GÜCÜMÜZÜ SINAMAYIN
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiş yöneticileriyle birlikte gazetecilere verdiği iftar yemeğinde çalışma yaşamının sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiş yöneticileriyle birlikte gazetecilere verdiği iftar yemeğinde çalışma yaşamının sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şu anda önlerindeki en büyük sorunun kıdem tazminatı olduğunu vurgulayan Atalay, "Kıdem tazminatı ile ilgili olarak geçten günlerde Başbakan Binali Yıldırım’a 4,5 saat brifing verildi.
Bizim elimizde kıdem tazminatı ile ilgili bir taslak yok. Hükümetin nasıl bir çalışma yaptığını bilmiyoruz. Ancak işçin lehine bir çalışma yapıldığına inanmıyoruz" dedi. Türk-iş olarak kıdem tazminatı konusunda dün neredelerse bugün de orada olduklarını kaydeden Atalay şunları söyledi: "Meclis’te, çalışanlar aleyhine peşpeşe kanunlar çıkarıldı. Şimdi kıdem tazminatı masada. Hemen şunu söyleyeyim. Kıdem tazminatı konusunda bir arpa boyu geri gitmeyiz. Kıdem tazminatı almayanların da alması için tüm desteği veririz. Ama kazanılmış haklardan geri adım atılmasına izin vermeyiz. Türk-iş olarak mücadelenin öncüsü oluruz. Son dönemde çalışanlar büyük kayıplara uğradı. Kıdem tazminatı son kalemiz. Bu konu başka şeye benzemez. Ülkeyi yönetenler bizi sıkıntıya sokmasın. Kıdem tazminatı konusunda kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın."
HASSAS GÜNLERDEN GEÇİYORUZ
Ülkemizin hassas günlerden geçtiğini hatırlatan Atalay şunları söyledi: "Birliğe bütünlüğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde herkesin milli bir duruş sergilemesi gerekiyor. Öncelikle de Meclisimizin milli bir duruşu olmalı. Biz Tükiş olarak her zaman Türkiye’den yana olduk. Milli duruş sergiledik. Teröre karşı tüm toplum olarak omuz omuza olmamız gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde çalışma yaşamını olumsuz etkileyecek, barışı bozacak davranışlardan uzak durulmalıdır. Böyle bir ortamda Meclis yoksulun ekmeği ile oynamamalıdır. Şehitlere saygı için bu, yapılmasın." Atalay esnek çalışma, arabuluculuk, bireysel emeklilik ve taşeron yasaları konusundaki görüşlerini de şöyle açıkladı: "Esnek çalışma yasası arzu etmediğimiz şekilde yasalaştı.
CHP, TBB, Türk-iş olarak bir çalışma yapıyoruz. Yasal süresi içinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Yargının işini azaltalım derken çalışanların aleyhine bir sonuç ortaya çıkacak. Çalışanlar mahkemelerde genelde haklarını alıyorlardı. Şimdi arabulucularla bu konuda zafiyet ortaya çıkacak, işçi daha azla yetinmeye zorlanacak. Bireysel Emeklilik sistemi diye bir şey çıkardılar. 1300 lira asgari ücret alan işçinin 100 lirasını kesecekler. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Böyle giderse temiz hava teneffüs ediyorsunuz diye ondan da vergi almaya kalkacaklar. Eğer illa bu işe başlayacaksanız yüksek maaş alanlar var. Önce onlar üzerinden bir çalışma yapın. Taşeron işçilerle ilgili verilen sözler yerine getirilmelidir, işçi olarak çalışanlar işçi statüsünde kalmalıdır. Taşeron işçiler şimdi belirli sendikalara yönlendirilmeye çalışılıyor. Büyük hata yapılıyor. Önemli sorunlarımızdan Suriye’den ülkemize sığınan mülteciler. Mültecilerin 8-14 yaş arası çocukları çalıştırılıyor. Hem de çok zor koşullarda.
Ucuz emek olarak kullanılıyor. Bu ciddi bir sıkıntı olarak karşımızda. Giderek de daha vahim bir hal alıyor. Bu konuda denetim de yapılıyor. Bu arada terör örgütünün elinde de 4 bine yakın çocuk var. Terörist olarak eğitiliyor. Dünya da buna çanak tutuyor." İŞÇİ ALEYHİNE ÇALIŞAN BAKAN "Ne yazık ki TBMM yılbaşından beri çalışanlar aleyhine yasa çıkarmakla meşgul. Günde 6-7 şehit geldiği bir ortamda Meclis daha dikkatli davranmalı. Halkımızı zora sokacak, gerilimi arttıracak kararlar almamalı. Başbakanla geçmişte iyi çalışmalar yaptık. Başbakan işçinin sesini dinlemelidir.
Sürekli işçi aleyhine mesai yapan bir bakan var: Mehmet Şimşek." ‘Vereceğin oyu sendikanla belirle’ TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay işçilerin seçimlerde oy tercihini belirlemesi konusunda da şunları söyledi: "1980 öncesinde sendikalar işçiye hakimdi. İşçi oy kullanırken sendikasıyla birlikte davranırdı. 12 eylül’den sonra bu durum kayboldu. İşçiler sendikalarıyla birlikte tercih yapmayınca işçi aleyhine kolayca kararlar çıkmaya başladı. Meclis’te işçi temsil_ cisi çok azaldı. Şuanda . p ^ mecliste işçi kökenli sa"M& idece 5-6 milletvekili "var. Çoğunluk işveren y kökenli. Meclis’te işçi ‘ as* kökenli milletvekili sayısı artarsa işçi aleyhine kolay kolay yasa çıkmaz. İşçinin çıkarlarını koruması için seçimde sendikasıyla ortak tercih belirlemesini yeniden sağlamalıyız. Bunu başarırsak işçi haklarını daha iyi