklarına ağır darbe vurur.
“18 olan emekliliğe sayılan sigorta primi yatırılma yaşı 25’e yükselir. Bu da gençlerin emeklilik prim gün sayılarının ötelenmesine, daha geç emekli olmalarına neden olacak.
“Türkiye’de kayıtdışı istihdam oranı yüzde 34. Çalışan her üç kişiden biri kayıtdışı. Çalışanların yüzde 87’si örgütsüz. Böyle bir ortamda esnek çalışmayı getirmek kayıtdışını artırır, sendikal örgütlülüğü de olumsuz etkiler.
“Kimse gençlerin geleceğini ellerinden almamalı, onları işverenlerin insafına bırakmamalı.
“Suistimale açık adımlar atılmamalı. Kayıtdışı istihdama göz yumulup, bir de teşvik edilmesi kabul edilmez.
“Tüm bunların kabul edilebilir hiçbir tarafı yok. Bu düzenlemenin ivedilikle TBMM’den geri çekilmesini istiyoruz.”
BU DÜZENLEMEYİ SAKINCALI BULUYORUZ
Hak-İş yasa teklifi hakkındaki görüşlerini 21 Ekim 2020 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna bizzat verdi. Kendi özetleriyle orada şöyle diyordu Hak-İş:
“16. maddede kısmi zamanlı çalışmanın teşvik edilmesi ve yeni istihdam artışı sağlanması amacıyla getirilecek düzenlemenin amacına uygun olmadığını düşünmekteyiz. Çünkü esnek çalışma modellerinin sosyal güvence boyutunun hukuki altyapısı zayıftır.
“Bu düzenlemeyi sakıncalı buluyoruz.
“28. madde ile ‘Belirli Süreli İş Sözleşmesi’nin kapsamı genişletilmek istenmektedir. Belirli süreli iş sözleşmesinin işçilerin menfaatini yok etmek için kullanılmaması gerekmektedir. Belirli süreli sözleşme ile çalışan işçiler, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadıkları gibi iş güvencesi (işe iade davası) hükümlerinden de yararlanamamaktadırlar.
“Bu düzenlemeyi sakıncalı buluyoruz.
“32. maddede 25 yaş altında olup 10 günden az çalışma günü olan çalışanlara yönelik getirilmek istenen düzenleme ise çalışanların işsizlik, malullük, yaşlılık, ölüm, iş kazası, meslek hastalığı ve analık gibi hayati öneme sahip haklardan yararlanamaması durumunu ortaya çıkaracaktır.
“Bu düzenlemeyi de sakıncalı buluyoruz.”
TORBA YASA GERİ ÇEKİLSİN!
DİSK ise 2 Kasım 2020 tarihinde ülke çapında basın açıklamaları yaparak “Torba Yasa Geri Çekilsin” çağrısı yaptı. Şöyle dediler çağrıda:
“Dokunma kıdem tazminatıma!
“Dokunma emeklilik hakkıma!
“Dokunma çocuklarımın haklarına!
“Torba yasa geri çekilsin!
“25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve emeklilik hakkını gasp etmeye yönelik torba yasa tasarısına karşı işyerlerindeki eylemlerin ardından meydanlara çıkıyoruz.
“Torba Yasa şeklinde çıkarılması planlanan kanun teklifinin özellikle işçilere yönelik düzenlemeleri Konfederasyonumuz açısından asla kabul edilemez.”
MİLLETİN SESİ
Sigortalı işçi sayısı 14 milyon 251 bin 655’dir. Toplam istihdamın yüzde 34’ü kaçak işçidir. TÜİK’in verilerine göre 8 milyona yakın da işsiz vardır.
İşçi sınıfının en büyük üç konfederasyonu, işte bu kitlelerin görüşlerini dile getirmekteler. Sesleri kulak ardı edilen bu devasa kitle milletimizin nesidir? Aileleriyle milletimizin ne kadarını oluşturmaktalar?
Varsın vekiller hesap etsin.
İşçi sınıfını topyekûn ilgilendiren konularda sendikacılara kulak asmamak aslında millete kulak asmamaktır. Biraz toplama çıkarma bilen herkesin göreceği bu olmalıdır.